24 Nisan 2001 21:00

'Kimsenin sabrı kalmadı'

Tarım Gıda Sen Genel Başkanı Mihdi Perinçek, üreten kesimlerin sabrının bittiğini ve uluslararası kurumların güdümüyle uygulanan politikaları durdurmanın tek yolunun tepkileri ortaya koymaktan geçtiğini belirtti.

Paylaş
'Kimsenin sabrı kalmadı'
Nur Karabacak
Tarım Gıda Sen Genel Başkanı Mihdi Perinçek, Türkiye'de çiftçi de dahil bütün üreten kesimlerin sabrının bittiğini, uluslararası kurumlara boyun eğmekten vazgeçilmez ise, ciddi sosyal patlamaların doğacağını ve çiftçi de dahil üreten kesimlerin durdurulamayacağını kaydetti. Uluslararası kurumların güdümüyle uygulanan politikaları durdurmanın tek yolunun tepkileri ortaya koymaktan geçtiğini dile getiren Perinçek, bu tepkilerin 1 Mayıs'ta alanlarda milyonlarla dile gelmesi gerektiğini vurguladı.
Tarımın getirildiği son noktayı, Derviş Programı'nı, çiftçi eylemlerini ve 1 Mayıs'ı gazetemize değerlendiren Perinçek, çitfçinin Türkiye tarihinde çok nadir alanlara çıktığını ancak bütün yapılanlara karşı da sabrının tükendiğini ve eylemler yaptığını hatırlattı. Bu eylemlerin örgütlü bir güce dönüştürülebileceğini belirten Perinçek, "Üretici kendiliğinden alanlara indi. Emek Platformu'nun eylemleri istenildiği gibi gerçekleşseydi ve süreklilik kazanabilseydi, üretici kendi eylem yapmak yerine illerde, bu eylemlere katılabilirdi" dedi.
Perinçek, bir tek çiftçinin değil, bütün üreten kesimlerin sabrının tükendiğine, ciddi bir sosyal patlamanın olacağına işaret ederek, emekçilerin siyasi düşüncesi ne olursa olsun Emek Platformu altında toplanarak tepkisini dile getirmesini önemli bir adım olarak değerlendirdi. 1 Mayıs'ta kendi sendikalarının da bütün gücüyle alanlarda olacağını ifade eden Perinçek, 1 Mayıs'ın bugüne kadar yapılan eylemleri katlaması gerektiğini, milyonların 1 Mayıs'ta alanlara çıkması gerektiğini vurguladı.
Üretici kaderine terkedildi
Perinçek, bugüne kadar uygulanan politikaların Türkiye'de tarımsal üretimi arttıracak, çiftçinin verimini arttıracak yönde geliştirilmediğine dikkat çekerek, üretim planlamasından, sulanan alan açısından, bitki deseni oluşturulması açısından devletin hiçbir zaman doğru adımlar atmadığını söyledi. Yıllardır çiftçinin içinde bulunduğu duruma göre hareket ettiğini ifade eden Perinçek, "Bir ürünün fiyatı yükseldiğinde çiftçi o ürüne yöneliyor, o üründe fazlalık oluşuyor, ürününün fiyatı düşüyor. Çiftçi mağdur oluyor. Yani devlet zaten yıllardır planlı, programlı bir tarım politikası izlememiştir. Üreticiyi hep yok saymış, kaderine bırakmıştır. Ancak son yıllarda, uluslararası kurumların baskısıyla bu kötü gidiş yerini bir yok etme politikasına dönüştürmüş, emperyalistlerin isteğine göre çitfçinin tamamen bitirilmesi amaçlanmıştır" diye konuştu.
Dışa bağımlı bir ülke
Perinçek, Derviş Programı'nın zaten son derece sınırlı olan destekleri tamamen kaldırılmasını amaçladığını kaydederek, program ile birlikte bundan sonra IMF ve DB'nin istediği ürünlerin onların istediği miktarlarda yetiştirileceğini belirtti. Tarıma yönelik uygulamalarının sistemli bir şekilde adım adım bu noktaya getirildiğini dile getiren Perinçek, şöyle devam etti:
"Destek yok, alım yok, çiftçi birinci yıl borç ile üretecek, ikinci yıl aç kalmamak için üretecek, üçüncü yıl aç kalsa da üretim yapmayacak. Sonuç olarak, bugüne kadar istenilen sonuç doğacak, dışa bağımlı bir ülke. Emperyalist ülkeler uluslararası kurumları aracı koyarak, kendileri için hangisi daha iyi ve onlar için hangi ürün daha kârlı ise o ürünlerin yetiştirilmesi istenecek. IMF bize uluslararası sermayenin ihtiyaç ve çıkarları neyi gerektiriyorsa onları dayatacak. Çıkartılan Şeker Kanunu ve çıkartılması istenilen tütün kanunu da bunun açık göstergesi. Amaç Avrupa'da ve ABD'de biriken şeker stoklarını eritmek, tütün kanunu da sigara tekellerinin rahat hareket etmesi için çıkartılmak istenmektedir."
Perinçek, bütün bunlara karşı çözümün Emek Programı'ndan geçtiğini ifade ederek, oradaki taleplerin sonuna kadar arkasında olduklarını kaydetti. Hep emekçilerin mağdur edildiğini kaydeden Perinçek, sözlerini şöyle tamamladı: "Bütün bunları bitirmenin tek yolu, tepkileri ortaya koymaktır. Bu tepkiler de 1 Mayıs'ta alanlarda milyonlarla birlikte yükselecek" dedi. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön
ÖNCEKİ HABER

İsrail çocuk kanı akıtıyor

SONRAKİ HABER

Bakanlığın ölüm kumarı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa