Devletin gözdesi, Demirel'in kasası

Devletin gözdesi, Demirel'in kasası
1990'lı yılların konseptinde devletin gözdesi olan Cavit Çağlar, kırmızı bültenle aranırken ABD'de tutuklandı. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in aile fotoğrafının baş köşesinde yer alan Çağlar, 1991'de kuralan DYP-SHP koalisyonunda da devlet bakanlığı yapmıştı. Çağlar, askerlerle de sıkı ilişki içerisindeydi. Hakkında iki ayrı gıyabi tutuklama kararı bulunan Çağlar'ın Türkiye'ye iadesi için 1990'lı yıllarda büyük bir yükseliş yaşayan Cavit Çağlar, Demirel'in aile fotoğrafındaki en önemli isimlerden birisiydi. Çağlar, yasaklı olduğu dönemde Demirel'e destek olmuş, finansman sorununu çözmek için her şeyi yapmıştı. Hatta özel yatını bile Demirel'e hediye etmişti. DYP'den milletvekili seçilerek Meclis'e giren Çağlar, devlet bakanlığı görevine getirilmiş, kendisine bağlı olan kamu bankalarından, şirketlerine yüklü miktarda kredi kullandırtmıştı. Çiller'in Demirel'le sürtüşmesinden sonra DYP'den istifa etmiş, DTP'nin kurucusu olmuştu.
Özel Kuvvetler ve askerlerle ilişkisi
Abdullah Öcalan'ın Kenya'da CIA ve MOSSAD'dan almaya giden Özel Kuvvetler Komutanlığı'na özel uçağını tahsis eden Çağlar, 28 Şubat döneminin Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman'ı daha sonra içini boşaltarak TMTF'ye devrettiği İnterbank'ın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı'na getirmişti.
Malki cinayeti
Çağlar'ın adı Bursalı tefeci Nesim Malki cinayetinde de geçiyordu. Erol Evcil'in bağlantısı olan Cavit Çağlar'ın, Malki'nin ölümü ile birlikte büyük miktardaki borcundan kurtulduğu ifade edilmişti. Hakkındaki onlarca söylenti ve iddiaya rağmen, bankasını da içini boşaltarak batırmasına karşın uzunca bir dönem Çağlar'a dokunulmadı. Demirel'li devlet konseptinde önemli görevler üstlenen Çağlar, Demirel'in cumhurbaşkanlığı süresi dolduktan sonra da kendisiyle görüşerek "Şu anda siyasetle bir ilgim yok. Ama şunu söyleyeyim, Demirel neyi emrederse onu yaparım" demişti. Bu açıklamasından birkaç ay sonra "tutuklanma ihtimali" üzerine yurtdışına çıkan Çağlar hakkında, kaçışından ancak 2 ay sonra tutuklama kararı verildi.
İadesi ABD Adalet Bakanlığı'na bağlı
Cavit Çağlar'ın Türkiye'ye iade edilip edilmeyeceğine Amerikan Adalet Bakanlığı karar verecek. Türkiye, Çağlar'ın tutuklanması ve iadesi için ocak ayında ABD makamlarına başvurmuştu. ABD'deki yasal prosedüre göre Çağlar'ın durumu, hakkındaki tutukluluk kararı sürse de, kefaletle ya da kefaletsiz serbest bırakılsa da, Türkiye'ye iadesi konusu ABD Adalet Bakanlığı yetkililerinin kararına bağlı olacak.
Bu süreçte Türkiye'nin, Çağlar'ın iadesine ilişkin talebinin gerekçeleri ABD Adalet Bakanlığı'nca incelenecek. Adalet Bakanlığı'nın, bu gerekçeleri haklı görmesi durumunda, Çağlar'ın iadesi gerçekleşebilecek. Aksi takdirde Çağlar ABD'de kalabilecek.
Türk: İade için engel yok
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Türkiye ile ABD arasında suçluların iadesi konusuda özel bir anlaşma bulunduğunu belirerek, "Çağlar'ın iadesi için bir engel görmüyorum, Çünkü konunun siyasi bir yönü yok" dedi.
Türk, TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Cavit Çağlar'ın daha önce İnterpol tarafından arandığını hatırlatarak, ancak iadenin ayrı bir işlem olduğunu söyledi. İstanbul DGM'nin Çağlar hakkında tutuklama kararı verdiğini kaydeden Türk, iade istemiyle ilgili çalışmanın Adalet Bakanlığı tarafından sürdürüldüğünü, çalışmaların 1 hafta içinde tamamlanarak, Çağlar'ın ABD'den isteneceğini söyledi.
Türk, Çağlar'ın ne kadar sürede Türkiye'ye iade edilebileceği yönündeki soruya karşılık, konuyla ilgil olarak kesin bir süre vermenin olanaksız olduğunu belirterek, Türkiye'nin istemi üzerine ABD iç hukukunda başlayacak sürenin kestirilemiyeceğini söyledi. Türk, mahkeme kararına karşı itiraz olanağı olduğunu da vurguladı. Bakan Türk, "Bir süre söylemek olanaksız. Bu 6 ay da olabilir, 1 yılı da bulabilir" diye konuştu.