17 Nisan 2001 21:00

Büyükşehir (reklama) çalışıyor...

İstanbul, dünyanın büyük şehirleri arasında en kötü altyapıya sahip şehirlerden biri olma özelliğini sürdürürken, Büyükşehir Belediyesi kendi reklamınının derdinde.

Paylaş
Büyükşehir (reklama) çalışıyor...
Ziya Özışık
'Büyükşehir Çalışıyor...' İstanbul Büyükşehir Belediyesi, şehir içinde attığımız her adımda karşımıza çıkarıyor bu sloganı. Otobüs duraklarında, bilboardlarda, en basitinden bir panel düzenlendiğinde hatta otobüslerde bulunan "cep telefonlarınızı kapatınız" uyarısının üstünde bile yeralıyor "çalışan" Anakent Belediyesi'nin reklamı. Anakent belediyelerinin asli görevleri olan kentin altyapı, ulaşım ve imar düzeni ile ilgili işlerin ise yerine gelmediği görülüyor. Temel görevlerini yapmayan Fazilet Partili Büyükşehir Belediyesi ise anlaşılan halkın parasıyla oluşan gelirinin çoğunu esas yapması gereken işlerden çok reklam için kullanıyor. Kadıköy Belediye Başkanı ve aynı zamanda Büyükşehir Belediyesi Meclisi üyesi Selami Öztürk "Bir anakent belediyesinin gerçekten çalıştığını anlayabilmek için o kentin altyapı ve ulaşım gibi sorunları çözüp çözmediğine bakmak lazım" diyor. Öztürk, bunları yapmayan bir belediyeninin çalıştığının söylenemeyeceğini vurguluyor. Fidan dikmenin, ağaçlandırma, park yapmanın asli görevler olamayacağını belirten Öztürk, bu tip uygulamaların ilçe belediyeleri veya kamu hizmetinde bulunan kuruluşlar tarafından yapılması gerektiğini ifade ediyor. Yine Belediye Meclisi Üyesi Arif Aktaş ise hem ihtiyaç duyulan çalışmaların yapılmadığını hem de Anakent Belediyesi gelirinin büyük payının reklama harcandığını dile getiriyor.
Ulaşım
Toplu taşımacılığın geliştirilmesi gerekliliği üzerinde duran Öztürk, bu konunun İstanbul için çok geri bir pozisyonda olduğunun altını çiziyor. Dünyada, nüfusu 100 bini aşan yerlerde raylı sistem, nüfusu 300 bini aşan yerlerde ise metro kullanımının hayata geçirildiğini söyleyen Öztürk, 12 milyon nüfusuna rağmen İstanbul'da hâlâ bu konunun üzerinde durulmadığını belirtiyor. "Madrid'te 4 milyon nüfus olmasına rağmen tam 10 metro hattı var" diyen Öztürk, bol bol reklamı yapılan metronun yetersizliğinin hat safhada olduğunu vurguluyor. İstanbul'un Anadolu yakasında 4 milyon insanın yaşadığını ancak haââ raylı sistem, metro gibi toplu taşıma araçlarının devreye sokulmamasını eleştiren Öztürk, bu temel görevi yerine getirmeyen Anakent Belediyesi'nin ısrarla ilçe belediyelerini suçlamaya devam ettiğini söylüyor.
Altyapı
İstanbul'un dünyanının büyük şehirleri arasında en kötü altyapıya sahip şehir olduğunu kaydeden Öztürk, özellikle Anadolu yakasının altyapı anlamında hiçbir düzenlemesi olmadığını belirtiyor. "Aracınızla çıkın Yeşilköy'den Kartal'a kadar gidin sıvasız binalar, kaçak yapılardan başka bir şey göremezsiniz" diyen Öztürk, Anadolu yakasının büyükşehirin bir parçası görünümünden çok bir köy görüntüsünde olduğuna dikkat çekiyor.
'Dostlar alış verişte görsün'
Üzerine düşen ana görevleri yapmayan bir belediyeninin çalıştığını kimsenin iddia edemeyeceğini söyleyen Arif Aktaş da, Anakent Belediyesi'nin yaptıklarını, "Maksat dostlar alış-verişte görsün" sözleriyle özetliyor. Fidan dikmekle, bir viyadüğün açılışını 5 sefer yapmakla belediyelerin çalışıyor sayılamayacağını ifade eden Aktaş, en basit görevlerden biri olan altyapı ile ilgili bir temel atılmasının bile reklamının yapıldığının altını çiziyor. Bundan önceki belediyelerin de temel attığını, kanalizasyonlar yaptığını vurgulayan Aktaş, "Ama kimse reklama bu denli ihtiyaç duymuyordu " diyor.
Yapılan tanıtımların ana hedefinin siyasal olduğunu belirten Aktaş, bunun birçok tehlikeler barındırdığına dikkat çekiyor. Son örnekte birçok su kaynağının hâlâ temizlenmemesine rağmen "İstanbul'da su içme vakti" reklamlarıyla halk sağlığının tehdit edildiğini kaydeden Aktaş, buradan kazanılan paraların Fazilet Partisi'nin yeni oluşumuna akıtılacağını söylüyor. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Gazetemize yine ceza
Gazetemizin 23.10.2000 tarihli nüshasında yer alan F tipi cezaevlerine yönelik olarak, cezaevindeki tutuklu ve hükümlüler adına verilen ilanlar gerekçe gösterilerek gazetemiz sahibi Fevzi Saygılı ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Bülent Falakaoğlu'na toplam 16 milyar para cezası verildi. İstanbul 2 Nolu DGM'de, dün görülen davada ayrıca gazetemizin 3 gün süreyle kapatılması kararı alındı.
Karara gerekçe olarak, söz konusu nüshamızın 9. sayfasındaki, "Hücreleri uygulamaya çalışan hükümeti uyarıyoruz" ve 10. sayfamızdaki, "Süresiz açlık grevindeyiz. Öleceğiz ama hücrelere girmeyeceğiz" ve "Kamuoyuna duyurulur" başlıklı ilanlarda yasadışı silahlı örgütlerin açıklamalarına yer verildiği" iddiası gösterildi. Gazetemiz avukatı Kamil Tekin Sürek'in hazır bulunduğu duruşmada, Sürek, bu olayda yüklenen suçun unsurlarının ve suç kastının olmadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesinde belirlenen haklarını kullanmışlardır. Sözleşmenin iç hukukta da uygulanması gerekir. Beraat kararı verilmesini talep ediyorum."
Sürek'in sözlerinin ardından, mahkeme heyeti, 3713 sayılı yasanın 6/2-son maddesi gereğince Saygılı'ya 11 milyar ve Falakaoğlu'na 5 milyar para cezası verilmesine ve gazetemizin de geçici süreyle üç gün kapatılmasına karar verdi. Mahkeme heyeti tarafından verilen karar hakkında Yargıtay'a temyiz başvurusu yapılacak.
ÖNCEKİ HABER

'Doğalgaz yasası geri çekilsin'

SONRAKİ HABER

'Küçük adam'a büyük dersler

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...