14 Nisan 2001 21:00

Derviş'ten malumun ilanı

IMF'yle birlikte hazırlanan ve 'ulusal' etiketiyle sunulan 18'nci program da işçiye, emekçiye, köylüye yeni zamlar, yeni vergiler, işsizlik getiriyor.

Paylaş
Derviş'ten malumun ilanı
ABD'den ithal edilerek, ülkeyi, ekonomiyi 'kurtarması' için ekonominin başına getirilen Devlet Bakanı Kemal Derviş, IMF güdümlü eski programları yeniymiş gibi cilalayarak kamuoyuna açıkladı. Söz de yeni program daha çok özelleştirme, işsizlik, işçiye, memura daha az ücret, peşpeşe gelecek zamlar getiriyor. Rantiyeye vergi getirmeyen program, "özel sektörün rahat ve güvence içinde çalışması için" gerekli desteği sağlayacak kalemleri içeriyor. Program hakkında bilgi verirken özellikle süslü sözler kullanmayı ihmal etmeyen Derviş, ekonomi bürokratlarıyla birlikte yeni dönemde bol bol gol atacaklarını iddia etti.
Kemal Derviş, 30 sayfalık kitapçık olarak hazırlanan programla ilgili olarak, programın Türkiye'yi hızla hak ettiği ekonomik büyümeye götüreceğini öne sürdü. Bir maçta ne zaman gol atılacağını önceden kestirmenin mümkün olmadığını, ancak her an strateji ve hedefinin belli olması gerektiğini belirten Derviş, programlarının da böyle olduğunu iddia etti. Ekonomi bürokratlarıyla aile gibi olduklarını, bol bol gol atacaklarını ileri süren Derviş, ana ilkelerden şaşmayacaklarını, halka doğruyu söyleyeceklerini, ne kadar borçları olduğunu, neden kaynaklarını kamuoyunun bileceğini söyledi. "Bugünü kurtaralım, idare edelim diye yarının altına dinamik koymayalım" diyen Derviş, programının kısa vadeli değil, uzun vadeli olduğunu, kısa vadede çözüm beklenmemesi gerektiğini hatırlatarak, mutlu yarınlar vaadetti. Borç stoku nedeniyle 1990'da gelirin yüzde 31'ine eşit olan faiz giderlerinin bugün yüzde 95'e çıktığını, 100 liralık gelirin 95 lirasının borç faizine gittiği gerçeğini dile getiren Derviş, yeni dönemde bu yükten kurtulup, büyümeyi reel faizin üzerine çıkarmak gerektiğini söyledi. Kamu bankalarının görev zararlarının da 1992'de hiç yokken, bugün milli gelirin beşte birine eşit olduğunu kaydeden Derviş, kamuya ait borç stokunu hazinenin devralıp tek elden yürütüleceğini dile getirdi.
Kamu bankalarıyla ilgili düzenlemede, esnaf ve çiftçiye verilen destek mecburiyetinden biran önce kurtarılması gerektiğini vurgulayarak, milyonlarca esnaf ve çiftçiyi gözden çıkardıklarını deklere eden Derviş, kamu bankalarında düzen değişikliğini "devrim" olarak niteleyip, "hayırlı olsun" dedi. Faiz-gelir dengesinin kurulmasını, bunun için de kemer sıkmanın zorunlu olduğunu ifade eden Derviş, bu program uygulanmadan istikrarın sağlanamayacağını belirterek, "Türkiye'nin ekonomik düzenini değiştirmemiz gerekiyor." diye konuştu.
Dayanağı özelleştirme
Özelleştirmelere dayanan programda, şeker, tütün, sivil havacılık, THY, Telekom önemli bir yer oluşturuyor. Amacın reel sektörün rekabet edebilir güçlü bir yapıya kavuşturulması üretim ve ihracatın geliştirilmesi olarak öne sürülen programda, tarım da gözden çıkarılarak, rekabet gücü olan ürünün üretilmesine yönelinmesi isteniyor. "Dünya fiyatları ve piyasaları ne gerektiriyorsa üretimin o alanda yapılacağı" ifadesi ile milyonlarca çiftçiye işsizlik gösteriliyor. Bir yandan çiftçi ve esnafa verilen kredilerin kaldırılacağı, devletin destekleme alımlarından vazgeçmesiyle önemli kaynak sağlanacağı yer alırken, bir yandan da geçiş döneminde tarımın desteklenmesi gerektiği ifade ediliyor ama bugüne kadar köylüye hiçbir şey getirmeyen Doğrudan Gelir Desteği adı altındaki öneri getiriliyor.
Telekomünikasyon sektörünün önemine vurgu yapılan programda Türk Telekom'un özelleştirme sürecinin hızlanması isteniyor. Telekom'un bütünüyle satışının getirildiği programda, yabancıya blok satışın yüzde 50'nin altında olacağı belirtilerek, tepkiler yumuşatılmaya çalışılıyor.
ESK'e övgü
Programda, Ekonomik Sosyal Konsey'in önemli olduğunun altı çiziliyor. Sosyal dayanışmanın önemi sadece yazıyla vurgulanan programda, sıkılacak kemerin işçi ve memurların kemeri olacağının işaretleri dolu. İşgüvencesi yasasının öngörüldüğü programda, sadece taraflarla görüşülerek hazırlanması vurgulanırken, Derviş'in, "İşverenin gücü, durumu, işletmelerin kârı gözönünde tutularak, uzlaşma içinde çıkarılacak" sözleri, işgüvencesi yasasının da işverenlerin lehine değişikliklerle çıkacağını işaret ediyor.
Dış finansmanın önemi vurgulanan, ancak esas çözümün yurt içindeki yapılanmalar olduğunun altı çizilen program, daha çok 'istikrar' programında olduğu gibi kemer sıkmaya, dar gelirlinin kemer sıkmasına dayanıyor.
ÖNCEKİ HABER

'60'lı yıllarda Amerika

SONRAKİ HABER

IMF defol, hükümet istifa!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...