11 Nisan 2001 21:00

'Babam bana oyuncak getirecek'

Oğlunun adının "Çok değerli" anlamına gelen "Heja" olduğunu söylüyor. Baba ile oğul arasındaki ilişkinin de kaybedilmesine isyan ederek.

Paylaş
'Babam bana oyuncak getirecek'
Hacer Yücel
Silopi'den bir sabah otobüse atlayıp gelmişler İstanbul'a. Kendileriyle aynı kaderi paylaşanlarla birleşmek seslerini daha gür çıkarmak ve evde babasının kendisine oyuncak getirmesini bekleyen çocuğuna, kucağında oyuncaklarla babasını götürmek için...
HADEP Silopi İlçe Başkanı Serdar Tanış ile ilçe sekreteri Ebubekir Deniz'in kaybolmasının üzerinden iki ayı aşkın bir süre geçti. Tanış ve Deniz'in eşleri kocalarının ölmediğine inanıyor ve biran önce bulunmasını istiyorlar.
'Babam ne zaman gelecek'
Serdar Tanış'ın eşi Selma Tanış, zaman zaman eşinin bir daha dönmeyeceği düşüncesine kapılsa da, "Onlar eve dönecekler. Umudumu hiç yitirmeyeceğim" diyor. İki çocuğu var Serdar Tanış'ın. Biri 4 diğeri 2 yaşında olan çocukların, babalarının kaybolduğundan haberi yok. Yaşlarının küçük olması bazı şeyleri anlamasını engellese de "Babam nerde, ne zaman gelecek" sorusunu engelleyemiyor. Selma Tanış, çocuklarını "Babamız yakında gelecek size de oyuncak getirecek" diye avutuyor.
Çok değerli
Çocuklarının babalarına çok düşkün olduğunu anlatan Tanış, "4 yaşımdaki oğluma benim çocuğum olur musun, diyorum. Bana, 'Hayır senin çocuğun olmam ben babamın çocuğuyum' diyor. Devlet eşimi ve Ebubekir'i bulsun. Çocuklarımı babasız büyütmek istemiyorum" diye konuşuyor.
Serdar Tanış'ın 4 yaşındaki oğlunun ismi "Çok değerli" anlamına gelen Heja. Selma Tanış, kocası ile çocuğu arasındaki ilişkiye dikkat çekmek ya da böyle bir ayrılığa isyan etmek için söylüyor oğlunun adının anlamını. Baba ile oğlun birbirlerinin hayatlarındaki yerini anlatmak için belki de...
Ebubekir Deniz'in eşi Zehra Deniz de umudunu kaybetmemiş tıpkı çocukları gibi. Ebubekir Deniz'in 4 çocuğu var. En büyüğü 11 yaşında ve babasının biran önce eve gelmesini istiyor.
Umutlarını yitirmiyorlar
Eşinin ilk kaybolduğu zamanlar yoğun baskılara maruz kaldıklarını dile getiren Selma Tanış, "Misafir gelse polis kapımıza dayanır 'Kim bunlar, niye geldiler' diye sorardı. Ama şimdi baskı yok" diye anlatıyor. Eşi kaybolduktan sonra İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın iki kişilik bir heyet gönderdiğini ancak heyetin çalışmalarının sonucu hakkında her hangi bir bilgi vermediğini anlatan Selma Tanış, eşinin akıbetine ilişkin gerekli açıklamanın biran önce yapılmasını ve eşinin bulunmasını istiyor.
Şırnak Cumhuriyeti!
Olayların tanığı olan Serdar Tanış'ın amcasının oğlu Eyüp Tanış, Serdar ile birlikte PTT'ye gittiklerini ve kendilerini polis olarak tanıtan üç kişinin kendilerini yeşil renkli bir arabaya çağırdıklarını anlatıyor. Kendilerini polis olarak tanıtan bu kişilerin Serdar'a ve kendisine "Gelin konuşalım" dediğini anlatan Eyüp, bunu kabul etmediklerini ve parti binasına geldiklerini söylüyor. Daha sonra kendini İlçe Jandarma Komutanı Serdar Can olarak tanıtan birinin Serdar'ı Jandarma Komutanlığı'na çağırdığını ekliyor konuşmasına. Tanış ile Ebubekir'in birlikte gittiğini dile getiren Eyüp, Tanış ile Deniz'in komutanlığa girdiğini gören kişilerin bulunduğunu dile getiriyor. Eyüp, Serdar ve Ebubekir'in ilçe jandarma komutanlığına geldiğinin 4 gün sonra açıklanmasına bir anlam veremiyor tıpkı Serdar ve Ebubekir'in jandarma komutanlığından çıktığı yolunda askerlerin ve jandarma komutanı Serdar Can'ın ifadelerindeki çelişki gibi.
Serdar ve Ebubekir'in akıbetlerinin biran önce açıklanmasını isteyen Eyüp, gerekli araştırmanın yapılması için başvurmadıkları mercinin kalmadığını anlatıyor. Serdar'ın devamlı tehdit edildiğini de aktaran Eyüp, İl Alay Komutanı Levent Ersöz'ün de Serdar'ı tehdit ettiğini ifade ediyor. Şırnak'ta büyük bir keyfiyetin söz konusu olduğuna vurgu yapan Eyüp, Şırnak'ın "Şırnak Cumhuriyeti" olarak adlandırıldığını anımsatıyor.
ÖNCEKİ HABER

Emekçi programına sahip çıkıyor

SONRAKİ HABER

Fırtınanın merkezi: El Halil

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...