11 Nisan 2001 21:00

BÜYÜK ÖFKE

Hükümetin vaatlerine kanmayan esnaf, dün yine birçok ilde alana çıktı. Ankara mitinginde esnafla polis çatıştı.

Paylaş
BÜYÜK ÖFKE
IMF ve Dünya Bankası güdümlü politikaların faturasını en ağır biçimde ödeyen kesimlerin başında gelen esnafların bir süredir sokağa yansıyan öfkesi dün Ankara'da doruk noktaya çıktı. Esnaf örgütlerinin düzenlediği yasal miting için Tandoğan Meydanı'nda toplanan 100 bine yakın kişinin, yapılması planlanan konuşmaları bile dinlemeyerek Meclis'e gitmek istemesi üzerine Ankara saatlerce süren sokak çatışmalarına sahne oldu. Esnaf örgütlerinin planladığı miting ise olaylar ve esnafların konuşmacılara yönelik büyük tepkisi nedeniyle yapılamadı.
Tandoğan'da saatlerce devam eden ve daha sonra başta Kızılay ve Ulus olmak üzere Ankara'nın çeşitli bölgelerine yayılan çatışmalar sırasında 81'i polis olan 150'den fazla kişi yaralandı, 105 kişi gözaltına alındı.
Olaylar sırasında polis araçları, vergi daireleri, kamu kuruluşları ve banka şubeleri tahrip edildi. Sık sık silah ve gaz bombası kullanan polislerin öfkeli göstericiler karşısında zor durumlara düşmesi dikkat çekti.
Esnaf ve sanatkarların yoğun olduğu Siteler, Ostim, Demirciler Sitesi ve Oto Sanayi bölgeleri başta olmak üzere Ankara'nın çeşitli bölgelerinde toplanan binlerce kişilik gruplar saat 09.00'dan itibaren toplanma yeri olarak belirlenen Hipodrom alanına doğru yürüyüşe geçti. Harekete geçen gruplar içinde en kalabalık ve öfkelisi Siteler'den yola çıkan topluluk oldu.
Siteler'den 30 bin kişi
Sabahın erken saatlerinden itibaren, zaten satış yapamadıkları dükkanlarının kepenklerini indiren Siteler esnafı ve işçiler, bayrakları, pankart ve dövizleriyle toplanmaya başladı. Siteler Karacakaya Caddesi'nde toplanan yaklaşık 30 bin kişilik grup, Samsun Yolu-Kazım Karabekir Caddesi güzergahını izleyerek yürüyüşe geçti. Adeta koşarcasına yürüyüş yapan onbinlerce esnaf, kendilerine "sakin olun" uyarıları yapmaya çalışan oda görevlilerini dinlemedi. Sık sık, "Tahriklere kapılmayın", "İçinize yabancı almayın" uyarılarıyla yürüyen topluluk toplanma yeri olan Hipodrom'a girmeyerek Tandoğan Meydanı'na yöneldi. Aynı saatlerde Hipodrom'da toplanan gruplarda Tandoğan'a doğru harekete geçti. Eyleme Ankara'nın ilçelerinden de kalabalık esnaf gruplarının gelmesi dikkat çekti. Oldukça hızlı hareket ederek yürüyüşe geçen 100 bine yakın kişi kısa sürede Tandoğan Meydanı'nı doldurdu. "Yol boyunca, "Burası Siteler, Ecevit'i iteler", "Burası Siteler, hükümeti İteler", "Hükümet istifa", "Esnaf elele, esnaf elele", "Şerefsiz Bahçeli" sloganları atan topluluk, benzer sloganlarını miting alanında da sürdürdü. Sürekli "Esnaf Meclis'e, esnaf Meclis'e" sloganı atan göstericiler, kürsüde yapılmak istenen konuşmalara izin vermediler. Bazı kişiler ellerindeki dövizlerin sopalarını kırarak kürsüye fırlattılar. Esnaf örgütlerinin yöneticilerine sürekli tepki gösteren onbinlerce kişi, miting tertip komitesi üyelerinin konuşmasına da izin vermediler. Kürsü de kısa sürede eyleme katılan esnafların kontrolüne geçti.
Kürsüyü işgal edenleri indirmek isteyen görevlinin, "Platformdan inin, yoksa polis zoruyla indiririz" anonsu tansiyonun yükselmesine yol açtı. Ellerine geçirdikleri taş, bozuk para, tahta parçalarını kürsüye atan göstericiler, sürekli hükümeti istifaya çağıran ve esnafı Meclis'e yönelten sloganlar attılar. Gazetecileri de hedef alan göstericiler, "Yalakalık yapmayın, hükümete desteği bırakın" diye bağırdılar. Gazetecilerin bulunduğu kürsüye seslerini duyurmaya çalışan bir grup esnaf ise "Aylardır 30 milyon bile alamıyorum. Bu insanlar karşısında ne asker, ne polis, ne tank, ne top dayanır" diyerek öfkeyi dile getirdi.
Yeniden yürüyüş
Yapılan hiçbir anonsa, hatta iki kez İstiklal Marşı okunmasına bile aldırmayan esnaf grupları, Anıt Caddesi'ne yönelerek Anıt-kabir istikametinde "Esnaf meclise" sloganıyla yürüyüşe geçti. Bu arada gazetecilerin bulunduğu kürsü ile anons aracı taş ve sopa yağmuruna tutuldu. "Yalaka medya" sloganıyla gazetecileri de hedef alan göstericilerin önü demir bariyerler ve panzerlerle destekli polis barikatıyla kesildi ve ortalık tam bir savaş alanına döndü.
Ellerindeki pankart sopalarını, tahtaları kırarak polislere atan göstericiler, çevrede buldukları lambaları, kaldırım taşlarını da sökerek polislere fırlattılar. Atılan taş ve sopalar nedeniyle bazı polisler ve gazeteciler yaralandı. Çevredeki binaların camlarının da kırıldığı gösteride, polisin dört panzerden tazyikli su sıkması, biber gazı kullanması bile göstericileri dağıtamadı. "Ya allah bismillah Allahu ekber" diye tekbir getiren göstericiler, polisleri sürekli taş yağmuruna tuttu. Saldırılarda polis kalkanları, atılan taşlardan kullanılamaz duruma gelirken, panzerlerin önleri ve bariyerler parçalandı. Olayların büyümesi üzerine Ankara Valiliği, eskiden MHP'li, şimdi de FP'li olan Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok'dan yardım istedi. Polis kontrolünde alana getirilen Turgut Altınok'un bir otobüsün üzerinden yaptığı konuşma alandaki öfkeyi azaltmadı. Kimi gruplar tarafından alkışlanan Altınok, kimi grupların da tepkisini aldı. Altınok'un konuşmasının ardından kürsüye gelen Şirin Türkmen çekilen sıkıntıları dile getirdi. Türkmen'in ardından kürsüye gelen bir başka esnafın konuşmasına ise eylemciler tarafından izin verilmedi. Otobüse taş ve sopaların atılması üzerine otobüsün hızla miting alanından uzaklaştığı görüldü.
Polisten amire tepki
Altınok daha sonra polis barikatı önünde bekleyen ve Meclis'e yürümekte ısrar eden grubu ikna etmek istedi. Ancak bu girişim, göstericilerin polislerin üzerine yürümeleri üzerine sonuçsuz kaldı ve yeniden çatışma başladı. Bu sırada barikatın üzerine doğru harekete geçen üzeri insan dolu büyük bir kamyon panzerler tarafından güçlükle durduruldu. Polisin direncinin kırılması ve göstericilerin barikatı iki noktada yarması üzerine bölgeye 100 kadar jandarma takviye olarak gönderildi. Taş ve sopalar yağmuru karşısında çaresiz kalan polisler, yeni polislerin görevlendirilip, barikatın güçlendirilmemesine ve askerlerin müdahale etmemesine küfür edip, kalkanlarını atarak tepki gösterdiler.
Bu arada amirlerin telsizlerden "Dayanamıyoruz", "Personelimin çoğu yaralı", "Silah izni verin" şeklinde anonslar yaptıkları duyuldu. Bu istekler Ankara Emniyet Müdürü Kemal İskender tarafından, "Direnmeye devam edin, asker gelmek üzere" şeklinde anonslarla yanıtlandı.
Göstericiler karşısında gerileyen polisler, panzerlerin su sıkmasından da sonuç çıkmaması üzerine peş peşe gaz bombaları kullanmaya başladı. Ayrıca 100 kadar jandarmadan oluşan askeri bir birlikte polislerin yanına gelerek yarılan barikatları destekledi. Bombaların etkisiyle göstericilerin gerilemesiyle topluluğa copla müdahale edildi. Polisin bu müdahalesi bir süre oldukça sert yanıt aldı ve coplarla topluluğun üzerine giden polisler, göstericilerin karşı saldırısı sonucunda arada kalarak dövüldü. Takviye alan polislerin göstericilerin üzerine coplarla yeniden saldırıya geçmesi sonrasında Tandoğan'da bulunan kalabalık Hipodrom'a doğru geriletildi. Bu arada peş peşe atılan bombalar nedeniyle binlerce kişi güç anlar yaşadı. Tren yolu civarında yeniden toplanan binlerce kişi kısa sürede polisleri taş yağmuruna tutmaya başladı. Atılan taşlar nedeniyle bu gruba panzerler bile yaklaşamazken, polisler havaya yaylım ateşi açarak göstericileri dağıtmaya çalıştı.
Çatışmalar yayılıyor
Göstericiler daha sonra Celal Bayar Bulvarı ve tren köprüsü altında iki barikat kurarak ateşe verdiler. Köprü altında bir kamyonet, göstericiler tarafından ateşe verildi, ancak yangın büyümeden söndürüldü. Bölgedeki bir benzin istasyonu göstericiler tarafından tahrip edilirken, 19 Mayıs Spor Kompleksi içindeki Ankara Asayiş Ekipler Amirliği bir süre taşa tutuldu.
Kısa bir bekleyişin ardından, kalabalık bir grup, Celal Bayar Bulvarı'nda Sıhhıye yönüne doğru yürüyüşe geçti. Öfkeyle ilerleyişini sürdüren bu grup, panzerleri ve polis araçlarını taşa tutarak, polislerle çatışmaya girdi. Uzun süre devam eden çatışma sırasında polislerin yakaladıkları göstericileri öldüresiye döverek gözaltına alması dikkat çekti. Topluluğun bir kısmı da rayları işgal ederek, tren seferlerini durdurdular. Ayrıca bazı belediye otobüslerinin camları kırıldı. Aynı saatlerde TBMM'ye doğru yürümek için Maltepe Pazarı'nın önünden Gençlik Caddesi'ne çıkmak isteyen grup, burada polisler tarafından engellenince, Maltepe Pazarı'nın yanındaki parktan Necatibey Caddesi'ne doğru yöneldi. Göstericiler yürüyüş sırasında dükkanları açık olan esnafı yuhalarken, "Esnaf dışarı", "Esnaf uyuma, kurda kuşa yem olma" sloganları attılar. Polisler, topluluğu Maltepe Pazarı yanındaki parka sürerek dağıttı.
Binalar taşlandı
Tandoğan'dan ayrılan bazı gruplar da Kazım Karabekir Bulvarı üzerinden ASKİ Genel Müdürlüğü önüne kadar geldiler. Burada yolu kapatan göstericilerle polis arasında çatışma çıktı. Metro İstasyonu ve AKM önünde kimi yakaladıysa coplayan polis çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Bu arada, bulvar üzerinde olayları izleyen esnafa müdahale eden polis, zorla, küfrederek insanları işhanlarına soktu. Ancak bu grubun eylemi, zaman zaman polisle çatışmaya da girerek uzun süre devam etti. Bu arada ASKİ Genel Müdürlüğü binası taşlandı. Gösteriler daha sonra başta Ulus ve Kızılay olmak üzere Ankara'nın çeşitli bölgelerine dağılarak eylemlerini sürdürdüler. Göstericiler gruplar halinde çeşitli yönlerden dağılırken, yol üzerinde Ulus Vergi Dairesi, Sayıştay, Türk Hava Kurumu, Devlet Konukevi, Ankara Radyosu, Ankara Adliyesi, Başbakanlık Ek Hizmet Birimi binaları ile bazı bankaların ve açık olan dükkanların camlarını kırdılar. Kızılay'da Meclis'e gitmek isteyen kalabalık gruba gaz bombası atılarak müdahale edilmesi üzerine başlayan çatışma ara sokaklara yayılarak uzun süre devam etti.
Yaralananlar
Ankara'da günboyu devam eden olaylar sırasında 2'si ağır olmak üzere 81 polis ve 70 kadar gösterici yaralandı. Ağır yaralı olarak Numune Hastanesi'ne götürülen Mehmet Adıgüzel adlı emniyet amiri kafatasındaki çatlak nedeniyle ameliyata alındı. Yaralananlar arasında "beyin sarsıntısı" şüphesiyle hastaneye kaldırılan Çevik Kuvvet Şube Müdür Yardımcısı Adnan Yavuz da yer alıyor. Olaylar sırasında yaralanan çok sayıda kişinin ise gözaltına alınma endişesiyle hastaneye gitmeyerek özel olanaklarını kullanıp tedavi oldukları öğrenildi. Olaylar sırasında ilk belirlemelere göre 105 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların büyük çoğunluğunun Tandoğan Meydanı dışındaki çatışmalar sırasında yakalandıkları bildirildi. Olaylar sürerken, gelişmeleri izleyen 10 kadar gazeteci de yaralandı. Yaralananlar arasında Kanal D muhabirlerinden Metin Kayıhan, aynı kurum kameramanlarından Emrah Ozan ve Adem Gümüş, Reuters kameramanı Mert Özkan yer alıyor. Yaralılardan Metin Kayıhan, beyin kanaması şüphesiyle müşahade altında tutuluyor. Bu arada Tandoğan'daki olaylar sürerken, bazı televizyon kuruluşlarına ait canlı yayın araçları saldırıya uğradı. Ankara'daki dükkânların tamamına yakını dün kepenk kapattı.
ÖNCEKİ HABER

Adana 14 Nisan mitingine hazır

SONRAKİ HABER

Valiliklerden yasak kararı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...