10 Nisan 2001 21:00
Bir tutuklu yakını yaşamını yitirdi
F tipi cezaevlerinin kapatılması için ölüm orucu yapan tutuklulara destek için dışarıda ölüm orucuna başlayan Gülsüman Ada Dönmez önceki gün yaşamını yitirdi.
Bir tutuklu yakını yaşamını yitirdi
F tipi cezaevlerinin kapatılması için ölüm orucu yapan tutuklulara destek vermek için dışarıda ölüm orucuna başlayan Gülsüman Ada Dönmez hayatını kaybetti. 147 gündür ölüm orucunda olan Gülsüman Ada Dönmez'in kardeşi Çetin Dönmez Edirne F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor. 38 yaşındaki Gülsüman Ada Dönmez, önceki gün saat 21.30'da yaşamını yitirdi.
TAYAD'lı Aileler tarafından yapılan yazılı açıklamada, ölüm orucu başladığından beri 32 kişinin yaşamını yitirdiği vurgulanarak, "Onlarca insan hafızasını, düşünme yeteneğini yitirdi, felçli ve yatalak hale getirildiler" denildi.
Halkın Hukuk Bürosu'nun yazılı açıklamasında ise, "Şimdiye kadar yaşanan tabloda ölüm oruççularının talepleri hiçe sayılarak, hayat kurtaracağız yalanları ile onlarca tutuklu katledilmiş, bilinçli yanlış tedavi ile yine onlarca tutuklu sakat bırakılmıştır. Adalet Bakanlığı ölüm oruççularının taleplerine cevap vermeyerek asıl hedefin yaşayan ölüler yaratmak olduğunu açıkça kanıtlamıştır" denildi. Demokratik Mücadele Platformu da, tüm dünyanın gözü önünde devletin bir katliama imza attığını söyleyerek, onlarca canın ardından hala can almaya devam edildiğini kaydetti.
İHD: Sorumlular susuyor
İHD İstanbul Şubesi'nin yaptığı yazılı açıklamada, siyasi iktidarın kör bir inadın içerisinde olduğu vurgulanarak, şöyle denildi: "Bu inadın en büyük aktörlerinden biri de İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'dır. Ölüm oruçlarının sona ermesi için mahpuslarla görüşülmesini ve ortak yaşam alanlarının olmasına karşı çıkan Tantan, bu ölümlerin birinci dereceden sorumluluğunu taşımaktadır." İHD, Tantan ile Hikmet Sami Türk'ün kör inadından vazgeçmesini, cezaevlerine uygulanan tecridin kaldırılmasını ve ölümlerin durdurulmasını istedi.
'Ölümleri durdurun'
DİSK Genel Sekreteri Murat Tokmak, bugün ortaya çıkan ölümlerin başlıca nedeninin hükümetin ahlaki ve insani temelden yoksun politikası olduğunu vurguladı. Tokmak, "Tüm bu siyasi ve ekonomik krizin ortasında cezaevlerindeki yanlış politikalarda ısrar, gerginlikleri daha da artırmaktadır. Türk'ü zaman yitirmeden sorunu çözüme kavuşturmaya, verdiği sözlere sahip çıkmaya davet ediyoruz" dedi. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön
Karakol köpekleri çocuğu parçaladı
Bingöl'ün Karlıova ilçesinde, 11 yaşındaki Gazal Berü, jandarma karakolu köpeklerince parçalanarak öldürüldü. Selahattin Öge de kaçırılarak işkence kötü muameleye maruz kaldı.
İHD Diyarbakır Şubesi her iki olaya ilişkin hazırladığı raporu dün İHD Diyarabakır Şube binasında yaptığı basın toplantısında açıkladı. Raporu okuyan İHD Genel Başkan Yardımcısı Osman Baydemir, üstü örtülen, karanlıkta bırakılan her hak ihlalinin yeni hak ihlallerinin habercisi olduğunu söyledi.
Gazal 11. kurban
19 Mart 2001'de Karlıova Yiğitler Köyü Jandarma Karkolu köpekleri tarafından parçalanarak öldürülen 11 yaşındaki Gazal Berü olayını incelemelerde bulunmak için 4 Nisan'da Yiğitler Köyü'ne gittiklerini kaydeden Baydemir, resmi yetkililerin söz konusu köpeklerin karakola ait olmadıklarını ifade ettiklerini ifade etti. Baydemir, Yiğitler Köyü sakinlerinin bu açıklamaya tepki göstererek, köpeklerin karakola ait olduklarını ve 94 yılından itibaren başlayan köpek saldırısında Gazal'la birilikte 11. kurbanın verildiğini ifade ettiklerini söyledi. Aynı şekilde 19 Şubat 2001 tarihinde Karlıova ilçesine bağlı Yukarıçayır Köyü'nde oturan Selahattin Öge'nin de iki maskeli ve asker üniformalı kişiler tarfından kaçırılarak işkenceye maruz bırakıldıktan sonra Karlıova Yatılı Bölge Okulu civarına bırakıldığını söyleyen Baydemir, Gaffar Okkan'ın öldürülmesi, iki HADEP'li yöneticinin kaybedilmesi ve Karlıova'daki her iki olayın karanlık olayların devamının gelebileciğine işaret ettiğine dikkat çekti. Baydemir, olayları incelemek üzere giden heyetlerinin her iki olaya ilişkin Bingöl Valiliği, Belediye Başkanı, Cumhuriyet Başsavcısı, Bingöl Barosu başkanı, köy sakinleri, sendika ve siyasi parti temsilcileriyle görüştüklerini belirterek, ancak daha önce randevu için başvurdukları Bingöl İl Alay Komutanlığı, Karlıova İlçe Jandarma Komutanlığı ve Yiğitler Köyü Karakolu yetkilileri ile görüşemediklerini ifade etti.
'Eğitimli köpeklere talimatı askerler verdi'
19 Mart 2001 günü Karlıova Yiğitler Köyü Karakolu köpekleri tarafından paraçalanarak öldürülen 11 yaşındaki Gazal'ın nasıl öldüğüne olay sırasında Gazal'ın yanında olan abalası Meral Berü'nün tanıklık ettiğini belirtti. Baydemir, abla Berü'nün, Gazal ile 19 Mart günü 10'u aşkın kızla birlikte çiriş otu toplamaya gittiğini, karakolun önünden geçtiklerini ve bir süre sonra Gazal'ın bıçağını düşürüdüğünü söylemesi üzerine abla Berü ile Gazal'ın kızlardan ayrılarak bıçak aramak için Yiğitler Köyü Karakolu'nun önüne geldiklerini aktardı. Abla Meral Berü'nün anlatımına göre, o sırada karakolda nöbet tutan askerler, iki çocuğun bulundukları yerden uzaklaşmasını istedi. Gazal'ın ablası Meral de "Asker abi bıçağımızı kaybettik bulunca gideceğiz" dedi. Bunun üzerine askerler çocukları göstererek köpeklere "yakala" emrini verdi. Abla Meral köpeklerin bu emrin ardından kendilerine doğru geldiklerini anladıklarında Gazal'la birlikte yakınınlarındaki mezarlığa doğru koştuklarını, mezarlık duvarına tırmandıkları sırada 4 tane köpeğin 11 yaşındaki Gazal'ı parçalayarak ölürdüğünü söyledi.
İşkenceye devam
İkinci olaya ilişkin de Selahattin Öge'in heyete anlattılarını aktaran Baydemir, Öge'nin 4 Nisan'da kar maskeli kişilerce 00:30'da Fevzi Atan ve Suat Atan'la evden çıkarılarak köyün okulunun yanına götürüldüğünü ve daha sonra Fevzi Atan'la bir taksiyi bindirildiklerini ve bir süre sonra Atan'ın taksiden atıldığını ifade etti. Öğe, daha sonra kendisine "örgüt üyesimisin" diyerek üzerinden araba geçirtip işkence yaptıklarını, askeri kışlaya götürülüp memur giyimli bir kişiyle görüştürülüp yine işkence yaparak tekrar arabaya bindirildiğini, ardından da yatılı okul cıvarında bırakılarak terk edildiğini ifade etti.
F tipi cezaevlerinin kapatılması için ölüm orucu yapan tutuklulara destek vermek için dışarıda ölüm orucuna başlayan Gülsüman Ada Dönmez hayatını kaybetti. 147 gündür ölüm orucunda olan Gülsüman Ada Dönmez'in kardeşi Çetin Dönmez Edirne F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor. 38 yaşındaki Gülsüman Ada Dönmez, önceki gün saat 21.30'da yaşamını yitirdi.
TAYAD'lı Aileler tarafından yapılan yazılı açıklamada, ölüm orucu başladığından beri 32 kişinin yaşamını yitirdiği vurgulanarak, "Onlarca insan hafızasını, düşünme yeteneğini yitirdi, felçli ve yatalak hale getirildiler" denildi.
Halkın Hukuk Bürosu'nun yazılı açıklamasında ise, "Şimdiye kadar yaşanan tabloda ölüm oruççularının talepleri hiçe sayılarak, hayat kurtaracağız yalanları ile onlarca tutuklu katledilmiş, bilinçli yanlış tedavi ile yine onlarca tutuklu sakat bırakılmıştır. Adalet Bakanlığı ölüm oruççularının taleplerine cevap vermeyerek asıl hedefin yaşayan ölüler yaratmak olduğunu açıkça kanıtlamıştır" denildi. Demokratik Mücadele Platformu da, tüm dünyanın gözü önünde devletin bir katliama imza attığını söyleyerek, onlarca canın ardından hala can almaya devam edildiğini kaydetti.
İHD: Sorumlular susuyor
İHD İstanbul Şubesi'nin yaptığı yazılı açıklamada, siyasi iktidarın kör bir inadın içerisinde olduğu vurgulanarak, şöyle denildi: "Bu inadın en büyük aktörlerinden biri de İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'dır. Ölüm oruçlarının sona ermesi için mahpuslarla görüşülmesini ve ortak yaşam alanlarının olmasına karşı çıkan Tantan, bu ölümlerin birinci dereceden sorumluluğunu taşımaktadır." İHD, Tantan ile Hikmet Sami Türk'ün kör inadından vazgeçmesini, cezaevlerine uygulanan tecridin kaldırılmasını ve ölümlerin durdurulmasını istedi.
'Ölümleri durdurun'
DİSK Genel Sekreteri Murat Tokmak, bugün ortaya çıkan ölümlerin başlıca nedeninin hükümetin ahlaki ve insani temelden yoksun politikası olduğunu vurguladı. Tokmak, "Tüm bu siyasi ve ekonomik krizin ortasında cezaevlerindeki yanlış politikalarda ısrar, gerginlikleri daha da artırmaktadır. Türk'ü zaman yitirmeden sorunu çözüme kavuşturmaya, verdiği sözlere sahip çıkmaya davet ediyoruz" dedi. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dönKarakol köpekleri çocuğu parçaladı
Bingöl'ün Karlıova ilçesinde, 11 yaşındaki Gazal Berü, jandarma karakolu köpeklerince parçalanarak öldürüldü. Selahattin Öge de kaçırılarak işkence kötü muameleye maruz kaldı.
İHD Diyarbakır Şubesi her iki olaya ilişkin hazırladığı raporu dün İHD Diyarabakır Şube binasında yaptığı basın toplantısında açıkladı. Raporu okuyan İHD Genel Başkan Yardımcısı Osman Baydemir, üstü örtülen, karanlıkta bırakılan her hak ihlalinin yeni hak ihlallerinin habercisi olduğunu söyledi.
Gazal 11. kurban
19 Mart 2001'de Karlıova Yiğitler Köyü Jandarma Karkolu köpekleri tarafından parçalanarak öldürülen 11 yaşındaki Gazal Berü olayını incelemelerde bulunmak için 4 Nisan'da Yiğitler Köyü'ne gittiklerini kaydeden Baydemir, resmi yetkililerin söz konusu köpeklerin karakola ait olmadıklarını ifade ettiklerini ifade etti. Baydemir, Yiğitler Köyü sakinlerinin bu açıklamaya tepki göstererek, köpeklerin karakola ait olduklarını ve 94 yılından itibaren başlayan köpek saldırısında Gazal'la birilikte 11. kurbanın verildiğini ifade ettiklerini söyledi. Aynı şekilde 19 Şubat 2001 tarihinde Karlıova ilçesine bağlı Yukarıçayır Köyü'nde oturan Selahattin Öge'nin de iki maskeli ve asker üniformalı kişiler tarfından kaçırılarak işkenceye maruz bırakıldıktan sonra Karlıova Yatılı Bölge Okulu civarına bırakıldığını söyleyen Baydemir, Gaffar Okkan'ın öldürülmesi, iki HADEP'li yöneticinin kaybedilmesi ve Karlıova'daki her iki olayın karanlık olayların devamının gelebileciğine işaret ettiğine dikkat çekti. Baydemir, olayları incelemek üzere giden heyetlerinin her iki olaya ilişkin Bingöl Valiliği, Belediye Başkanı, Cumhuriyet Başsavcısı, Bingöl Barosu başkanı, köy sakinleri, sendika ve siyasi parti temsilcileriyle görüştüklerini belirterek, ancak daha önce randevu için başvurdukları Bingöl İl Alay Komutanlığı, Karlıova İlçe Jandarma Komutanlığı ve Yiğitler Köyü Karakolu yetkilileri ile görüşemediklerini ifade etti.
'Eğitimli köpeklere talimatı askerler verdi'
19 Mart 2001 günü Karlıova Yiğitler Köyü Karakolu köpekleri tarafından paraçalanarak öldürülen 11 yaşındaki Gazal'ın nasıl öldüğüne olay sırasında Gazal'ın yanında olan abalası Meral Berü'nün tanıklık ettiğini belirtti. Baydemir, abla Berü'nün, Gazal ile 19 Mart günü 10'u aşkın kızla birlikte çiriş otu toplamaya gittiğini, karakolun önünden geçtiklerini ve bir süre sonra Gazal'ın bıçağını düşürüdüğünü söylemesi üzerine abla Berü ile Gazal'ın kızlardan ayrılarak bıçak aramak için Yiğitler Köyü Karakolu'nun önüne geldiklerini aktardı. Abla Meral Berü'nün anlatımına göre, o sırada karakolda nöbet tutan askerler, iki çocuğun bulundukları yerden uzaklaşmasını istedi. Gazal'ın ablası Meral de "Asker abi bıçağımızı kaybettik bulunca gideceğiz" dedi. Bunun üzerine askerler çocukları göstererek köpeklere "yakala" emrini verdi. Abla Meral köpeklerin bu emrin ardından kendilerine doğru geldiklerini anladıklarında Gazal'la birlikte yakınınlarındaki mezarlığa doğru koştuklarını, mezarlık duvarına tırmandıkları sırada 4 tane köpeğin 11 yaşındaki Gazal'ı parçalayarak ölürdüğünü söyledi.
İşkenceye devam
İkinci olaya ilişkin de Selahattin Öge'in heyete anlattılarını aktaran Baydemir, Öge'nin 4 Nisan'da kar maskeli kişilerce 00:30'da Fevzi Atan ve Suat Atan'la evden çıkarılarak köyün okulunun yanına götürüldüğünü ve daha sonra Fevzi Atan'la bir taksiyi bindirildiklerini ve bir süre sonra Atan'ın taksiden atıldığını ifade etti. Öğe, daha sonra kendisine "örgüt üyesimisin" diyerek üzerinden araba geçirtip işkence yaptıklarını, askeri kışlaya götürülüp memur giyimli bir kişiyle görüştürülüp yine işkence yaparak tekrar arabaya bindirildiğini, ardından da yatılı okul cıvarında bırakılarak terk edildiğini ifade etti.
YAZARLAR
Mustafa Yalçıner
İsrail-İran güç gösterisi nereye varacak?
Nuray Sancar
Vatan millet ıstakoz
Bülent Falakaoğlu
Istakozun faturası!
Ahmet Yaşaroğlu
Çocuklar ve gençler kime emanet?
Adnan Gümüş
Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi
Yücel Özdemir
AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
