08 Nisan 2001 21:00

Onbeş yasanın krizle ilgisi yok

15 Nisan'a kadar çıkartılması IMF, Dünya Bankası, ABD tarafından şart koşulan, krizin çözüm formülü olarak gösterilen Derviş yasaları, aslında krizi aşmak için hiçbir çözüm getirmiyor.

Paylaş
Onbeş yasanın krizle ilgisi yok
Derviş yasaları olarak bilenen ve 15 Nisan'a kadar çıkartılması IMF, Dünya Bankası, ABD tarafından şart koşulan, krizin çözüm formülü olarak gösterilen 15 yasa, aslında krizin aşılması için hiçbir çözüm getirmiyor. Normal zamanda hükümetin halk tepkisi nedeniyle gündeme getirmekten çekineceği yasalar, kriz bahanesiyle Meclis'ten geçirilmeye çalışılıyor. Krizin çözümü için gerekli yasal düzenlemelerin ise adı bile anılmıyor.
Ekonomik krizin yaşanmasının ardından Amerika'dan krizi çözmesi için çağrılan ve ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı olarak atanan Kemal Derviş, Türkiye'ye gelişinin ilk günlerinde dış destek aramak için yurtdışına gitti ve orada uzunca bir süre kaldı. IMF, Dünya Bankası, ABD Hazinesi, Almanya ve Fransa ile görüşen Derviş, temaslarında hep ekonomik program netleştikten sonra programa destek olunacağı (Türkiye'ye borç verileceği) yanıtını aldı.
Derviş, martın sonlarında ABD, DB ve IMF yetkilileriyle yaptığı görüşmelerin ardından bu kurumlardan 10-12 milyar dolar borç alınabilmesi için; Türkiye'nin 15 günde 15 yasa çıkarması gerektiğini söyledi. Yasaların 15 Nisan'a kadar çıkmasını krizden çıkmak için olmazsa olmaz koşul olarak dayattı.
Yasaların büyük bir kısmının tasarısı bile hâlâ ortada yok. Ancak Derviş'in, ABD'de iken ABD'nin, Ziraat Bankası'nın yönetim değişikliğini görmek istediğini açıklaması, ABD'den geldiği günün akşamında ek bütçe yasa tasarısını Meclis'e sunması, yasaların ABD'de hazırlandığı kanısını uyandırıyor.
Derviş yasaları krizi çözemez
Krizin çözüm formülü olarak sunulan ve temel yasa olarak Meclis'ten hiç tartışmadan çıkan bu yasalara tasarılara bakıldığında krizin çözümüyle hiçbir ilgisinin olmadığı ve aciliyet taşıyan düzenlemeler getirmedikleri görülüyor. Çünkü bu yasalar ne devletin krizi aşması için gerekli olan yüklü miktardaki kaynağı sağlıyor ne de Derviş tarafından krizin nedeni olarak açıklanan (Bayram Meral'in sorusu üzerine) bankaların hortumlanması sorununa çözüm getiriyor. Bu yasalaryasa tasarıları devletin kârlı işletmelerinin satışına, ihracatta önemli yeri olan tütün ve şeker sektörünün çöküşüne, sanayinin kârlı alanlarında devlet tekelinin kaldırılmasına, Merkez Bankası'nın devlete kaynak sağlayan kurum olmaktan çıkarılmasına yol açacak. Bu da iddia edildiği gibi 15 yasanın krize yol açan yapısal sorunları çözen değil, daha da derinleştiren yasalar olduğunu gösteriyor. Devletin, bu yasalarla 10 milyar dolar için kendisine sadece bir ihalede 3 milyar dolar kazandıran Telekom'u satması bile durumu özetliyor.
Asıl düzenlemeler gündemde yok
"Kaynak" bulmak adına devletin kaynaklarını kurutan yasalar alelacele çıkartılmaya çalışılırken asıl kaynak yaratacak yasal düzenlemeler gündeme getirilmiyor. Örneğin devletin ve halkın cebinden 16 milyar dolar çalarak krizi yaratan banka hortumcularından zararın tazminini isteyen ya da krizden milyarca dolar kazanarak çıkan rantiyerlerden servet vergisi alınmasını öngören, yaptığı vurgunlarla kriz yaratan spekülatif sermayeyi denetim altına almayı hedefleyen düzenlemeler yapılmıyor. Emek Programı'nda önerildiği gibi sadece banka hortumcularının mallarına el konulsa, 16 milyar dolar onlardan tahsil edilse devletin dış borca ihtiyacı kalmayacak.
Kriz bahane...
Derviş ve hükümet ortakları yaptıkları açıklamalarda yeni ekonomik programın yeni yatırımların yapılmasını, üretim ve ihracatın artmasını sağlayacağını savunuyorlar. Ancak bu 15 yasanın getirdiklerine bakıldığında üretimi artırmak bir yana varolan üretemi çökerttiği, ihracatın önemli kalemlerini yok ettiği, Türkiye'yi itlahata mahkum ettiği görülüyor. Bu da yeni ekonomik programın hedeflerinin şimdiden tutmayacağının belli onduğunu gösteriyor.
Krizin çözümüne hiçbir katkısı olmayan, Emek Programı'nın tam aksi maddelerini yaşama geçiren bu yasaların IMF, DB, ABD tarafından bu dönemde şart koşulmasının nedeni ise; normal zamanda halkın tepkisini çekecek, hatta çıkarılması engellenecek bu yasaların kriz bahanesiyle çıkartılması.
ÖNCEKİ HABER

Yılmaz Güney sinemasında film müzikleri

SONRAKİ HABER

Açlık sınırı 195 dolar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...