07 Nisan 2001 21:00

Şekerde emperyalist oyun

ABD, IMF ve DB'nin "Çıkmazsa destek vermeyiz" dediği yasalardan olan ve kriz ortamında yangından mal kaçırırcasına çıkarılan Şeker Yasası, Türkiye'deki şeker üretiminin bitirilmesini amaçlıyor.

Paylaş
Şekerde emperyalist oyun
Nur Karabacak
Derviş yasaları olarak bilinen 15 yasa arasında olan ve IMF, DB, ABD gibi emperyalistlerin "Çıkmazsa destek vermeyiz" tehdidiyle Türkiye'ye dayattığı Şeker Yasası kriz ortamında yangından mal kaçırırcasına çıkarılmıştı. Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Başkanı Gürol Ergin ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Faruk Yücel, ülke zor durumda iken çıkartılan bu yasanın halka ve ülke ekonomisine zarardan başka bir şey getirmeyeceğini vurgulayarak, şekerpancarı üretiminin biteceğine, 3 milyon üreticinin göçe zorlanacağına, fabrikaların kapanacağına ve işçilerin işsizlik kalacağına, ABD ve Avrupa'daki stoklara zorunlu kalınacağına dikkat çektiler.
Türkiye şeker sanayisinin çöküşünü getirecek olan ve ABD, IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist kurumların "Yasa çıkmazsa size borç vermeyiz" dediği Şeker Yasası hakkında ZMO Genel Başkanı Gürol Ergin, TZOB Başkanı Faruk Yücel, yasanın yaratacağı yıkımı gazetemize anlattılar. Ergin, Türkiye'nin çok sıkışık bir döneminde, apar topar çıkartılan yasanın ülkeye vereceği zararların asla telafi edilemeyeceğini dile getirerek, kanun ile tatlandırıcı üretiminin yasal bir düzenlemeye sokulduğunu ve bunun şeker pancarı üretimini bitireceğini ifade etti. Ergin, yasanın amaçlarını "ABD'nin ürettiği mısırı tatlandırıcı üretimi için satın almak, uluslararası tekellerin Türkiye şeker sanayisini ele geçirmesine izin vermek, şekerpancarı üretimini düşürüp, ithalatı artırıp, dışarda ve içerde tekellere haksız kazanç sağlamak" olarak özetledi. Yıllık 20-22 milyon ton kadar şeker pancarı üretildiğini kaydeden Ergin, şeker fazlalığının bu üretimden değil, tatlandırıcı üretiminden ve ithalattan kaynaklandığını dile getirdi.
'Pişman olacaklar'
Ergin, hükümetin 'şeker fabrikaları zarar ediyor' söyleminin mantıksız olduğunu kaydederek, "Fiyatları belirleyen hükümettir. Zarar ediyorsa bu, hükümetin bilinçli kararıdır. Zarar ediyorsa, rahatlıkla fiyat ayarlamaları yapılabilir. Ve özelleştirmelerden sonra göreceğiz, şeker fiyatları inanılmaz bir şekilde artacak, ancak üreticiden şeker pancarı daha ucuza alınacaktır. Çünkü biz bu örneği SEK'de EBK'da yaşadık. Bu yasanın çıkmasına gözlerini kırpmadan imza atanlar 'yanlış yapmışız' diyeceklerdir. Çünkü özellikle Süt Endüstrisi Kurumu (SEK) ve Et ve Balık Kurumu (EBK)nın kapatılmasına neden olanlar yaptıklarının yanlış olduğunu bizzat kendileri söylemişlerdir. Özelleştirmeyi 'halk için yapıyoruz' diyenler, yararının değil de zararının olduğunu kendileri de bizimle birlikte yaşayıp görmüşlerdir. SEK'de olduğu gibi şekerpancarı üreticiden ucuza alınacak, pahalıya satılacaktır" dedi.
'Üreticiyi yerinde tutamayacaklar'
Şekerpancarının çok stratejik bir ürün olduğunu dile getiren Ergin, şekerpancarının çitfçiyi tarlaya, toprağa bağlayan bir ürün olduğunu söyledi. Ergin, şekerpancarı ile sadece şeker üretimi yapılmadığını, şeker pancarının hem alkol üretiminde hem de artıklarının hayvan yemi olarak kullanıldığından söz ederek, hayvancılığın can çekiştiği, bütün hayvansal ürünlerin ithal edildiği bir dönemde şeker pancarı üretiminden vazgeçilmesini tam bir çelişki olarak değerlendirdi. Türkiye'de çok ciddi bir kaba yem açığı olduğunu hatırlatan Ergin, şekerpancarının bu kaba yem açığının kapatılmasında önemli bir ürün olduğunu bildirdi. Ergin, şekerpancarının tüm tarla ürünlerine göre çok daha fazla işgücü gerektirdiğini kaydederek, "Kuru da yapılan buğday üretimine göre yaklaşık 12 kat, suludaki buğday üretimine göre 7 kat daha fazla işçilik kullanılır. Türk çiftçisi şeker fabrikaları nedeniyle, rasyonel bir şekilde üretim yapar ve genelde üretici orta ve küçük üreticilerdir. Bu kanun ile çiftçi şekerpancarı ekemez hale getirileceği için, çiftçiyi yerinde tutamayacaklar, üreticiyi resmen göçe zorluyorlar" diye konuştu.
İşçi sendikaları suskun
Şekerpancarı üretimi azaldığında şekerin de üretiminin azalacağını belirten Ergin, "Bu da ileride şeker fabrikalarının kapanması demektir. Bizi şaşırtan bu fabrikalarda çalışan işçilerin örgütlü olduğu sendikaların sessiz kalmasıdır. Çalışanların işten çıkartılması bir yana, bu fabrikaların en az yarısı kesin kapanacağı için işçiler işsiz kalacak. Bu da sendikanın yok olacağı anlamına geliyor, bu bakımdan bizi bu suskunluk şaşırtıyor" dedi. Olayın bir başka boyutuna işaret eden Ergin, 20 milyon ton şekerpancarının nakliyesinin yapıldığını, üretim yarı yarıya düştüğünde nakliyenin de yarı yarıya düşeceğini belirtti. Ergin, yapısını buna göre oluşturmuş olan nakliye sektörü için bu durumun ciddi sorunlar doğuracağını dile getirerek, yasanın birçok kesimi etkileyeceğinin altını çizdi.
Hiçbir şeye katkısı yok
Yaklaşık olarak 1 milyon ton mısırın yurtdışından getirilirken, bundan sonra miktarın artacağını kaydeden Ergin, bunun ciddi döviz sıkıntısı yaratacağını vurguladı. Ergin, mısır dış alımının artacağını, Türkiye'nin kendi üreticisine şekerpancarı ürettirmeyeceğini dile getirerek, ABD ve Arjantin üreticisinin ürettiği mısırın alınıp Türkiye'de işleneceğini bildirdi. Ergin, yasanın halka ve ekonomiye hiçbir katkısı olmadığının altını çizdi.
ÖNCEKİ HABER

Festivalin en önemli konuğu: Bertolucci

SONRAKİ HABER

'Yok'tan fedakârlık yapılmaz!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...