03 Nisan 2001 21:00
'Kamu bankaları özelleştirilemez'
Banka-Sen üyesi kamu emekçileri, krizin sorumlusu tutularak hızla özelleştirilmek istenen kamu bankalarının krizin sorumlusu olmadığını, sorunun siyasi olduğunu vurgulayarak, özelleştirmeye ve hükümetin programına karşı olduklarını belirttiler.
'Kamu bankaları özelleştirilemez'
Banka-Sen üyesi kamu emekçileri, krizin sorumlusu tutularak hızla özelleştirilmek istenen kamu bankalarının krizin sorumlusu olmadığını, sorunun siyasi olduğunu vurgulayarak, özelleştirmeye ve hükümetin programına karşı olduklarını belirttiler.
Halk, Emlak ve Ziraat Bankası'nın yönetimlerinin birleştirilerek özelleştirilmesi planına uygun olarak dün Genel Kurulu'nu toplayan Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü önünde toplanan banka çalışanları, ekonomik krizin yükünün kamu bankalarına ve çalışanlarına yüklenmek istenmesine tepki gösterdiler. Tüm Banka-Sen Genel Başkanı Ali Rıza Çamcı, üç kamu bankasının genel kurullarında bankaların sermayeleri artırılıken, özel hukuk hükümlerine göre çalıştırılacak personelin kadro sayısı, ünvanları, ücret ve diğer mali haklarının tespiti için yönetim kuruluna yetki verileceğine dikkat çekti. Çamcı, kamu bankalarının yıllardır siyasilerin hegemonyasında olmalarından dolayı sorun yaşadıklarını söyleyerek, "Kamu bankalarının dile pelesenk olan görev zararları yoktur. Bu bankalar adeta zararla görevlendirilmişlerdir. Bu bankalar bir yıl öncesine kadar kâr eden kuruluşlar olarak gözükmektedir. Ziraat Bankası 1999 yılını 40 trilyon 168 milyar kârla kapatmıştır" dedi. Kamu bankalarında yapılan usülsüzlük ve yolsuzlukları hatırlatan Çamcı, krizin nedenlerini istikrarsız ekonomik programlarda aranması gerektiğini belirtti.
Çalışan fazlası yok
"IMF defol bu memleket bizim", "KİT'ler halkındır satılamaz" ve "Açlığa teslim olmayacağız" sloganlarının atıldığı eylemde, Çamcı, Türkiye bankacılık sektöründe yaklaşık olarak 120 bin çalışan olduğunu ve bunun 65 bininin kamu bankalarında çalıştığını hatırlattı. Kamu bankalarında şube başına düşen çalışan sayısının özel bankalardan fazla olmadığını vurgulayan Çamcı, kamu bankalarında çalışan fazlalılığı olmadığını dile getirdi.
Ali Rıza Çamcı, buna rağmen son birkaç aydır şube kapatmalarla şube başına düşen personel sayısının bilinçli bir şekilde yükseltildiğine dikkat çekerek, amacın norm kadro uygulamasına geçilerek çalışan sayısının yüksek olduğunu göstermek ve sonra da azaltma operasyonuna girişmek olduğunu belirtti. Kamu bankalarında çalışanların yoksulluk sınırının altında ücret aldığını hatırlatan Çamcı, IMF ve DB güdümlü programın işçi ve emekçilere iyi bir gelecek vaat etmediğini söyledi.
Çamcı, Emek Platformu'nun programını hayata geçirmek için mücadele edeceklerini, hükümetin programını desteklemediklerini vurguladı.
Banka-Sen üyesi kamu emekçileri, krizin sorumlusu tutularak hızla özelleştirilmek istenen kamu bankalarının krizin sorumlusu olmadığını, sorunun siyasi olduğunu vurgulayarak, özelleştirmeye ve hükümetin programına karşı olduklarını belirttiler.
Halk, Emlak ve Ziraat Bankası'nın yönetimlerinin birleştirilerek özelleştirilmesi planına uygun olarak dün Genel Kurulu'nu toplayan Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü önünde toplanan banka çalışanları, ekonomik krizin yükünün kamu bankalarına ve çalışanlarına yüklenmek istenmesine tepki gösterdiler. Tüm Banka-Sen Genel Başkanı Ali Rıza Çamcı, üç kamu bankasının genel kurullarında bankaların sermayeleri artırılıken, özel hukuk hükümlerine göre çalıştırılacak personelin kadro sayısı, ünvanları, ücret ve diğer mali haklarının tespiti için yönetim kuruluna yetki verileceğine dikkat çekti. Çamcı, kamu bankalarının yıllardır siyasilerin hegemonyasında olmalarından dolayı sorun yaşadıklarını söyleyerek, "Kamu bankalarının dile pelesenk olan görev zararları yoktur. Bu bankalar adeta zararla görevlendirilmişlerdir. Bu bankalar bir yıl öncesine kadar kâr eden kuruluşlar olarak gözükmektedir. Ziraat Bankası 1999 yılını 40 trilyon 168 milyar kârla kapatmıştır" dedi. Kamu bankalarında yapılan usülsüzlük ve yolsuzlukları hatırlatan Çamcı, krizin nedenlerini istikrarsız ekonomik programlarda aranması gerektiğini belirtti.
Çalışan fazlası yok
"IMF defol bu memleket bizim", "KİT'ler halkındır satılamaz" ve "Açlığa teslim olmayacağız" sloganlarının atıldığı eylemde, Çamcı, Türkiye bankacılık sektöründe yaklaşık olarak 120 bin çalışan olduğunu ve bunun 65 bininin kamu bankalarında çalıştığını hatırlattı. Kamu bankalarında şube başına düşen çalışan sayısının özel bankalardan fazla olmadığını vurgulayan Çamcı, kamu bankalarında çalışan fazlalılığı olmadığını dile getirdi.
Ali Rıza Çamcı, buna rağmen son birkaç aydır şube kapatmalarla şube başına düşen personel sayısının bilinçli bir şekilde yükseltildiğine dikkat çekerek, amacın norm kadro uygulamasına geçilerek çalışan sayısının yüksek olduğunu göstermek ve sonra da azaltma operasyonuna girişmek olduğunu belirtti. Kamu bankalarında çalışanların yoksulluk sınırının altında ücret aldığını hatırlatan Çamcı, IMF ve DB güdümlü programın işçi ve emekçilere iyi bir gelecek vaat etmediğini söyledi.
Çamcı, Emek Platformu'nun programını hayata geçirmek için mücadele edeceklerini, hükümetin programını desteklemediklerini vurguladı.
YAZARLAR
Mustafa Yalçıner
İsrail-İran güç gösterisi nereye varacak?
Nuray Sancar
Vatan millet ıstakoz
Bülent Falakaoğlu
Istakozun faturası!
Ahmet Yaşaroğlu
Çocuklar ve gençler kime emanet?
Adnan Gümüş
Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi
Yücel Özdemir
AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
