02 Nisan 2001 21:00
Emeğin yanında olacağız
Türkiye Yazarlar Sendikası'nda yeniden başkanlığa seçilen Cengiz Bektaş, başlattıkları projeleri tamamlayacaklarını ifade etti.
Emeğin yanında olacağız
Koray Karaermiş
Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) 12.Olağan Genel Kurulunu geçtiğimiz günlerde yapıldı.
Genel Başkanlığa tek aday olarak yeniden seçilen Cengiz Bektaş geçmiş dönemde başlattıkları çalışmaları devam ettireceklerini aktardı. Bektaş ile Emek Programı, 1 Mayıs, Kültür Emperyalizmi ve kitaplara bandrol konulması zorunluğu üzerine görüştük.
TYS Genel Başkanlığına yeniden seçildiniz. Önümüzdeki döneme ilişkin projeleriniz neler olacak?
TYS'nin geçen dönemde başlamış, bu dönemde de sürdürülmesi gereken tasarıları var önce... "Edebiyat Müzesi" tasarımız sonunda hayat buldu ve ilk kazma bugün vuruldu. Bu işi yüzümüzün akıyla sonlandırabilirsek gerçekten mutlu olacağız.
TYS'nin yaygınlaşması için geçen dönem bölge temsilcilikleri kurduk. Bu dönemde bunların şubelere dönüşmesi için çalışacağız. Üyelerimizin sürekli bilgilenmelerini sağlayan bağımsız dergimizin başarısını sürdürmeye çalışacağız. Dış ilişkilerimizi bir düzene sokacağız. Yayıncılar Birliği'yle yaptığımız Tip sözleşme anlaşmasından öte "telif hakkı" konusunun yasal boyutlarını sıkı izleyeceğiz.
Bandrol konusunda da Kültür Bakanlığının bandrol dağıtma işini yazar örgütlerine bırakmasını sağlamaya çalışacağız. Geçen dönem Kadıköy Belediyesi ile başladığımız "Halk okulu" tasarımımıza bir yapı kazandırma çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Düşünceyi dile getirme özgürlüğü için savaşım bizim için her zaman çok önemli. Bu özgürlük için savaşım herkesten, her örgütten önce TYS ye düşüyor. Mahkemelerle, korkutulmalarla sınanmış bu savaşım elbette sürdürülecek.
Geçtiğimiz hafta sonu yapılan toplantılarda bilimin çıkarlarını gözeten profesörler, emeğin çıkarlarını gözeten Emek Platformu ile ülkenin çıkarlarında birleştiler ve ortak bir program çıkardılar. Emek cephesinde giderek artan bir hareketlenme var. 14 Nisan mitingi ve 1 Mayıs bu hareketlenmeyi daha da arttıracak önemli eylemlilikler olacak. TYS olarak bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz ? Bu sürece nasıl bir katkı sunacaksınız?
TYS kurulduğu günden beri emeğin yanında sorumlulukla yer aldı. Emek Platformu'nun doğal üyesi saydı kendini...Kimi profesörlerin görüşlerinin bu platformla çakışması elbette çok sevindirici. Gün geçtikçe daha çok kişinin, katmanların, varlıların varsızlara kilim dokumadıklarını algılamalarına tanık olacağız. TYS'nin bu düzlemde üzerine düşeni yapacağından kimsenin kuşkusu yoktur sanırım.
Bandrol yasasının çıkmasında son noktaya gelindi. TYS daha önce bandrolün sansür yolunu açan bir nitelik taşıdığını defalarca belirtmişti. Bu konuda bundan sonra neler yapmayı planlıyorsunuz?
Başından beri dile getirdiğimiz gibi, bu konudaki en önemli sakınca, korsan yayını önleyeceği düşünülen bandrolün siyasal erkçe verilmesi durumudur. Kültür Bakanlığı'ndan, bandrol verme işinin yazar örgütleri aracılığıyla yapılmasını sağlayacak düzenlemenin gerçekleştirimesini bekliyoruz.
Önümüzdeki dönemde Kültür Bakanlığından hangi talepleriniz olacak ?
Bizim tasarladığımız kimi etkinlikler, gerçekte Kültür Bakanlığının da sorumluluk alanına giriyor. Bu türlü etkinlikler için parasal destek gerektiğinde bir tasarıyla başvuruyoruz. Genellikle olumlu yanıt alınıyor. Geçmiş dönemlerde de bizim dönemimizde de böyle oldu.
Önümüzdeki dönemde de kimi etkinlikler için başvuracağız. Örneğin Türk yazınının tanınmasında yararlı olmuş Türkologların, çevirmenlerin onurlandırılmaları, kendilerine "teşekkür" edilmesi için bir etkinlik düşünüyoruz. Bunu bizim alçakgönüllü bütçemizle başarmamız olanaksız. Bakanlıktan parasal katkı isteyeceğiz. "2002 Nâzım Hikmet yılı" etkinliklerinde, hümanist kültür etkinliklerinde de destek gereksinimimiz olacak.
Kültür emperyalizmine karşı başlattığınız kampanya hangi noktada ? devamında neler yapmayı planlıyorsunuz ?
Emperyalist kültür kuşatmasının duvarlarını yıkma girişimi bütün yurtta beklenenin üzerinde yankı buldu.
Üniversitelerden, Anadolu'da pek çok kentten birlikte çalışmalar düzenleme isteği var. Bu ilginin bir örgütleşmeyi gerektirdiğini düşünüyorum. Bunu en kısa sürede başarmaya çalışacağız. Böylece çabalarımıza katılım isteklerine daha hızla yanıt verebileceğiz.
Koray Karaermiş
Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) 12.Olağan Genel Kurulunu geçtiğimiz günlerde yapıldı.
Genel Başkanlığa tek aday olarak yeniden seçilen Cengiz Bektaş geçmiş dönemde başlattıkları çalışmaları devam ettireceklerini aktardı. Bektaş ile Emek Programı, 1 Mayıs, Kültür Emperyalizmi ve kitaplara bandrol konulması zorunluğu üzerine görüştük.
TYS Genel Başkanlığına yeniden seçildiniz. Önümüzdeki döneme ilişkin projeleriniz neler olacak?
TYS'nin geçen dönemde başlamış, bu dönemde de sürdürülmesi gereken tasarıları var önce... "Edebiyat Müzesi" tasarımız sonunda hayat buldu ve ilk kazma bugün vuruldu. Bu işi yüzümüzün akıyla sonlandırabilirsek gerçekten mutlu olacağız.
TYS'nin yaygınlaşması için geçen dönem bölge temsilcilikleri kurduk. Bu dönemde bunların şubelere dönüşmesi için çalışacağız. Üyelerimizin sürekli bilgilenmelerini sağlayan bağımsız dergimizin başarısını sürdürmeye çalışacağız. Dış ilişkilerimizi bir düzene sokacağız. Yayıncılar Birliği'yle yaptığımız Tip sözleşme anlaşmasından öte "telif hakkı" konusunun yasal boyutlarını sıkı izleyeceğiz.
Bandrol konusunda da Kültür Bakanlığının bandrol dağıtma işini yazar örgütlerine bırakmasını sağlamaya çalışacağız. Geçen dönem Kadıköy Belediyesi ile başladığımız "Halk okulu" tasarımımıza bir yapı kazandırma çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Düşünceyi dile getirme özgürlüğü için savaşım bizim için her zaman çok önemli. Bu özgürlük için savaşım herkesten, her örgütten önce TYS ye düşüyor. Mahkemelerle, korkutulmalarla sınanmış bu savaşım elbette sürdürülecek.
Geçtiğimiz hafta sonu yapılan toplantılarda bilimin çıkarlarını gözeten profesörler, emeğin çıkarlarını gözeten Emek Platformu ile ülkenin çıkarlarında birleştiler ve ortak bir program çıkardılar. Emek cephesinde giderek artan bir hareketlenme var. 14 Nisan mitingi ve 1 Mayıs bu hareketlenmeyi daha da arttıracak önemli eylemlilikler olacak. TYS olarak bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz ? Bu sürece nasıl bir katkı sunacaksınız?
TYS kurulduğu günden beri emeğin yanında sorumlulukla yer aldı. Emek Platformu'nun doğal üyesi saydı kendini...Kimi profesörlerin görüşlerinin bu platformla çakışması elbette çok sevindirici. Gün geçtikçe daha çok kişinin, katmanların, varlıların varsızlara kilim dokumadıklarını algılamalarına tanık olacağız. TYS'nin bu düzlemde üzerine düşeni yapacağından kimsenin kuşkusu yoktur sanırım.
Bandrol yasasının çıkmasında son noktaya gelindi. TYS daha önce bandrolün sansür yolunu açan bir nitelik taşıdığını defalarca belirtmişti. Bu konuda bundan sonra neler yapmayı planlıyorsunuz?
Başından beri dile getirdiğimiz gibi, bu konudaki en önemli sakınca, korsan yayını önleyeceği düşünülen bandrolün siyasal erkçe verilmesi durumudur. Kültür Bakanlığı'ndan, bandrol verme işinin yazar örgütleri aracılığıyla yapılmasını sağlayacak düzenlemenin gerçekleştirimesini bekliyoruz.
Önümüzdeki dönemde Kültür Bakanlığından hangi talepleriniz olacak ?
Bizim tasarladığımız kimi etkinlikler, gerçekte Kültür Bakanlığının da sorumluluk alanına giriyor. Bu türlü etkinlikler için parasal destek gerektiğinde bir tasarıyla başvuruyoruz. Genellikle olumlu yanıt alınıyor. Geçmiş dönemlerde de bizim dönemimizde de böyle oldu.
Önümüzdeki dönemde de kimi etkinlikler için başvuracağız. Örneğin Türk yazınının tanınmasında yararlı olmuş Türkologların, çevirmenlerin onurlandırılmaları, kendilerine "teşekkür" edilmesi için bir etkinlik düşünüyoruz. Bunu bizim alçakgönüllü bütçemizle başarmamız olanaksız. Bakanlıktan parasal katkı isteyeceğiz. "2002 Nâzım Hikmet yılı" etkinliklerinde, hümanist kültür etkinliklerinde de destek gereksinimimiz olacak.
Kültür emperyalizmine karşı başlattığınız kampanya hangi noktada ? devamında neler yapmayı planlıyorsunuz ?
Emperyalist kültür kuşatmasının duvarlarını yıkma girişimi bütün yurtta beklenenin üzerinde yankı buldu.
Üniversitelerden, Anadolu'da pek çok kentten birlikte çalışmalar düzenleme isteği var. Bu ilginin bir örgütleşmeyi gerektirdiğini düşünüyorum. Bunu en kısa sürede başarmaya çalışacağız. Böylece çabalarımıza katılım isteklerine daha hızla yanıt verebileceğiz.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
