16 Mart 2001 22:00

16 Mart katliamı unutulmadı

16 Mart 1978'de İÜ Eczacılık Fakültesi önünde gerçekleştirilen katliamda yaşamını yitiren 7 kişi Beyazıt'ta öğrencilerin ve Öğretim Elemanları Sendikası'nın yaptığı açıklamalarla anıldı.

Paylaş
16 Mart katliamı unutulmadı
16 Mart 1978 yılında İÜ Eczacılık Fakültesi önündeki saldırıda ve Halepçe katliamında yaşamını yitirenler dün Beyazıt'ta yapılan eylemle anıldı. Anmanın ardından okullarına dönmek isteyen öğrencilere tahammül edemeyen polis dört kişiyi gözaltına aldı. Öğlen saatlerinden ihtibaren İÜ Merkez Kampüs'te toplanmaya başlayan öğrenciler, saat 13.00'te üniversitenin ön kapısından "16 Mart katliamını unutmadık" ve "Katliam, kayıp, tecrit, soruşturma, kriz; çözüm faşizme karşı direniş" pankartıyla çıkarak; "Faşizme karşı omuz omuza", "Öğrenciyiz, haklıyız, kazanacağız" ve "Şehit namırın" sloganlarıyla katliamın gerçekleştiği Eczacılık Fakültesi önüne yürüdü. Burada bir basın açıklaması yapan öğrenciler, katliamın sorumlularının yargılanmasını isteyerek ellerindeki karanfilleri yere bıraktılar.
Kahrolsun MİT, CIA, kontgerilla
Basın açıklamasının ardından tekrar okullarına dönmek isteyen öğrenciler polisin provokasyonuyla karşılaştı. Grubun dağılmasını isteyen polis, dört öğrenciyi gözaltına alırken bir öğrenciyi de feci şekilde dövdü. Olay üzerine Merkez Kampüs'e giren öğrenciler, kampüsün kapılarını kapatarak, "Katil polis üniversiteden defol" sloganları attı. Öğrenciler, gözaltına alınan arkadaşlarının bırakılması istemiyle bir süre kampüs içinde oturma eylemi yaptıktan sonra dağıldı.
Katliam protestosuna katılan öğrenciler, "Kahrolsun IMF, kahrolsun emperyalizm", "Güney işgali kaldırılsın", "Kahrolsun MİT, CIA, kontgerilla" dövizleri ve 16 Mart katliamında yaşamını yitirenlerin fotoğraflarını taşıdılar. Eylemde yapılan açıklamada, tarihin krizler, yoksullaştırma, soruşturmalar, gözaltılar, tecrit ve işkenceler ve katliamları yazdığı ifade edilerek, ülkede yaşanan son gelişmelere dikkat çekildi. IMF politikalarının iflas etttiğine ve "sahte kahraman" Kemal Derviş'in "Ulusal Program" adı altında emperyalistlerin kapısını aşındırdığına işaret edilen açıklamada, yoksulluğun giderek artacağı vurgulandı. HADEP İlçe Başkanı Serdar Tanış ile Ebubekir Deniz'in kaybedildiğinin, Ortadoğu ve Filistin'de savaş rüzgârlarının estiğinin belirtildiği açıklamada, cezaevlerine yapılan operasyonun ardından üniversitedeki öğrencilerin baskı altına alındığı söylendi. Öğrenciler, eğitimin paralı hale getirilmesine ve İTÜ'de yemek ücretlerine yapılan zamma da tepki gösterdiler. Sabah saatlerinden ihtibaren İÜ ve Beyazıt Meydanı'nı abluka altına alan çok sayıda çevik kuvvet ekibi, 3 kişiyi de 'şüpheli şahıs' oldukları gerekçesiyle gözaltına aldı. Gözaltına alınan öğrenciler Beyazıt Karakolu'na götürüldü.
ÖES katliamı kınadı
Öğretim Elemanları Sendikası (ÖES)'na üye bir grup öğretim görevlisi de Eczacılık Fakültesi önüne gelerek katliamda yaşamını yitirenlerin anısına fakülte önüne karanfil bıraktı. ÖES Başkanı Hayri Kozanoğlu, "Katledilen öğrenciler yaşasaydı, bizim gibi öğretim üyesi ya da özgürlük ve barış için mücadele eden kişiler olacaklardı" diyerek katliamın sorumlularının cezalandırılmasını istedi. Yeniden açılan katliamla ilgili davanın bir an önce sonuçlandırılmasını beklediklerini belirten Kozanoğlu, katledilen öğrenciler anısına fakülte içinde bir anıt dikilmesini istediklerini bildirdi. ÖES'liler daha sonra anıt yapılması taleplerini içeren dilekçelerini rektörlüğe iletti. İYÖ-DER'li öğrenciler de diğer gruptan ayrı olarak basın açıklaması yaptı.
İHD İstanbul Şubesi, yaptığı yazılı açıklamayla 16 Mart katliamının "faili meçhul" olarak kalmasının tüm diğer faili meçhuller gibi insan hakları ve demokrasi mücadelesine darbe olduğunu vurguladı.
ÖDP İl Başkanı Muzaffer Kurtoğlu ise, "Bugün hükümetin içinde yer alan MHP'li Mehmet Gül, Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı, katliamcıların önünde, İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde, okuldan toplu halde çıkan devrimci öğrencilerin üzerine bomba atılarak katliam gerçekleştiriliyor. Katliamı gerçekleştirenler ve katliama göz yumanlar seyirci kalanlar hâlâ serbest" dedi.
HADEP Adana İl Başkanı Osman Fatih Şanlı ve DBP Adana İl Örgütü de yaptıkları yazılı açıklamalarla Halepçe ve Beyazıt katliamlarını kınadılar.
HADEP Ankara İl Gençlik Kolları da, Halepçe ve Beyazıt Katliamları'nı protesto etti. HADEP Ankara İl Binası önünde dün akşam saatlerinde gerçekleştirilen eyleme katılan gençler ellerinde HADEP bayrakları ve "Kayıplar bulunsun", "Barış hemen şimdi" bantlarını taşırken, "Halepçe, Gazi, Beyazıt'ı unutmadık, yaşasın halkların kardeşliği", "Komplo bitecek, savaş duracak, Ortadoğu bizimle özgürleşecek" sloganlarını attılar. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Uçağa kanlı operasyon
İstanbul-Moskova seferini yaparken kaçırılan ve Suudi Arabistan'ın Mekke kentine indirilen Rus uçağına dün operasyon düzenlendi. Rusya'nın onayıyla Suudi özel birliklerinin, uçağa yakıt ikmali yapıldığı sırada düzenlediği operasyon sonucunda, 3 yolcu yaşamını yitirdi. Kremlin yönetimi, ölenlerin bir Türk yolcuyla bir hostes ve hava korsanı olduğunu açıkladı. Kremlin sözcülerinden Sergey Yastrjembski, operasyon sırasında özel timlerin "muhtemelen etrafı taradığını" kaydetti. Suudi doktorları ise, hostesin bıçaklanarak, diğer iki kişinin ise vurularak öldürüldüğünü açıkladı. Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı da, 3 kişinin öldüğünü teyit ederek, kadın yolcunun ölümünden hava korsanlarını sorumlu tuttu. Açıklamada, operasyonun, uçağı havaya uçarma tehdidi nedeniyle düzenlendiği ifade edildi. Operasyonda sonucu, ölen Türk'ün adının Gürsel Kambal olduğu bildirildi.
İlk görüntüler...
Öte yandan uçağı kaçıran korsanların yayımlanan ilk görüntülerindeki Supyan Arsayev'in, Çeçen lider Aslan Mashadov'un Devlet Güvenliği Bakanı Aslanbek Arsayev'in kardeşi olduğu belirlendi. AFP'nin Çeçenistan muhabiri, Suudi özel birliklerinin müdahalesi sonucu yakalanan korsanlardan diğerinin Supyan Arsayev'in oğlu olduğunu belirtti. Ortadoğu'daki Çeçen kaynakları, korsanların liderinin Aslanbek Arsayev olduğunu ileri sürmüşlerdi. Çeçen lider Aslan Mashadov'un temsilcisi Mayarbek Vatçagayev, operasyondan önce yaptığı açıklamada, hava korsanlarının 3 isteği olduğunu belirterek, bu istekleri, "Bir video kaset izlettirmek amacıyla kaçırdıkları Rus uçağına gazetecilerin binmesi, Çeçenlerle müzakerelerin başlatılması ve Rus birliklerinin Çeçenya'dan çekilmesi" olarak sıralamıştı. Hava korsanları, uçağa "uzun bir uçuşa yetecek kadar" yakıt ikmali yapılmasını ve Afganistan'a hava koridoru açılmasını da talep etmişlerdi.
Bu arada Rusya Dışişleri Bakanlığı, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'ndan korsanların tutuklanmasını ve Rusya'ya iade edilmesini istedi.
ÖNCEKİ HABER

Cenazede polise büyük öfke

SONRAKİ HABER

Bir resim sergisinden izlenimler

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa