10 Mart 2001 22:00

Cilalı IMF programı

Uyguladığı IMF programının çöküşünün ardından, sanki programı uygulayan kendileri değilmiş gibi IMF'yi suçlayan hükümet ortakları, yeni programın "ulusal" bir program olduğunu iddia ediyor.

Paylaş
Cilalı IMF programı
Başbakan Bülent Ecevit ile Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın, sanki başka bir hükümet uygulamış gibi çöken IMF programını eleştirip, yeni programın ulusal olduğu yönündeki iddiaları daha baştan boşa düştü. Hükümet ortaklarının henüz tam olarak hazırlamadıkları yeni ekonomi programını onaylatmak ve yeni dış borç sağlamak için Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'in gerçekleştirdiği ABD turu, "ABD, IMF ve DB'nin icazeti ve onayı alınmadan oluşturulan bir program nasıl ulusal olabilir?" sorularına neden oldu. Derviş'in temaslarda bulunduğu ABD'den yaptığı açıklamada, yeni dış borç anlamına gelen 'dış kaynak' sağlanabilmesi için yeni programın arkasında tam bir siyasi irade arandığını söylemesi ise, "Daha görevi gelir gelmez ABD'de yaptığı açıklamalarla Türk hükümetine koşullar getiren Derviş kimin bakanı?" sorularını akla getirdi.
Derviş'in ABD'den getirdiği koşullar
ABD Hazine Bakanı Paul O'Neill, Dünya Bankası Başkanı James Wolfensohn, IMF Başkanı Horst Köhler ile IMF Başkan Yardımcısı Stanley Fischer'le birara gelen Kemal Derviş, önceki gün ABD'de düzenlenidiği basın toplantısında, on günden kısa sürede Türkiye'nin yeni ekonomik programının hazırlanacağını ve bu program ortaya çıkmadan, uluslararası finans çevrelerinin kaynak sözü vermesinin mümkün olmadığını belirtmişti. Derviş, görüştüğü yetkililerin yeni ekonomik programın arkasında tam bir siyasi destek görmek istediklerini açıklamıştı. ABD yetkilileri, IMF ve DB yönetiminin telkinde bulunduğu yeni programın iflas eden önceki programa göre daha "acı bir ilaç" olduğuna dikkat çekiliyor. Türkiye'nin en stratejik kitlerinden biri olan Telekom'un yüzde 51'ini özelleştirmek için gereken yasanın en kısa zamanda çıkarılması, kamu bankalarının Ziraat Bankası çatısı altında birleştirilerek bir yıl içinde satılması, memur ve işçi sayısının azaltılması için erken emekliliğin başlatılması bu telkinlerden başlıcaları.
FP: Hükümet Yüce Divanlık
FP Genel BaşkanYardımcısı Lütfü Esengün, "57. Hükümet'in yapacağı en hayırlı iş istifa etmektir. Ayrıca bu durumda Ecevit, Bahçeli, Yılmaz ve Özkan Yüce Divan'lıktır" diye konuştu.
FP Genel Başkanı Recai Kutan ise, Devlet Bakanı Kemal Derviş'in, bakan olmadan önce Türkiye'ye yaptığı ziyarette, uygulanan ekonomik programın başarılı olacağını söylediğini belirterek şöyle devam etti: "Adeta yeni bir ekonomik program kaba tabiriyle Kemal Derviş'e ihale edilmiş gibi görünüyor. Bundan önce bu programın hazırlığı IMF ve bürokratlara havale edilmişti."
Yenisi de ulusal değil
DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Sağlam, Derviş'in yeni programın ulusal olacağı yönündeki açıklamaların inandırıcı olmadığına işaret ederek, ABD'den beklenen dolarlar ile ulusal bir program hazırlamanın olanaksız olduğunu dile getirdi.
Ecevit'ten 2. IMF çarkı
Hükümete IMF'nin kuklası olduğu yönünde gelen baskıları hafifletmek için daha önce IMF Türkiye Masası eski Şefi Cottarelli'ye eleştiri getiren, ancak kısa bir süre sonra sözlerini yumuşatan Başbakan Bülent Ecevit, yine aynısını yaptı. Uygulanan IMF programının çöküşünün ardından, IMF'nin sosyal yanının kör olduğunu, "Ama Derviş'in geldiği Dünya Bankası'nın daha sosyal olduğunu" söyleyen Ecevit, dün Başbakanlık'ta yaptığı açıklamada şunları söyledi: "IMF'yi ne kadar eleştirirsek eleştirelim, dünyanın kaçınılmaz bir gerçeğidir. Sayın Derviş'in gelişinden sonra, program hazırlanmış olacaktır."
Ecevit, Mesut Yılmaz ile kendisinin IMF konusunda söylediklerinin hatırlatılarak, "IMF programı neden uygulandı?" sorusunu Ecevit, şöyle yanıtladı: "Ben, çağdışı tabirini kullandığımı sanmıyorum. Daha yumuşak bir ifade kullanmışımdır. Uluslararası Para Fonu'nu ne kadar eleştirirsek, eleştirelim, dünyanın kaçınılmaz bir gerçeğidir. Ekonomileri bakımından sıkıntıya düşmüş ülkelere, dışardan yardım, katkı sağlarken, dış kaynakları ararken, IMF'yi gözden uzak tutmamak kaçınılmaz gerçektir... bugünkü çağımızda." "Kemal Derviş, ABD'de, (yeni ekonomik programa siyasi desteğin tam olması gerektiğini) söyledi. Acaba, sayın bakanın, bu konuda bir tereddüdü mü var?" yolundaki bir soruya da Ecevit, şu karşılığı verdi: "Hayır öyle bir tereddüt havası sezmedik. Bildiğiniz gibi koalisyon liderleri ile birlikte uzun çalışmalar yaptık. O çalışmalara Derviş de katıldı. Herhangi bir sorun yok, sıkıntı yok. Her ihtimale karşı, hükümetin bir bütün olarak görünmesinin, sağlanacak dış katkılar bakımından önemini vurgulamış oldu. Yoksa herhangi bir olumsuzluk veya karamsarlık ortamı yok."
ÖNCEKİ HABER

Yangtze kültürü ve Çin

SONRAKİ HABER

Ulusal programı emekçiler hazırlayacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...