24 Şubat 2001 22:00

Halkın sabrı tükendi

Derya Tokaç (İşsiz, Ankara): Kriz halk için vahim sonuçlar doğurdu. Halkı kandırmaya çalışıyorlar. Toplum sindirilmiş vaziyette.

Paylaş
Halkın sabrı tükendi
Derya Tokaç (İşsiz, Ankara): Kriz halk için vahim sonuçlar doğurdu. Halkı kandırmaya çalışıyorlar. Herkes hayatından memnun gözüküyor. Toplum sindirilmiş vaziyette. İnsanlar duyarsızlaştırılmaya çalışılıyor. İnsanlar artık krizle dayatılan yoksulluğa, açlığa ve sefalete karşı bir araya gelmeli.
Kenan Demirel (İşçi, Ankara): Yıllardır enflasyonu düşüreceğiz yalanlarıyla kandırdılar bizi. Hükümet ekonomiyi iyice çıkmaza sürükledi. Son yaşanan kriz, kimin ne kadar yoksul ve zengin olduğunu ortaya çıkardı. Şimdi yine "Kemerlerinizi sıkın" diyorlar. Yoksulu daha da yoksullaştırmaya çalışıyorlar. Bankalar hortumlanıyor, yolsuzluklar almış başını gidiyor, Türkiye daha da dışa bağımlı hale geldi. Hükümetin istikrarsızlığı gün ışığına çıktı. Yönetenlerin işçiyi, emekçiyi, halkı ne kadar düşündüğü krizle bir kez daha ortaya çıktı. Devlet şimdi ne yapacağını şaşırmış durumda aslında. Hiçbir formül üretmiyorlar, "Sabredin" demekten başka. Türkiye yine tavizler vermeye başlayacak. Tam anlamıyla ülkeyi IMF'ye teslim ediyorlar. Şimdi daha fazla özelleştirme ve işsizlikle karşı karşıyayız.
Özgür Hüsran (Şair, Ankara): Herkesin daha çok canı yanıyor artık. Bu kriz halkı bir araya getirecektir. Sağ sol ayrımı olmaksızın ezilen herkes bir araya gelmelidir.
Nilgün Meşeli (Ev hanımı, İzmir): Eşim kaynakçı, 150 milyon maaş alıyor. Çok zor durumdayız. Bu devlete kızıyoruz bayağı. Perişan ettiler yine bizi. Ben ev hanımıyım çalışmıyorum, bir eşimin maaşına bakıyoruz.
Ahmet Varış (Mühendis, İzmir): Mahvolduk. Biz dolarla alışveriş yapıyoruz. Yalnız yukarıdakiler iyi senaryo hazırlıyorlar. Anayasa kitapçığını atıyorlar, bir de Kuranıkerim'i atarlar ondan sonra da artık memleket ne olur bilemiyorum. Memleketin çivisi çıkmış.
Zuhal Biriken (Emekli memur, İzmir): Fatura zaten hep halka çıkarılıyor. Kimsenin umrunda değil. Geçinebilmek için ikinci iş yapıyorum. Faturalarımı siyasilere göndereceğim. Çünkü bizim banka söğüşleme gibi bir şansımız yok.
Mehmet Hamuroğlu (Mimar, İzmir): Berbat olarak değerlendiriyorum. İyi görmüyorum son olanları. Daha kötüye gideceğini düşünüyorum.
Aydım Öktem (Emekli işçi, Diyarbakır): Dövizin serbest bırakılması büyük zarar, ekonomiyi mahvetti. Kriz devam ediyor ve gittikçe büyüyecek. 160 milyon maaş alıyordum. Krizden sonra bu maaşım 90 milyona indi. Fakir fukara ne yapacak? Bu IMF'nin pisliğidir. IMF Türkiye'ye hiçbir yarar sağlamaz. Şimdiye kadar ülkemizde 20 milyon insanın eyleme çıkması gerekir. Çünkü bu krizden halkın yüzde 95'i etkileniyor, zarar görüyor. Bu hükümeti yıkmalıyız. Fakirin birleşmesi lazım. Emeklisi, işçisi, şoförü, esnafı, memuru birleşmeli ve eyleme gitmeli. Kuzu gibi olmamamız lazım.
Ahmet Taranoğlu (Memur, Diyarbakır): Perişan olduk. 220 milyon maaş alıyordum 80 milyonu gidince kaldı 140 milyon lira. Kirada oturuyorum. Allahtan kirayı mark olarak kabul etmemişiz. 120 milyon kira ödüyorum. IMF'ye niye kızıyoruz? Bizim siyasetçiler istemese IMF nasıl ekonomiyi yönlendirir. Bunların hemen hükümeti feshetmesi lazım.
ÖNCEKİ HABER

Düğmeye Özal bastı

SONRAKİ HABER

Esnaf çıkış arıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...