23 Şubat 2001 22:00

'Kötüleşen tutukluya müdahale ediliyor'

Ölüm orucu yapanlar ve Adalet Bakanı ile görüşen tutuklu yakınlarından Berran Yıldırım, çözüme yanaşmayan tarafın Adalet Bakanlığı olduğunu gördüklerini belirttiler.

Paylaş
'Kötüleşen tutukluya müdahale ediliyor'
Adalet Bakanlığı'nın özel izniyle Edirne F Tipi Cezaevi'ndeki açlık grevi ve ölüm orucu yapan tutuklu ve hükümlülerin temsilcileri ve Adalet Bakanı ile görüşen tutuklu yakınlarından Berran Yıldırım, görüşmeler sonunda çözüme yanaşmayan tarafın Adalet Bakanlığı olduğunu gördüklerini belirttiler.
Tutukluların çözüme karşı olmadıklarını ve "Çözümün ancak bakanlıkça yetkilendirilmiş çözüm gücü olan bir heyetin bizimle doğrudan görüşmesiyle sağlanabileceğine inanıyoruz" dediklerini söyleyen Yıldırım, Adalet Bakanı'nın ise kendilerine heyet gönderilmeyeceğini söylediğini belirtti.
Adalet Bakanlığı çözüme yanaşmıyor
Edirne F Tipi Cezaevi'ndeki tutuklu temsilcileri ve Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ile görüşen tutuklu yakınları Berran Yıldırım ve İdris Yıldız görüşmelerden aldıkları sonuçları dün İHD İstanbul Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısında aktardılar. Yıldırım, neler yapılacağını öğrenmek için 17 Şubat'ta Adalet Bakanlığı'nın özel izniyle Edirne F Tipi Cezaevi'ndeki tutukluların temsilcileri ile görüştüklerini belirtti. Tutuklu ve hükümlülerin temsilcileri ile görüştükten sonra, İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül ile birlikte Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ile görüştüklerini söyleyen Yıldırım, "Çözüme yanaşmayan tarafın Bakanlık görevlileri olduğunu gördük" dedi.
10 tutuklunun durumu kritik
Temsilcilerin, ölüm orucu ve açlık grevinde olanların arasında şeker ve tuz alamayan, günde yarım litre su içemeyenlerin bulunduğunu belirttiklerini ve Edirne Cumhuriyet Başsavcısı'nın da Edirne'de en az 10 tutuklunun durumunun kritik olduğunu açıkladığını söyleyen Yıldırım, "Türk, 'durumu kötüleşenlere müdahale ediliyor' açıklamasında bulundu" dedi.
Yıldırım, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün açıklamasını "Ölmelerine izin vermeyip sakat bırakmak için uğraşıyoruz denmektedir" şeklinde değerlendirdi.
Tutuklu yakınına tehdit
Tutuklu yakını Bilgen Hızmay, F tipi cezaevi protestolarına katıldığı için sürekli olarak polis tarafından taciz ve tehdide uğradığını açıkladı. İHD İzmir Şubesi'nde açıklama yapan Hızmay, kasım ayından beri takip edildiğini, bu kişilerin, kendileriyle görüşmezse, gözaltına alınacağını söylediklerini dile getirdi. 16 Şubat'ta işten çıktığında kendisini tehdit eden kişilerle yüzyüze geldiğini ve yine tehdit edildiğini söyleyen Hızmay, 19 Şubat'ta Savcılığa suç duyurusunda bulunmasına rağmen önceki gün telefonda 'kaybedilmekle' tehdit edildiğini belirtti. Ağabeyi, Sincan F Tipi Cezaevi'nde bulunan Hızmay, başına geleceklerden İzmir Emniyeti'nin sorumlu olacağını belirtti. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Gazeteciler hak arıyor
İşten atılan gazetecilerin haklarını aramak, medyada yaşanan kirlenmeye ve tekelleşmeye dikkat çekerek, örgütlemenin gerekliliğine vurgu yapmak için İstanbul'dan yola çıkan gazeteciler, dün Ankara'ya geldiler.
Gazeteciler Meclisi Girişimi'nin organizasyonuyla dün sabah saatlerinde Ankara'ya gelen gazeteciler, meslektaşları tarafından alkış ve çiçeklerle karşılandılar. "Gazeteci, adı soyadı: İşsiz/muhtemel işsiz; Görevi: Hakkını arıyor; İstikamet:Ankara" yazılı kokartlar takan gazeteciler sabah saat 08.00'de Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Lokali'nde bir araya geldiler. ÇGD Genel Başkanı İsmet Demirdöğen, basında toplu kıyıma dönen işsizliğin giderek daha tehlikeli boyutlara yükseldiğini, buna karşı başlatılan çabayı desteklediklerini söyledi. 9 meslek örgütünün çözüm için bir araya geldiğini, kafa kafaya vererek ortak sorunlara karşı ortak çözüm yolu aradıklarını belirten Demirdöğen, gazeteci Başbakan ve milletvekillerinin duvar olmalarından dolayı üzgün olduklarını kaydederek, "Güçlerimizi birleştirir, bir araya gelirsek, çözümü birlikte bulacağımıza inanıyorum" dedi.
Daha sonra araçlarla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na gidildi. Bakan Yaşar Okuyan tarafından karanfillerle karşılanan gazeteciler, Okuyan'a içi boş bir 212 sayılı kanun, gazeteci örgütlerinin yasa teklifi ve topladıkları imzaları verdiler.
2000 gazeteci atıldı
Burada konuşan, Gazeteciler Meclisi Sözcüsü Levent Cinemre, son 1,5 ayda 2000'i aşkın gazetecinin işten atıldığını, bunun Türkiye basın tarihinde eşi görülmemiş bir rakam olduğunu, bazı grupların banka ve finans gruplarına el konulmasının da atılmaları artıran etken olduğunu anlattı. Sabah grubundan 600-1000, İhlas grubundan 300-400 gazetecinin atıldığını anlatan Cinemre, kriz gerekçesiyle tasarrufa gitmek isteyen medya patronlarının kolay yol olarak gazetecileri işten çıkartmayı gördüğünü söyledi. Tek sorunlarının işten çıkarmalar olmadığını, özlük haklarını da etkileyen ciddi bir tekelleşme nedeniyle gazetecilerin birkaç işverene mahkûm olduğunu, kendilerine dayatılan koşullarda çalışmak zorunda kaldıklarını anlatan Cinemre, en çok şikâyet ettikleri diğer konunun da medya kirliliği olduğunu ifade etti.
Sabah ve İhlas'ta hukuksuzluk
Okuyan'dan 212 sayılı yasanın bütün işyerlerinde uygulanmasını istediklerini kaydeden Cinemre, birçok işyerinde gazetecilerin ya 1475'ten sigortalı olduklarını ya da sigortasız çalıştıklarını, ayrıca yasal yollardan da haklarını arayamadıklarını söyledi. Cinemre ayrıca, Bakan'a içi boş 212 kanunu ile gazeteci örgütleri tarafından hazırlanan yasa teklifi ve topladıkları imzaları verdi.
Görüşmede tek tek söz alan gazeteciler de, Sabah ve İhlas grubunda yaşanan hukukdışılıklara dikkat çektiler. Gazeteciler görüşmede, Sabah grubunda işten atılmalarından 1,5 ay sonra "Bütün haklarımı aldım, dava hakkım da yoktur" yazılı ibraname imzalamakla karşı karşıya bırakıldıklarını; İhlas grubunda da senetler verildiği ve senetlerin vadesi geldiği halde paralarını alamadıklarını, firmaların mallarının yakınlarının üzerlerine geçirilerek, olası hacizin önünün de kesildiği örneklerini verdiler.
Kendisinin de 21 yıllık gazetecilik yaptığını ve yıllarca benzer sorunlarla karşılaştığını anlatan Bakan Okuyan, "Ciddi dayanışma içinde olmazsanız çözüm zordur, kendimizi kandırmayalım" öğüdünde bulundu. Bakanlık olarak yetkilerinin sınırlı olduğunu, ellerinden fazla bir şey gelmeyeceğini öne süren Okuyan, "Suskun kaldığımızda sıranın bize de geleceğini bilmemiz lazım" dedi.
Daha sonra TBMM'ye giden gazeteciler, ANAP Grup Başkan Vekili Yaşar Dedelek, FP Grup Başkan Vekili Avni Doğan, DSP Grup Başkan Vekili Aydın Tümen, MHP Grup Başkan Vekili Mehmet Şandır ve DYP Grup Başkanvekili Ali Rıza Gönül ile görüşerek, yoğun olarak yaşanan işten atılmaları, medyadaki tekelleşmeyi ve yozlaşmayı anlattılar. Grup Başkanvekilleri ise gazetecileri destekleyeceklerini, gazetecilerin hazırlayacağı yasa taslağını getirmeleri durumunda bunu TBMM'de görüşeceklerini söylediler. TBMM'nin işgüvencesi yasası konusunda adım atmasını da isteyen gazeteciler, daha sonra da gazeteci milletvekilleriyle yemek yediler.
İşten atılan gazetecilerin Ankara'daki hak arama çabaları bugün de Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Üst Kurulu Başkanı Zekeriya Temizel ile yapılacak görüşme ile devam edecek.
ÖNCEKİ HABER

KESK: IMF anlaşmaları iptal edilsin

SONRAKİ HABER

Örgütlü üretici köylü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...