22 Şubat 2001 22:00

EMEP: Yine rantiyeye kıyak,

   yine halka yoksulluk

Paylaş
EMEP: Yine rantiyeye kıyak
    yine halka yoksulluk
Emeğin Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Memet Kılınçaslan, ekonomideki bütün gelişmelerin, yolsuzluğun ve yoksulluğun kaynağı olan IMF programına karşı emekçilerin kendi programları etrafında başlattıkları mücadeleyi yükselterek ve yaygınlaştırarak sürdürmenin öneminin daha da arttığını belirterek, "İşçi sınıfı ve emekçilerin gidişata müdahale etmesi, vurguna, soyguna yolsuzluklara ve yoksulluğa dur demesi tek çıkış yoludur" dedi.
Dün yazılı açıklama yapan Kılınçaslan, "IMF programı kararlılıkla uygulanacak" diyen Başbakan Bülent Ecevit ve hükümetin, IMF ile de anlaşarak programı döviz vurguncusu-rant çevrelerinin istekleri doğrultusunda deldiğine dikkat çekerek, sıkı para politikası ve bu kapsamda döviz kurlarının sabitlenmesinden vazgeçen hükümetin, devalüasyon anlamına gelen bir kararla döviz kurlarını serbest bıraktığını, Merkez Bankası'nın 500 trilyonun üzerinde bir parayı piyasaya sürdüğünü ifade etti.
'Propaganda halkı aldatmaya yönelikti'
Bu gelişmelerin, hükümet ve büyük patronların, IMF programının uygulanmasının zorunluluğu konusundaki "Enflasyonu düşürmenin başka çaresi yok. Kemer sıkıp, fedakârlık edin. Ekonomi düze çıkacak ve herkes rahat edecek" propagandalarının halkı aldatmaya yönelik olduğu gerçeğini bir kez daha gösterdiğini kaydeden Kılınçaslan, IMF programının uygulanması gerekçesiyle, asgari ücretin vergiden muaf tutulması ve insanca yaşanacak düzeye getirilmesine karşı çıkan, kamu emekçilerine ve işçilere sefalet zammı veren, eğitim, sağlık gibi hizmetlere kaynak aktarmayan hükümetin, rant çevrelerinin baskısı karşısında bir gecede isteneni yaptığını söyledi.
'Küçük yatırımcı kaybetti'
EMEP Genel Başkan Yardımcısı Kılınçaslan, IMF'nin, rant çevrelerinin ve hükümetin anlaşarak almış olduğu son ekonomik kararların, yüksek faizlerin ardından, döviz kurlarının fırlamasına, TL'nin büyük oranlarda değer kaybetmesine ve enflasyonun yükselmesine yol açtığını vurgulayarak, şöyle devam etti: "İşçi emekçilere karşı düşmanca davranan hükümet, rantiyeye gelince vurgun ve talanın musluklarını bütünüyle açmıştır. Halkın daha da yoksullaşması, ücretlerin reel olarak gerilemesi ve satın alma gücünün daha da düşmesi söz konusu. Borsadan yabancı sermaye ve işbirlikçileri büyük vurgunlar elde ederken, küçük yatırımcı bir kez daha kaybetti."
'TİS'lerde 0 zammın gerekçesi olacak'
Böylece, IMF programının yarattığı krizin yükünün işçisi, kamu emekçisi, köylüsü ve esnafıyla bütün yoksul halkın sırtına yıkıldığını belirten Kılınçaslan, daha şimdiden Başbakan Ecevit'in, krizin ortaya çıkardığı mali yükün özelleştirmelerden elde edilecek gelirlerle karşılanacağını açıkladığını ifade etti. Kılınçaslan, yaşanan krizin, toplusözleşmelerde yüzde 0 zammın gerekçesi olarak emekçilerin karşısına çıkarılacağının işaretlerini verdiğine dikkat çeerek, "Açık ki, önümüzdeki günler, emekçilerle sermaye kesimi arasındaki çelişki ve çatışmaların daha da keskinleşeceği günler olacak" dedi.
ÖNCEKİ HABER

Program emekçinin üstüne çöktü

SONRAKİ HABER

Sendikalardan kayıplara karşı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa