18 Şubat 2001 22:00

Yuvarlağın köşelerini yaratan şair

"Yuvarlağın Köşeleri", Özdemir Asaf şiirlerinin bir anahtarıdır. Çünkü düşüncelerindeki gıriftliği ayrıştırmamış olsa da, biraz daha açımlamıştır bu kitabında. O nedenle bu kitaba, düşünce temrinleri demek de yanlış olmaz.

Paylaş
Yuvarlağın köşelerini yaratan şair
Güngör Gençay
Şiiri, belli bir tanımın içine sığdırmak olası değil. Çünkü her şair, sözcükleri kendine özgü biçimde yoğurup, şiir denen yapıyı kurar. Kimi, okuyanı fazla uğraştırmadan beklediğiyle, başka bir deyişle; anlamın açık yüzüyle karşılaştırıverir. Kimi, çağrışımların temelleri üzerinde yükselen bir şiir türünün ardından koşar. Şiiri açımlayacak ipuçlarını vermez okuyucuya. O zaman şiir, yazarının öznellik dairesi içinde devinir durur.
Toplumcu şairlerin şiirleri ise, hayatla ve ilişkilerle sıkı sıkıya bağlıdır. O nedenle ürünleri; açık, anlaşılır, değiştirici ve dönüştürücü özellikler taşır.
"Dünyada söylenecek yeni bir söz yoktur", denmesine ve Özdemir Asaf'ın bu söze;
"Söylenmedik söz kalmamıştır. Buna inanabilirim.
Bütün söylenmiş sözler duyulmuştur. Buna inanamam" biçiminde bir not düşmesine karşın sanatçılar hayatı, bunun doğal sonucu olarak da sanatı her gün yeniden üretmektedirler.
Şairlerin yaptıkları üretimde kullandıkları en önemli malzeme ise sözcüklerdir. Gökkubbe, bunları uslu bir çocuk gibi dinler ve belleğinde saklar. İşte, bu dinledikleri arasında:
"Yazıklar olsun hepimize
Bana bile alışacaksınız,
Bana bile,
Alışverişlerimiz gömülecek
Alışkanlıklarımızın içine.
Sevgilerimiz yenilenmeyecek.
Azalacak kavgalarımız.
Sonunda ben,
Kupkuru bir ölçü.
Ben bile."
diyen, sözcük cambazı diyebileceğimiz bir Özdemir Asaf da vardır.
Şiirinin derinliği
Özdemir Asaf, şiir yazmaya ve yayınlamaya 1940 yıllarında başladığı halde ilk kitabını 1955 yılında çıkarmıştır. Bu olgu, onun şiir üzerindeki duyarlılığını, sözcük seçimindeki titizliğini, şiirin teknik ve estetik bütünlüğüne ne ölçüde önem verdiğini, daha doğru bir deyişle şiiri ne denli ciddiye aldığını göstermektedir.
Özdemir Asaf, şiirlerinde insanın doğa, toplum ve eşya karşısındaki hallerini ele alır. Onların arasındaki ilişkiyi zaman, mekân olarak boyutlandırır, bunu yaparken kendi şair kimliğinin imzasını atar.
Bir kez okuyup geçemezsiniz Özdemir Asaf'ın şiirlerini. Çünkü; sözcükler, dizeler ve şiirler önünüzde dikilerek sizi bir kez ya da daha çok kez okumaya zorlar. Örneğin;
"Her gün bir gün geçmiyor."
dediği dizeyle birbirinin içine giren ve birbirinden son hızla uzaklaşabilen zaman kavramını, insan yaşamına yansıyan bir kesitiyle önümüze serer.
Özdemir Asaf, özellikle kısa şiirlerin az rastlanır ustalarından biridir.
"Seni görünce
Aynı anda geçer aklımızdan
Aynı düşünce
Bir duvar gibi aramızdan"
dizelerinde de görüldüğü gibi, sözcükleri beklenilenin ya da alışılmışın çok dışında kullanır. Bakarsanız çok rahat bir söylemle akan dizeler, insanı silkeleyen bir dizeyle katı bir duvar olur önünüzde.
Karşıtlıklar, çelişkiler ve terslikler, usta bir sanatçı duyarlığıyla yerleşir dizelere. Onun için her okuyan "Baki" şiirinin:
"Kendi bahçesinde dal olamayan biri
Girmiş bahçeme ağaçlık taslıyor"
dizelerinde olduğu gibi kendine ilişkin ya da yabancısı olmadığı haller ve durumlarla karşılaşır onun şiirinde.
Özdemir Asaf'ın şiirleri, felsefi kurguların devindiği dizelerden oluşur. Ancak bu felsefe örgüsünün, kuru ve kitabi bir yanı yoktur. Çünkü oluşumu hayatla bağlantılıdır. Tanıklıkların, deneyimlerin, birikimlerin üzerinde yükselerek akılla ve duyguyla buluşur. Şiirin üzerinde alabildiğine düşünen şair, şiirini okuyanın düşünmesini de zorunlu kılar. 1956 yılında yayınlamış olduğu "Sen Sen Sen" kitabındaki "Persectif" adlı şiirini oluşturan;
"Senin içine girdiğim zaman
Dışımda kalıyorsun.
Senin dışından sana bakınca
İçime sığmıyorsun."
dizeleri somut bir örnek oluşturur.

Yuvarlağın köşeleri
Cağaloğlu, Molla Fenari Sokak 34 numaradaki "Sanat Basımevi" Özdemir Asaf'ın düşündüğü, yazdığı, arkadaş ve dostlarıyla zamanının büyük bir bölümünü geçirdiği, aynı zamanda ilk kitaplarını bastığı mekândır. "Yuvarlağın Köşeleri" adlı kitabını oluşturan özdeyişlerinin büyük bir bölümü de burada oluşmuştur.
"Yuvarlağın Köşeleri", bana göre şiirlerinin bir anahtarıdır. Çünkü düşüncelerindeki gıriftliği ayrıştırmamış olsa da, biraz daha açımlamıştır bu kitabında. O nedenle bu kitaba, düşünce temrinleri demek de yanlış olmaz. Örneğin, "Gerçek" konusundaki düşüncesini:
"Kime gerçek'i sordumsa bana yeniden'i gösterdiler. Yenilenen her uygunluk gerçek idi. Sabah, akşam, yıldızların yeri, güneşin yolu, suyun öldürmesi, ateşin eritip kurutması, yeşilin dönüşü...
Demek gerçeği örten bir gerçek sanısı var. Bu sanıların çokluğu uykuyu getiriyor" diyerek ifade eden şair, gerçek olgusunu, yaşamın içindeki bir olgu olarak;
"Vurdun, acısı daha geçmedi.
Biliyorum, geçecek.
Ama öyle ağır konuştun ki ardından,
O, gittikçe gerçek."
dizeleriyle dile getirir.
Özdemir Asaf, hem şiirleri, hem hoşsohbet kişiliği, hem de (R) harflerini kırarak okuduğu şiir matinelerinde sevilen ve aranan bir şair olmuştur.
Özdemir Asaf "Yuvarlağın Köşeleri" adlı kitabında, yaşam biçimi halini alan alışkanlıklarını
"- Her uykusuz gece yaşamayı kısaltan bir bıçkıdır...
- Düşünce, kuruntu insanı çökertir...
- İçkilerin tümü zehirdir.
- Sigara erken götürür."
diyerek sıralamış. Sonra,
"Ben kimseye uzun yaşamak istiyorum demedim ki."
diyerek henüz elli sekiz yaşındayken aramızdan ayrılmıştır.
ÖNCEKİ HABER

Tutuklular heyet istiyor

SONRAKİ HABER

Parti Meclisi ihraç için toplanıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...