05 Şubat 2001 22:00
Diyarbakır'da özelleştirmeye karşı
ortak platform
Diyarbakır'da özelleştirmeye karşı
ortak platform
Ali Rıza Kılınç
Diyarbakır'da enerji sektöründe faaliyet gösteren kuruluşların işçi ve emekçileri, IMF programı doğrultusunda dayatılan özelleştirme uygulamalarına karşı oluşturdukları ortak bir platformla mücadele edecekler.
Enerji Yapı-Yol Sen Diyabakır Şube Sekreteri Medeni Tutşi, Elektrik Piyasası Yasa Tasarısı'nın gündeme gelmesiyle birlikte patron, hükümet ve medya üçgeninde yapılan propagandalarla ülke kaynaklarının talanına ve yağmasına hız verilmek istendiğine dikkat çekti. Tutşi, "Çalışanlara, ekonomik ve sosyal haklarının korunacağı ve güvenceye alınacağı yönündeki özelleştirme propagandası yapanlar çalışanlar üzerinde psikolojik baskı yaratmaya çalışıyorlar. Biz emeğiyle yaşayan tüm emekçi sınıflar olarak bu saldırı politikalarına karşı, sendikamızın almış olduğu 'özelleştirme yapılmak istenen bölgelere direkt direnişe geçilecek' kararına sonuna kadar uyacağız" dedi.
İşyeri meclis platformları kurulmalı
Yerel anlamda çalışanlar ve personeller arasında özelleştirmenin sonuçları üzerinde sendika sohbetlerinin yapıldığına dikkat çeken Tutşi, bundan sonraki süreçte sempozyumlar, paneller, eğitim çalışmaları yaparak mücadelenin ve örgütlülüğün yaratılması için çalışmalar yürüteceklerini söyledi. Yerel düzeyde işçi sendikalarının, memur sendikalarının, kitle örgütlerinin ve esnafın içinde yer aldığı Özelleştirmelere Karşı Platform (ÖKP)'de her türlü hak gaspına karşı ortak mücadele çalışmaları başlatacaklarını ifade eden Tuşti şunları ekledi: "İşyeri meclis platformları oluşturarak, tabandan yukarıya doğru bir direniş örgütlemek gerekiyor. Mücadele ve bilinçlenme sağlam bir tabana dayanmalı. Bunun pratiğini DSİ'de başardık. Tabanda örgütlülüğü sağlayarak genel merkez üzerinde baskı yaratmak ve yön verme inisiyatifini kazanmak gerekiyor."
Yağmaya karşı örgütlenme
TEAŞ ve TEDAŞ'ın özelleştirilmesinin birçok insanın işsiz kalması ve bu kurumların uluslararası tekellerin yağma ve talanına bırakılacağı anlamına geldiğine dikkat çeken işyeri temsilcileri de, bu durumu engellemenin yolunun işçilerin kendi aralarında örgütlenmesini sağlamaktan geçtiğine vurgu yaptılar. 2 yıl öncesinde alınan ücretle şimdi alınan ücret arasında ciddi azalma olduğunu belirten temsilciler, "Özelleştirme, esnafı, memuru, köylüsü, işçisi dahil hepimizi vuruyor. Özellikle enerjinin özelleştirilmesi, ülkenin bağımsızlığını tehlikeye sokar. Bunlar IMF destekli tekellerin talan politikalarıdır. Zarar gören tüm kesimlere yapılmak istenenleri anlatılmalı, onları mücadeleye sokmalıyız. Yoksa ülke uluslararası tekellerin yağmacıların açık pazarı olur. Olay sadece özelleştirme de değil. Liberal ekonomiyle şekillenen dünyanın siyasal ideolojik düzensizliğini de egemen kılmayı hedefliyorlar" diye konuştular. Temsilciler, Diyarbakır yerelde, EMO, İMO ve Tes-İş'le görüş halinde olduklarını ifade ederek, aralarındaki diyalogu geliştirip talana karşı ortak mücadele platformu oluşturmayı hedeflediklerini söylediler.
Kararlı duruş gerekiyor
İşyeri temsilcileri, yabancı sermaye tekellerine karşı mücadelenin hep birlikte yürütülmesi gerektiğine vurgu yaparak, "Özelleştirme ile 100 yıllık kazanımlarımızı elimizden alacaklar. Özellikle eğitimde, sağlıkta, enerjide özelleşmenin gerçekleşmesi tüm emekçi ve ezilen kesimleri etkileyecek" dediler. Temsilciler, saldırılara karşı emekçi örgütlülüğünün harekete geçirip sermayeye karşı kararlı bir duruş sergilemenin ve toplumu aydınlatacak mücadele perspektifi belirlemenin zamanının geldiğini vurguladılar.
ortak platform
Ali Rıza Kılınç
Diyarbakır'da enerji sektöründe faaliyet gösteren kuruluşların işçi ve emekçileri, IMF programı doğrultusunda dayatılan özelleştirme uygulamalarına karşı oluşturdukları ortak bir platformla mücadele edecekler.
Enerji Yapı-Yol Sen Diyabakır Şube Sekreteri Medeni Tutşi, Elektrik Piyasası Yasa Tasarısı'nın gündeme gelmesiyle birlikte patron, hükümet ve medya üçgeninde yapılan propagandalarla ülke kaynaklarının talanına ve yağmasına hız verilmek istendiğine dikkat çekti. Tutşi, "Çalışanlara, ekonomik ve sosyal haklarının korunacağı ve güvenceye alınacağı yönündeki özelleştirme propagandası yapanlar çalışanlar üzerinde psikolojik baskı yaratmaya çalışıyorlar. Biz emeğiyle yaşayan tüm emekçi sınıflar olarak bu saldırı politikalarına karşı, sendikamızın almış olduğu 'özelleştirme yapılmak istenen bölgelere direkt direnişe geçilecek' kararına sonuna kadar uyacağız" dedi.
İşyeri meclis platformları kurulmalı
Yerel anlamda çalışanlar ve personeller arasında özelleştirmenin sonuçları üzerinde sendika sohbetlerinin yapıldığına dikkat çeken Tutşi, bundan sonraki süreçte sempozyumlar, paneller, eğitim çalışmaları yaparak mücadelenin ve örgütlülüğün yaratılması için çalışmalar yürüteceklerini söyledi. Yerel düzeyde işçi sendikalarının, memur sendikalarının, kitle örgütlerinin ve esnafın içinde yer aldığı Özelleştirmelere Karşı Platform (ÖKP)'de her türlü hak gaspına karşı ortak mücadele çalışmaları başlatacaklarını ifade eden Tuşti şunları ekledi: "İşyeri meclis platformları oluşturarak, tabandan yukarıya doğru bir direniş örgütlemek gerekiyor. Mücadele ve bilinçlenme sağlam bir tabana dayanmalı. Bunun pratiğini DSİ'de başardık. Tabanda örgütlülüğü sağlayarak genel merkez üzerinde baskı yaratmak ve yön verme inisiyatifini kazanmak gerekiyor."
Yağmaya karşı örgütlenme
TEAŞ ve TEDAŞ'ın özelleştirilmesinin birçok insanın işsiz kalması ve bu kurumların uluslararası tekellerin yağma ve talanına bırakılacağı anlamına geldiğine dikkat çeken işyeri temsilcileri de, bu durumu engellemenin yolunun işçilerin kendi aralarında örgütlenmesini sağlamaktan geçtiğine vurgu yaptılar. 2 yıl öncesinde alınan ücretle şimdi alınan ücret arasında ciddi azalma olduğunu belirten temsilciler, "Özelleştirme, esnafı, memuru, köylüsü, işçisi dahil hepimizi vuruyor. Özellikle enerjinin özelleştirilmesi, ülkenin bağımsızlığını tehlikeye sokar. Bunlar IMF destekli tekellerin talan politikalarıdır. Zarar gören tüm kesimlere yapılmak istenenleri anlatılmalı, onları mücadeleye sokmalıyız. Yoksa ülke uluslararası tekellerin yağmacıların açık pazarı olur. Olay sadece özelleştirme de değil. Liberal ekonomiyle şekillenen dünyanın siyasal ideolojik düzensizliğini de egemen kılmayı hedefliyorlar" diye konuştular. Temsilciler, Diyarbakır yerelde, EMO, İMO ve Tes-İş'le görüş halinde olduklarını ifade ederek, aralarındaki diyalogu geliştirip talana karşı ortak mücadele platformu oluşturmayı hedeflediklerini söylediler.
Kararlı duruş gerekiyor
İşyeri temsilcileri, yabancı sermaye tekellerine karşı mücadelenin hep birlikte yürütülmesi gerektiğine vurgu yaparak, "Özelleştirme ile 100 yıllık kazanımlarımızı elimizden alacaklar. Özellikle eğitimde, sağlıkta, enerjide özelleşmenin gerçekleşmesi tüm emekçi ve ezilen kesimleri etkileyecek" dediler. Temsilciler, saldırılara karşı emekçi örgütlülüğünün harekete geçirip sermayeye karşı kararlı bir duruş sergilemenin ve toplumu aydınlatacak mücadele perspektifi belirlemenin zamanının geldiğini vurguladılar.
YAZARLAR
İhsan Çaralan
Bahçeli siyasete ayar çıtasını Erdoğan’ın en yakınına kadar çıkardı!
M. Sinan Birdal
Savaş: Öznel niyet ve nesnel çelişki
Koray R. Yılmaz
Ne “yoksul” bir “zenginlik”…
Turgay Olcayto
Sancılı düşünceler
Mustafa Yalçıner
Kapitalist kriz ve Türkiye…
Kamil Tekin Sürek
Şaşkın ördek
Alper Kaya
İki kupalı amatör
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
