'Savunma vesayet altında'

Savunma vesayet altında
Çok sayıda avukatın ve 41 baro başkanını katılımıyla gerçekleştirilen Avukatlar Forumu'nda, Adalet Bakanlığı'na savunmaya yönelik saldırılarına dikkat çekilerek, savunmanın vesayet altında olduğuna vurgu yapıldı. Yasal düzenlemelerle, fiili uygulamalarla, avukatlar ve avukatlarla ilgili sistematik dezerformasyonlarla savunmanın yargı dışına çakartılmasına ve halkın güvencesi olan savunmanın çökertilmesine karışı Türkiye Barolar Birliği, 41 baro başkanı ve temsilcileri ile çok sayıda avukat, Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sarayı'nda bir araya geldi.
"Savunmayı savunuyoruz" başlıklı Avukatlar Forumu'na, Adana Barosu, Adıyaman Barosu, Ankara Barosu, Antalya Barosu, Balıkesir Barosu, Bartın Barosu, Batman Barosu, Bolu Barosu, Bursa Barosu, Çanakkale Barosu, Çankırı Barosu, Çorum Barosu, Denizli Barosu, Diyarbakır Barosu, Düzce Barosu, Edirne Barosu, Erzurum Barosu, Eskişehir Barosu, Giresun Barosu, Hatay Barosu, İstanbul Barosu, İzmir Barosu, Karabük Barosu, Kırıkkale Barosu, Kocaeli Barosu, Mardin Barosu, Manisa Barosu, Mersin Barosu, Muğla Barosu, Niğde Barosu, Ordu Barosu, Rize Barosu, Sakarya Barosu, Samsun Barosu, Şanlıurfa Barosu, Tekirdağ Barosu, Uşak Barosu, Van Barosu, Yalova Barosu, Yozgat Barosu ve Zonguldak Barosu katıldı.
Sayman: Savunmayı savunacağız
Baro başkanları "Savunmayı çökertmek isteyenler için de bir gün savunma kaçınılmaz olur. Biz her koşulda herkes için savunmayı savunuyoruz" yazılı pankartın altında otururken, ilk olarak savunma şehitleri için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Kürsüye gelen İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman, son dönemde savunmaya yönelik saldırıların arttığını kaydederek, üçlü protokolün çıkarılmasını, avukatların cezaevine silah soktuğu ve avukatların ölüm orucun artırdığı şeklinde açıklamalar yapılmasına tepki gösterdi. Sayman şöyle devam etti: "Adalet Bakanı'nın artık susmasını, konuşmamasını istiyoruz. Bizi savunmasın. Çünkü Adalet Bakanı konuştuğu zaman ağzından avukatları ve savunmayı çökertecek tarzda söylemler çıkıyor. Bu konuşmaların, arkasında yatan neden sadece siyasi iktidarın bakışı değil, çok daha büyük amaçlar yatmaktadır. En son Adalet Bakanlığı tarafından ve TBMM'ye yollanan adalet akademilerinin kurulmasına yönelik yasa tasarısı, devletin kendi avukatını yaratma çabasından ibarettir. Devlet bir taraftan savunmayı temsil eden avukatları ve kurumlarını itibarsızlaştırırken, diğer taraftan da vesikalı ve itibarlı devlet avukatı yaratmaya çalışıyor."
Son gelişmelere de dikkat çeken Sayman, DGM Cumhuriyet Savcısı Talat Şalk'ın "Ben özgürüm"şeklindeki açıklamasına karşılık Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün "Kimse özgür değildir" dediğini hatırlattı. Sayman, "Buradan sesleniyoruz. Biz avukatız. Savunmayı savunacağız ve özgürüz" dedi.
Bir gün savunmaya ihtiyacınız olabilir
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı Burhan Karaçelik ise, Türkiye'de resmi zihniyetin savunmaya bakışının hiçbir dönem değişmediğini söyledi. Milliyet gazetesinin "Avukatlar içeri silah sokuyor" şeklinde bir haber yayınladığını hatırlatan Karaçelik, bunun üzerine İçişleri Bakanlığı'na yazı yazarak, bu avukatların isminin verilmesini istediklerini, fakat cezaevine silah sokan avukatların isminin gelmediğini ifade etti. Karaçelik, şöyle konuştu: "Cezaevine cep telefonuyla giren 2 avukatın ismini gönderdiler. Buradan söylüyoruz; Milliyet gazetesine manevi tazminat davası açağız. Bakan Türk, avukatları temsil eden örgütleri itibarsızlaştıran açıklamalar yapıyor. Türkiye'de savunma özgür değildir. Adalet Bakanlığı'nın savunma üzerinde vesayeti bulunmaktadır." Terörle Mücadele kapsamında gözaltına alınan kişilerle DGM hakimi gözaltı süresini uzatmadan avukatların görüşemediğini örnek veren Karaçorlu, bu ve benzeri uygulamaları da eleştirdi. Bütün sivil ve resmi kurumlar ile görevlilere seslenen Karaçelik, "Savunmaya ve savunana saygı gösteriniz. Çünkü bir gün sizin de savunmaya ve savunucuya ihtiyacınız olabilir" dedi.
Yargıya saldıracaklar
Karaçelik'in ardından söz alan, Mersin Baro Başkan Yardımcısı İsa Gök, sorunun sadece savunmaya saldırmaktan ibaret olmadığına işaret ederek siyesi ikdidarın kısa bir süre sonra bizzat yargının kendisine saldıracağını dikkati çekti. Gök, "Bu saldırılar kısa bir süre sonra direk yargının kendisine olacaktır. Bugün mecliste yaşananları görüyoruz. Farklı düşünenler öldürülüyor. Bu mecliste oluyor" diye konuştu.
'Beceriksizlikleri gizlemeye çalışıyorlar'
Daha sonra sahneye çıkan Tuncay Kurtiz, Nazım Hikmet'in Şeh Bedrettin Destanı'ndan bir bölüm oynadı. Forumda konuşan İstanbul Barosu avukatlarından Bahri Belen, toplumu kokuşmuşluğa, yozlaşmışlığa, yoksulluğa iten siyasi iktidarların, savunmaya saldırarak beceriksizliklerini gizlemeye çalıştıklarını söyledi. Belen'in konuşmasının ardından ayağa kalkan bir avukat savunmaya yapılan saldırıları kınamak amacıyla avukatların hemen cüppelerini bırakmaları önerisini getirdi. Cüppe bırakma önerisine salonda bulunan bazı avukatlardan destek geldi.
'Yargıya müdahale edilemez'
Edirne Barosu Başkanı Rıfat Çulha, Beyaz Enerji Operasyonu kapsamında DGM Cumhuriyet Savcısı Talat Şalk'ın araştırma yapması karşısında Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün "Ben müfettiş gönderdim gereği yapılacaktır" şeklindeki açaklamasını ve Başbakan Bülent Ecevit'in "Çizmeyi aşmasın" tarzımdaki açıklamasını hatırlatarak "Görevini yapan bir cumhuriyet savcısına işlem yapmaması yönünde telkinde bulunulamayacağını, bunun yargıya müdahale olduğunu söyledi. Çulha, "Yönetimin savunmayı sevmediği meclisin yapısından belli. Bir soruştumaya verilen tepkiden belli" diye konuştu.
İzmir Barosu Başkanı Noyan Özkan , Eskişehir Baro Başkanı Yusuf Sever, Ankara Baro Başkanı Sadık Erman, Antalya Barosu Başkanı Gürkut Acar, Van Barosu Başkanı İsmet Güneş, Erzurum Baro Başkanı Faruk Terzioğlu, Kocaeli Barosu Başkan Yardımcısı Hakan Lamber ve avukat Ali Rıza Dizdar, Mihriban Kırdök, İlhami Şimşek, Ergin Cinmen 'de forumda konuştular.
Forumda sonunda baro başkanları ortak bir sonuç bildirgesi yayınlayacaklar.