02 Şubat 2001 22:00

Köyümüzde olmak istiyoruz!

Diyarbakır sokaklarında çalışan üç çocuk; binlercesi var onlar gibi... Daha iyi bir yaşam istiyorlar, ayrılmak zorunda kaldıkları köylerine dönebilmek mesela... "Köydekiler, Ofis'tekiler gibi insanı hor görmüyorlar" diyorlar; okulda eğitim, sokakta ekmek kavgası bitsin istiyorlar.

Köyümüzde olmak istiyoruz!
Düzgün Akbaba
"Ben burada olmak istemiyorum. Burada okumak istemiyorum. Köyde yaşamayı özlüyorum. Köydeki insanlar Ofis'tekiler gibi insanı hor görmüyorlar" diyor
15 yaşındaki Haydar Fidan. Okuma yazması yok Haydar'ın ve beş yıl önce ayrılmak zorunda kaldığı Kulp'a bağlı Çağlayan köyünü özlüyor. "Evde 6 kardeşim var. Babam hasta parmaklarına kan gitmiyor. Annem evlere temizliğe gidiyor" diyen Haydar, Diyarbakır'ın merkez semti Ofis'te gezinen insanlardan rahatsızlık duyduğunu da gizlemiyor. "Niye köyüne dönmek istiyorsun?" sorusuna verdiği yanıt öyle çok şey anlatıyor ki; "Köyde kimsenin kimseyi hor görmediği; herkesin birlikte çalıştığı, dayanışmanın verdiği mutluluğun güzelliğini duymak istiyorum. Köy-Kent'lere değil, kendi köyüme dönmek istiyorum".
Okumak güzel, okul iyi olursa!
Hükmet Dağtekin ise daha 11 yaşında. Hem boyacılık yapıyor, hem de selpak satıyor. Okula da gidiyor Hükmet. 75. Yıl Yatılı İlköğretim Okulu 5. sınıf öğrencisi. Sokaklarda çalışmasını "ekmek parası için" diye açıklıyor. Hükmet'e göre okumak güzel, "Ama okullar iyi olursa". Okuduğu YİBO'nun koşullarını anlatırken başka türlü bir okul özlemini de dillendiriyor; "Sular çok az veriliyor. Yıkanamıyoruz. Yemeklerimizde kurt çıkıyor. Bir hafta önce okulda herkesin karnı ve başı ağrıyordu. Doktora bile götürmediler. Ortam sağlıksız, eğitim yetersiz ve sağlıksız. Sürekli baskı altında tutuyorlar".
Okul değil, ekmek derdinde
Esat Aslan ise, Tevfik Fikret İlköğretim Okulu 4 sınıf öğrencisi. "Aslında daha iyi bir eğitim almak isterdim, fakat ailemin durumu nedeniyle okumaktan çok eve ekmek götürmek ile meşgulum" diyor. 7 kardeşi varmış Esat'ın, ama yoksulluktan sadece 3'ü okula gidebiliyormuş. "Ben de, hem okula gidiyorum, hem de mendil satarak anama para götürüyorum, ki anam bize yemek yapsın" diyor Esat, okulda zorla toplanan karne paralarına da yeri gelmişken tepki gösteriyor. Okuldaki uygulamalardan o da şikayetçi, "Çocukların çoğu okuldan kaçıyor" diyor.
ÖNCEKİ HABER

Özelleştirmeye karşı işçi memur birliği

SONRAKİ HABER

Ekvador'da olağanüstü hal

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...