01 Şubat 2001 22:00

Halkın tansiyonu fırladı!

Türkiye'de dört kişiden biri yüksek tansiyon hastası. Son 25 yıldaki büyük artışın kaynağında, Türkiye'nin yaşadığı süreçler var.

Paylaş

Halkın tansiyonu fırladı!
Ekmeğin aslanın ağzında olduğu bir koşuşturma, altından kalkılması güç yaşam koşulları, yoksulluk ve büyük toplumsal sorunlar, Türkiye'de halkın sağlığını ciddi biçimde tehdit ediyor. Bunun en açık kanıtı, 25 yıl önce yüzde 14 olan yüksek tansiyonlu hastalarının sayısının, yüzde 25'e çıkması. Daha önce 45 yaş üstünde görülen hastalık, bu sınırı da 10 yaş erkene çekti.
Prof. Dr. Hüseyin Sipahioğlu, Türkiye'de yüksek tansiyon hastalığına yakalanma oranının giderek arttığını söylüyor ve ekliyor: "Yüksek tansiyonun en büyük nedeni ekonomik sıkıntı ve onun getirdiği stres. Yaşamdaki koşuşturma ve yarış duygusu da insanları strese sokuyor. İnsanların biraz daha sakin davranması, maddi değerlerin her şey olmadığını anlaması gerekiyor".
4 kişiden biri
Prof. Dr. Sipahioğlu, 25 yıl önce Türkiye'de yaşayan insanların yüzde 14'ünün tansiyonunun yüksek olduğunu, 2000 yılında ise bu oranın yüzde 25'e çıktığını da söylüyor. Bu orana göre sokaktaki her dört kişiden birinin yüksek tansiyon hastası olduğunu ifade ederek, "Türk insanının tansiyonu giderek yükseliyor" dedi.Toplumsal sorunların da strese ve dolayısıyla yüksek tansiyona neden olduğuna dikkat çeken Sipahioğlu, yüksek tansiyondan korunmanın en önemli üç yolunun, düzenli ve bilinçli beslenme, düzenli yaşam tarzı, çevreyle barışık olmaktan geçtiğini söyledi. Alkol ve sigaranın da yüksek tansiyona neden olduğunu anlatan Sipahioğlu, tansiyon hastalarının özellikle tuzlu ve kolesterollü yiyeceklerden uzak durması gerektiğinin altını çizdi.
Gençleri de etkiliyor
Yüksek tansiyona yakalanma yaşınının giderek düşme eğiliminde olduğunu kaydeden Prof. Dr. Sipahioğlu, 1970-80'li yıllarda ortalama olarak 45 ve üstü yaşlarda yakalanılan yüksek tansiyonun son yıllarda 35 ve üstü yaşlarda görülmeye başladığına dikkat çekti. Sipahioğlu, yüksek tansiyonun kalp ve beyin damarlarında tahribata neden olduğunu hatırlatarak, bu hastaların mutlaka ilaç kullanması ve yaşamına dikkat etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

ÖNCEKİ HABER

1015 tekstil işçisi kapıda

SONRAKİ HABER

Münih'te kritik zirve