30 Ocak 2001 22:00
İHD'ye kapatma davası
Cezaevleri operasyonundan sonra baskı çemberine alınan İnsan Hakları Derneği (İHD)'nin şimdi de Ankara Şubesi kapatılmak isteniyor.
İHD'ye kapatma davası
Sultan Özer
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi'nin kapatılması, yöneticilerinin de "yasadışı örgütlere yardım ve yataklığı" düzenleyen Türk Ceza Yasası'nın 169'ncu maddesi gereğince 4 yıl 6 ay ile 7 yıl 6 ay arasında hapis cezasıyla cezalandırılmaları istemiyle dava açıldı.
Ankara DGM Savcısı Hamza Keleş tarafından hazırlanan iddianamede, İHD Ankara Şube Başkanı Lütfi Demirkapı ile şube yöneticileri İlhami Yaban, İsmail Boyraz, Erol Direkçi, Mesut Çetiner, Zeki Irmak, Rıza Reşat Çetinbaş ve cezaevi komisyon üyeleri Ali Rıza Bektaş (tutuklu), Selim Necati Ort (tutuklu), Saniye Şimşek, Ekrem Erdin, Gökçe Otlu'nun, "yasadışı örgüt mensuplarına yardım ve yataklık ettikleri" iddiasıyla yargılanarak, cezalandırılmalarını istendi.
Gözaltı dava nedeni
İddianamede, "cezaevlerindeki örgüt mensuplarının F tipi cezaevlerine karşı başlattıkları protesto ve ölüm oruçlarını, cezaevi dışındaki örgüt yandaşları ve dernekler tarafından gösteri ve protesto yapmak suretiyle destekledikleri" iddiasıyla, haklarında dava açılan kişilerin Ankara Emniyet Müdürlüğü'nce yapılan operasyonlar sonucu gözaltına alındıkları ve bu nedenle soruşturma yapıldığı kaydedildi.
"Yasadışı örgütler, F tipi cezaevlerine gitmemek için cezaevleri içinde ölüm oruçları başlatırken, dışarda da örgütün baskı, tehdit ve yıldırma gücünü kullanarak, bazı dernek ve kuruluşları harekete geçirmişler, bunlar aracılığıyla protesto ve gösteri yürüyüşü düzenlenmesini sağlamışlardır" savına da yer verilen iddianamede, söz konusu örgüt temsilcilerinin Ankara İHD ile de irtibat kurarak, ölüm oruçlarına destek amacıyla protesto yürüyüşleri yaptırdıkları öne sürüldü. İddianamede, ayrıca İHD Ankara Şubesi'nin basılması sırasında polis tarafından alınan basın açıklama metinleri ve bildiriler de suç unsuru olarak gösterildi.
Sağlıkla ilgilenmek suçmuş
Cezaevlerindeki tutukluların sağlık durumlarını ayrıntılı olarak aktaran listenin de ele geçirildiği, ancak nerede ve nasıl elde edildiğinin veya sağlık raporu ve tabip raporuna dayanıp dayanmadığının anlaşılamadığının da belirtildiği iddianamede, İHD Ankara Şubesi yönetiminin aldığı kararlar da "delil" olarak sunularak, "Yönetim kurulunca alınan bu kararlar doğrultusunda cezaevlerindeki örgüt mensuplarının amaçları doğrultusunda toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemek, basın açıklamaları yapmak faaliyetlerinde bulunmuşlardır" suçlaması yer aldı.
İddianamede, İHD Ankara Şubesi'nin, "terör örgütlerine destek olduğunun tespiti" iddiasıyla 3713 Sayılı Terörle Mücadele Yasası'nın 7/4 maddesi uyarınca kapatılmasını, mal varlıklarına el konmasını, davada yargılanacak 12 sanığın da çeşitli hapis cezalarına mahkûm edilmesini istedi.
Sultan Özer
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi'nin kapatılması, yöneticilerinin de "yasadışı örgütlere yardım ve yataklığı" düzenleyen Türk Ceza Yasası'nın 169'ncu maddesi gereğince 4 yıl 6 ay ile 7 yıl 6 ay arasında hapis cezasıyla cezalandırılmaları istemiyle dava açıldı.
Ankara DGM Savcısı Hamza Keleş tarafından hazırlanan iddianamede, İHD Ankara Şube Başkanı Lütfi Demirkapı ile şube yöneticileri İlhami Yaban, İsmail Boyraz, Erol Direkçi, Mesut Çetiner, Zeki Irmak, Rıza Reşat Çetinbaş ve cezaevi komisyon üyeleri Ali Rıza Bektaş (tutuklu), Selim Necati Ort (tutuklu), Saniye Şimşek, Ekrem Erdin, Gökçe Otlu'nun, "yasadışı örgüt mensuplarına yardım ve yataklık ettikleri" iddiasıyla yargılanarak, cezalandırılmalarını istendi.
Gözaltı dava nedeni
İddianamede, "cezaevlerindeki örgüt mensuplarının F tipi cezaevlerine karşı başlattıkları protesto ve ölüm oruçlarını, cezaevi dışındaki örgüt yandaşları ve dernekler tarafından gösteri ve protesto yapmak suretiyle destekledikleri" iddiasıyla, haklarında dava açılan kişilerin Ankara Emniyet Müdürlüğü'nce yapılan operasyonlar sonucu gözaltına alındıkları ve bu nedenle soruşturma yapıldığı kaydedildi.
"Yasadışı örgütler, F tipi cezaevlerine gitmemek için cezaevleri içinde ölüm oruçları başlatırken, dışarda da örgütün baskı, tehdit ve yıldırma gücünü kullanarak, bazı dernek ve kuruluşları harekete geçirmişler, bunlar aracılığıyla protesto ve gösteri yürüyüşü düzenlenmesini sağlamışlardır" savına da yer verilen iddianamede, söz konusu örgüt temsilcilerinin Ankara İHD ile de irtibat kurarak, ölüm oruçlarına destek amacıyla protesto yürüyüşleri yaptırdıkları öne sürüldü. İddianamede, ayrıca İHD Ankara Şubesi'nin basılması sırasında polis tarafından alınan basın açıklama metinleri ve bildiriler de suç unsuru olarak gösterildi.
Sağlıkla ilgilenmek suçmuş
Cezaevlerindeki tutukluların sağlık durumlarını ayrıntılı olarak aktaran listenin de ele geçirildiği, ancak nerede ve nasıl elde edildiğinin veya sağlık raporu ve tabip raporuna dayanıp dayanmadığının anlaşılamadığının da belirtildiği iddianamede, İHD Ankara Şubesi yönetiminin aldığı kararlar da "delil" olarak sunularak, "Yönetim kurulunca alınan bu kararlar doğrultusunda cezaevlerindeki örgüt mensuplarının amaçları doğrultusunda toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemek, basın açıklamaları yapmak faaliyetlerinde bulunmuşlardır" suçlaması yer aldı.
İddianamede, İHD Ankara Şubesi'nin, "terör örgütlerine destek olduğunun tespiti" iddiasıyla 3713 Sayılı Terörle Mücadele Yasası'nın 7/4 maddesi uyarınca kapatılmasını, mal varlıklarına el konmasını, davada yargılanacak 12 sanığın da çeşitli hapis cezalarına mahkûm edilmesini istedi.
YAZARLAR
Mustafa Yalçıner
İsrail-İran güç gösterisi nereye varacak?
Nuray Sancar
Vatan millet ıstakoz
Bülent Falakaoğlu
Istakozun faturası!
Ahmet Yaşaroğlu
Çocuklar ve gençler kime emanet?
Adnan Gümüş
Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi
Yücel Özdemir
AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
