29 Ocak 2001 22:00

Daha etkin ve sistemli bir çalışma için

EMEP'in "birleşik bir emek mücadelesinin geliştirilmesinde partinin rolü"nü tartıştığı bölge toplantılarının son ikisi hafta sonunda yapıldı.

Paylaş
Daha etkin ve daha sistemli bir çalışma için
Ayhan Özgür
Emeğin Partisi'nin, "Bölge toplantıları"nın sonuncuları, geçtiğimiz hafta sonunda İstanbul ve Gebze'de yapıldı.
İstanbul'da yapılan toplantıya, Trakya ve İstanbul'dan partinin il ve ilçe yöneticileri, gençlik çalışması ve çeşitli alanlardaki parti çalışmalarında sorumluluk üslenmiş 220 partili katıldı.
Gebze'deki toplantıya ise, Kocaeli, Sakarya ve Bolu illerinden 60 partili katıldı.
Her iki toplantıda da; 2001'in başında sınıf hareketinin ihtiyaçları, birleşik bir emekçi mücadelesinde Emeğin Partisi'ne ve onun "her kademedeki örgütlerine düşen rol" tartışıldı. Toplantıların son bölümlerinde ise, toplantıya katılan partililer, son birkaç hafta içinde, parti GYK'sının kararları doğrultusunda, emekten yana siyasi partiler ve çeşitli sendikalar ve kitle örgütleri ile işyerlerinde yaptıkları girişimlere, bu çevrelerden gelen tepkileri değerlendirerek, bilgi alışverişinde bulundular.
2000 yılı 2001'e ne devretti?
Toplantılarda, parti merkez yönetcileri, GYK'nın yaptığı siyasi değerlendirmeleri aktararak; bu değerlendirmelerin partiye yüklediği görevlere dikkat çektiler.
Parti merkez yöneticileri, 2000 yılının yeni sayılacak gelişmelerle sonuçlandığı ve bu gelişmelerin parti örgütlerinin görevlerinin yeniden belirlenmesini gerektirecek kadar önemli olduğuna, günlük çalışmanın pek çok bakımdan yenilenmesi gerektiğine vurgu yaptılar.
Bu yeni gelişmelerin en önemlileri;
  • 2000 başında, sermaye çevrelerinin büyük bir umutla bağlandıkları IMF programının yıl bitmeden bir krizle sonuçlanması; bu krizin sermaye güçleri arasında çatışma unsurlarını büyütmesi, saflarında kargaşaya yol açması, hükümete ve programa karşı güven sarsması, sermaye güçleri arasında moral bozukluğu yaratması,
  • Krizin yükü işçiler, memurlar ve köylülüğün yanı sıra esnaflara, serbest meslek sahiplerine ve orta sermaye kesimlerine yıkılırken; yabancı sermayenin, faiz ve rant kesimlerinin, bankaların ve büyük patronların korunup ülkenin kaynaklarının yağmalanmasından daha büyük pay almalarının sağlanması, 2001 Bütçesi ve IMF'ye verilen ikinci "niyet mektubu"nun, bu emek düşmanı politikaların belgeleri olması,
  • 1 Aralık eyleminin emekçi sınıfların hem üstünlüklerini hem de zaaflarını daha iyi göstermesi, emekçi sınıf hareketinin son 10 yıllık mücadelesinin temel zaafı olan "bölünmüşlüğü" ve "politikleşmemiş" olmasının devam ettiği; bunun aşılması için Emek Platformu ve Emeğin Partisi ve öteki emekten yana partilere son derece belirleyici bir rol düşmesi,
  • Sermayenin saldırılarını püskürtebilecek kadar birleşmiş ve kararlılıkla ilerleyen bir emekçi mücadelesi için EMEP'in ve emekçi sınıfların tüm ileri kesimlerinin, "emekçilerin birleşik eyleminin örgütlenmesi" için "IMF programı" karşıtı taleplerden oluşan bir "emek programı" etrafında birleşmesi zorunluluğu,
  • Emek Platformu, sendikalar ve çeşitli türden platformların üstlerine düşen görevleri yapabilmesi için, işçi sınıfı ve tüm emekçiler arasında, ortak talepler doğrultusunda her kademede ciddi (sistemli ve sürekli, hareketin ihtiyacına uygun bir yoğunlukta bir çalışma) olarak çalışılması, sendikal bürokrasi etkisindeki emek örgütlerinin yığınların baskısı altına alınabilmesi için gerekli her çabanın gösterilmesi,
  • Emek hareketinin ancak böyle bir yoldan ilerleyerek siyasallaşıp önünün açılacağı, sorunlarının aşılabileceği, src=/resim/b1.gif width=1 height=18>olarak belirlendi.
    Günlük mücadele ve parti basını
    Dönem içindeki siyasi gelişmelere bağlı olarak parti çalışmasının da gündeme alındığı toplantıda; parti üyelerinin "parti çalışmasına daha etkin" ve "bir parti görevi üstünden" katılımları için yapılan çalışmalar da değerlendirildi. Ve her partilinin "görevi"ni, sınıf hareketine partinin müdahalesi ve bu müdahalenin üyelere yüklediği yükümlülükler üstünden belirlenmesinde ısrar edilmesine dikkat çekildi. Özellikle de; GYK'da; parti üyelerinin günlük parti basınını çalışmanın temel materyali olarak kullanması için aldığı kararın önemine vurgu yapılarak, parti yönetici örgütlerinin ve parti yöneticilerinin bu görevin yerine getirilmesinde daha titiz davranmaları istendi.
    Günlük parti basınının; bir yandan parti içinde günlük çalışma içinde "irade birliği"nin sağlanması bakımından, öte yandan da mücadelenin deneylerinin aktarılması bakımından rolünü oynayabilmesi için, "dağıtım" ve "haber yazımı" konusunda parti örgütlerinin gereken çabayı göstermesi, bunu "birincil görev" olarak almaları gerektiği belirtildi.
    İlk girişimler umut verici
    İstanbul ve Gebze'de toplantıya katılan partililer; son birkaç hafta içinde partinin, "birleşik bir emek mücadelesi"nin geliştirilmesi doğrultusunda başlattığı çalışmalar ve bu çalışmalarda edindikleri izlenimleri de tartıştılar.
    Emekten yana olduğunu belirten partilerle kimi iller ve ilçelerde yapılan görüşmelerin olumlu olduğunu dile getiren partililer, böyle bir platformda birleşme ihtiyacının eskisine göre daha derinden hissedildiği izlenimi edindiklerini belirttiler.
    Yine, benzer bir biçimde sendikalar ve değişik kitle örgütleri ile işyerlerinde, hizmet birimlerindeki temsilcilerin de çalışmalara katılma isteğini ifade ettikleri belirtildi. Partisiz çevrelerden çalışmaya katılma örneklerinin de verildiği toplantıda, partililerin olduğu kadar partisiz çevrelerdeki ileri unsurların da çalışmalara katılması için özel çaba harcanması gerektiğine de dikkat çekildi.
  • ÖNCEKİ HABER

    Kitabı içselleştiremedik!

    SONRAKİ HABER

    KESK'te 'olağan' tartışmalar

    Sefer Selvi Karikatürleri
    Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
    Evrensel Ege Sayfaları
    EVRENSEL EGE

    Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...