28 Ocak 2001 22:00
'Uluslararası tahkimin
altyapısı genişletiliyor'
'Uluslararası tahkimin altyapısı genişletiliyor'
Sinan Sarısaltık - Özer Akdemir
TMMOB'ye bağlı Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Topal, Endüstri Bölgeleri Hakkında Kanun Tasarısı'nın bütün planlama süreçlerini dışlayan ve uygulanabilir olmayan bir yasa olduğunu belirtti. EMO İzmir Şubesi 2. Başkanı Musa Çeçen ise yasanın 21. yüzyılın kapitülasyonları olarak nitelenen uluslararası tahkimin altyapısını çok daha genişleten bir özellik taşıdığına dikkat çekti. Kimya Mühendisleri Odası İzmir Şube Sekreteri Zeliha Baltacıoğlu da tasarının hükümetin yabancı sermayeye verdiği sözleri yerine getirme çabasının bir ürünü olduğunu söyledi.
Endüstri Bölgeleri Hakkındaki Kanun Tasarısı'nın, ülke fiziki planlamasından başlayarak bölge planı, çevre düzeni planı, nazım planları gibi bir planlama kademelerinin çok ötesinde, bugüne kadar elde edilen planlama süreçlerinin dışında bir kanun olacağının altını çizen Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Topal, "Bu planlarda öngörülmeyen bir arazi kullanımının, sadece endüstri bölgesi oluşturmak adına, o planların var olan kararlarını da bir tarafa bırakarak saptanması bu planlama süreçleri açısından çok ciddi endişeleri barındırıyor" dedi. Bu tasarının maddelerinin, İmar Kanunu'nun söz konusu maddelerini ve Belediye Kanunu'nun ilgili maddelerini hükümsüz bıraktığını aktaran Topal, bu tasarı yasalaştığınıda yabancı sermayeli girişim, grup ya da ortaklığın herhangi bir alandaki başvurusunun 15 gün içerisinde sonuçlanması gerektiği, sonuçlanmazsa "uygundur" görüşü almış sayılacağına dikkat çekti.
Topal, "Bölge planı, çevre düzeni planı ve nazım planlar kapsamında bu ilişkiler etüt edilmeden, irdelenmeden ve bu yer seçimlerinin doğruluğu bilimsel çalışmalarla, ülkemizin diğer mevzuatlarıyla, örneğin kültür-edebiyat varlıkları, doğal-tarihsel-kültürel miras gibi birtakım unsurlarla çok iyi etüt edilmeden, "15 gün içerisinde kabul edilmesi" yönündeki madde, bütün bu planlamaları ortadan kaldıran, yok eden bir yaklaşımdır" dedi. Tasarıda bu kanunu uygulanmasıyla ilgili bir Koordinasyon Kurulu'ndan bahsedildiğini kaydeden Topal, kurulda Bayındırlık İskân, Köyişleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Kültür, Turizm, Çevre Bakanlıklarının ilgili müsteşarlarıyla, DPT, Hazine, Dış Ticaret, Sanayi Ticaret Odalarıyla Borsalardan, Yabancı Sermaye Derneği'ne kadar birçok kurum ve kuruluşun adlarının geçmesine rağmen, hiçbir bilimsel kuruldan, bir üniversite kavramından, yine bu alanda uzman sayılan sivil toplum örgütleri olan meslek kuruluşlarından herhangi bir şekilde bahsedilmemesinin düşündürücü olduğunu söyledi.
Yabancılara söz verilmişti
Kimya Mühendisleri Odası İzmir Şube Sekreteri Zeliha Baltacıoğlu, Endüstri Bölgeleri Hakkındaki Kanun Tasarısı'nın hükümetin yabancı sermayeye verdiği sözleri yerine getirme çabası olduğunu söyledi. SOS Akdeniz Çevre Örgütü Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Tosuner, yasa tasarısının siyasi bir ahlaksızlık olduğunu söyleyerek, "Maalesef işbirlikçi bir yönetimimiz var" dedi. Gündemde olan "Beyaz Enerji Operasyonu"nun, altın işletmeleri üzerinde yapılması gerektiğine dikkat çeken Tosuner, kitle örgütlerinin imza attıkları platformlarda, sadece imzalarıyla görünmemeleri gerektiğini, Türkiye halkıyla bütünleşmenin olması gerektiğini belirtti. "1989'da Türkiyenin her yerinden gelerek, Aliağa'daki termik santralin kurulmasını tepki göstererek nasıl önlediysek, Bergama'da da aynısının yapılması için mücadele edilmesi şarttır" diyen Tosuner, bunun da ancak kuruluşların birlik olmasıyla mümkün olduğunu vurguladı.
Sinan Sarısaltık - Özer Akdemir
TMMOB'ye bağlı Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Topal, Endüstri Bölgeleri Hakkında Kanun Tasarısı'nın bütün planlama süreçlerini dışlayan ve uygulanabilir olmayan bir yasa olduğunu belirtti. EMO İzmir Şubesi 2. Başkanı Musa Çeçen ise yasanın 21. yüzyılın kapitülasyonları olarak nitelenen uluslararası tahkimin altyapısını çok daha genişleten bir özellik taşıdığına dikkat çekti. Kimya Mühendisleri Odası İzmir Şube Sekreteri Zeliha Baltacıoğlu da tasarının hükümetin yabancı sermayeye verdiği sözleri yerine getirme çabasının bir ürünü olduğunu söyledi.
Endüstri Bölgeleri Hakkındaki Kanun Tasarısı'nın, ülke fiziki planlamasından başlayarak bölge planı, çevre düzeni planı, nazım planları gibi bir planlama kademelerinin çok ötesinde, bugüne kadar elde edilen planlama süreçlerinin dışında bir kanun olacağının altını çizen Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Topal, "Bu planlarda öngörülmeyen bir arazi kullanımının, sadece endüstri bölgesi oluşturmak adına, o planların var olan kararlarını da bir tarafa bırakarak saptanması bu planlama süreçleri açısından çok ciddi endişeleri barındırıyor" dedi. Bu tasarının maddelerinin, İmar Kanunu'nun söz konusu maddelerini ve Belediye Kanunu'nun ilgili maddelerini hükümsüz bıraktığını aktaran Topal, bu tasarı yasalaştığınıda yabancı sermayeli girişim, grup ya da ortaklığın herhangi bir alandaki başvurusunun 15 gün içerisinde sonuçlanması gerektiği, sonuçlanmazsa "uygundur" görüşü almış sayılacağına dikkat çekti.
Topal, "Bölge planı, çevre düzeni planı ve nazım planlar kapsamında bu ilişkiler etüt edilmeden, irdelenmeden ve bu yer seçimlerinin doğruluğu bilimsel çalışmalarla, ülkemizin diğer mevzuatlarıyla, örneğin kültür-edebiyat varlıkları, doğal-tarihsel-kültürel miras gibi birtakım unsurlarla çok iyi etüt edilmeden, "15 gün içerisinde kabul edilmesi" yönündeki madde, bütün bu planlamaları ortadan kaldıran, yok eden bir yaklaşımdır" dedi. Tasarıda bu kanunu uygulanmasıyla ilgili bir Koordinasyon Kurulu'ndan bahsedildiğini kaydeden Topal, kurulda Bayındırlık İskân, Köyişleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Kültür, Turizm, Çevre Bakanlıklarının ilgili müsteşarlarıyla, DPT, Hazine, Dış Ticaret, Sanayi Ticaret Odalarıyla Borsalardan, Yabancı Sermaye Derneği'ne kadar birçok kurum ve kuruluşun adlarının geçmesine rağmen, hiçbir bilimsel kuruldan, bir üniversite kavramından, yine bu alanda uzman sayılan sivil toplum örgütleri olan meslek kuruluşlarından herhangi bir şekilde bahsedilmemesinin düşündürücü olduğunu söyledi.
Yabancılara söz verilmişti
Kimya Mühendisleri Odası İzmir Şube Sekreteri Zeliha Baltacıoğlu, Endüstri Bölgeleri Hakkındaki Kanun Tasarısı'nın hükümetin yabancı sermayeye verdiği sözleri yerine getirme çabası olduğunu söyledi. SOS Akdeniz Çevre Örgütü Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Tosuner, yasa tasarısının siyasi bir ahlaksızlık olduğunu söyleyerek, "Maalesef işbirlikçi bir yönetimimiz var" dedi. Gündemde olan "Beyaz Enerji Operasyonu"nun, altın işletmeleri üzerinde yapılması gerektiğine dikkat çeken Tosuner, kitle örgütlerinin imza attıkları platformlarda, sadece imzalarıyla görünmemeleri gerektiğini, Türkiye halkıyla bütünleşmenin olması gerektiğini belirtti. "1989'da Türkiyenin her yerinden gelerek, Aliağa'daki termik santralin kurulmasını tepki göstererek nasıl önlediysek, Bergama'da da aynısının yapılması için mücadele edilmesi şarttır" diyen Tosuner, bunun da ancak kuruluşların birlik olmasıyla mümkün olduğunu vurguladı.
YAZARLAR
A. Cihan Soylu
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Şebnem Korur Fincancı
Tehlike nedir?
Sultan Özer
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Hediye Levent
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Arif Nacaroğlu
Özgürlükçü Anayasa
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs ve sonrası
Mehmet Özyazanlar
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
