23 Ocak 2001 22:00

Ersümer istifa, IMF defol!

Hükümet ortakları, Cumhur Ersümer'e kol kanat gererken, kitle örgütleri yolsuzlukların sonuna kadar gidilmesini ve birkaç bürokratla geçiştirilmemesini istediler.

Paylaş
Ersümer istifa, IMF defol!
Hükümet ortakları, hakkında ciddi iddialar gündeme gelen ve gensoru verilen ANAP'lı Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'e kol kanat gererken, kitle örgütleri yolsuzlukların sonuna kadar gidilmesini ve birkaç bürokratın açığa alınmasıyla geçiştirilmemesini istediler.
Enerji-Yapı Yol Sen Ankara 1 ve 2 No'lu Şube üyeleri, son dönemde iyice açığa çıkan enerji ihalelerindeki yolsuzluklar ve kirli ilişkileri teşhir ederek, soygunculardan hesabı emekçilerin soracağını söylediler.
Hükümeti istifaya çağıran emekçiler, "IMF defol bu memleket bizim" sloganıyla da IMF'ye tepkilerini dile getirdiler. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı önünde, şube pankartları ve "Yolsuzluk yapanlardan hesap sorulsun, sorumlular yargılansın", "Özelleştirme dediler memleketi yediler", "Ülke karanlığa mahkûm dediler, nükleerden cebe indirdiler", "İşyerlerimizi soygunculara terk etmeyeceğiz" ve "Devir sözleşmeleri iptal edilsin, ihaleler incelensin" yazılı dövizlerle toplanan emekçiler, talan ve soygun düzenine öfkelerini sloganlarına yansıttılar.
300'e yakın kişinin katıldığı eylemde sık sık "Özelleştirme yalan, sömürü, talan", "IMF defol bu memleket bizim", "Çeteler halka hesap verecek" gibi sloganlar atıldı. TMMOB Genel Başkanı Kaya Güvenç ve TMMOB yöneticileri ile EMEP Genel Başkan Yardımcısı Haydar Kaya ve bir grup EMEP'linin de desteklerinden dolayı alkışlandığı eylemde konuşan Enerji-Yapı Yol Sen Genel Başkanı Cengiz Faydalı, bu krizin bir yönetim krizi, 20 yıllık politikanın, baskılarla dayatılan neo-liberal politikanın krizi olduğunu söyledi. Sorunun birkaç bürokratın açığa alınması ya da bakanın istifasıyla çözülmeyeceğini belirten Faydalı, enerji sektörünün rant, paylaşım sektörüne dönüştürüldüğünü, sadece ihale yolsuzluklarına değil, enerji politikasının tümüne karşı çıkmak gerektiğini ifade etti.
"Kurt, kuş, arı, sattırmayız vatanı" sloganıyla sık sık sözleri kesilen Faydalı, sendikalar, meslek örgütleri, siyasi partiler olarak yolsuzlukların peşini bırakmayacaklarını dile getirerek, altında bu politikacıların imzası bulunan bütün sözleşmelerin, özelleştirmelerin iptal edilmesini istedi.
Elektrik Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ali Yiğit, mezar taşında, "Hastayım, hastayım diyordum inanmıyordunuz, şimdi ne oldu şimdi" yazılı bir Karadenizli örneğini vererek başladığı konuşmasında, bugüne kadar DPT ve EMO'nun enerji ihalelerine ilişkin söylemlerinin bir bir ortaya çıktığını ifade etti. 1984 yılından bugüne kadar yapılan bütün ihalelelerin masaya yatırılmasını isteyen Yiğit, enerji sektöründe vurgunun önündeki engelleri ortadan kaldırmak için tahkimin nasıl çıkartıldığını, Danıştay'ın nasıl devre dışı bırakıldığını da hatırlattı.
İzmir'de TEDAŞ önünde
Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile Enerji-Yapı Yol Sen İzmir Şubesi de, "Beyaz Enerji Operasyonu"na ilişkin son gelişmelerle ilgili olarak TEDAŞ Konak İşletme Bakım Müdürlüğü önünde ortak basın açıklaması yaptı.
EMO İzmir Şubesi 2. Başkanı Musa Çeçen, adı "beyaz enerji" olarak basına yansıyan, belgelerle gün geçtikçe boyutları genişleyen operasyonun neo-liberal politikaların, özelleştirme uygulamalarının ülkemizde gelinen sürecini gözler üzerine serdiğini vurgulayarak, "Bugünlerde gündeme getirilen yolsuzluk operasyonları ve özellikle de 'Beyaz Enerji Operasyonu'nu son yıllarda ortaya konulan politikalardan bağımsız olarak değerlendirmek, bizi sığlığın bataklığına sürükler. Çünkü son 20 yıldır ülkemizde estirilen ve tek seçenek olarak sunulan neo-liberal politikalar artık iflas noktasına gelmiştir. Ülkenin ekonomisini IMF'ye, siyaseti de her açıdan kirlenmiş kadrolara teslim edilmiştir" dedi.
Bugün enerji sektöründe gündeme getirilen yolsuzlukların 1984 yılından beri uygulanan politikaların kaçınılmaz sonucu olduğunu belirten Çeçen, "Bu sektörde yaşanan yolsuzluğun boyutu da gündeme getirilen kadar değil, çok daha büyük kapsamlıdır" diye konuştu. Çeçen, turnike yöntemi, Yap-İşlet-Devret, Yap-İşlet, işletme hakkı devir sözleşmesi ve Dünya Bankası'nın gündeme getirdiği mülkiyetiyle satış yöntemlerinin kamuyu milyarlarca dolarlık zarara uğrattığını, özelleştirmenin doğası gereği içinde yolsuzluğu, hukuksuzluğu ve rüşveti barındırdığına dikkat çekti.
Açığa almakla geçiştirilemez
Olayın küçük bir yolsuzluk olmadığını sık sık vurgulayan Çeçen, birkaç bürokratın açığa alınarak ve göstermelik cezalarla geçiştirilmemesi gerektiğine, gözaltına alınan bürokratların ve iş adamların sıradan kişiler olmadığını ve bu bürokratların son yıllarda enerji politikalarına yön veren, enerji ihaleleri ve özelleştirilmeleriyle ilgili yasa, yönetmelik ve sözleşmeleri oluşturup imzalayan kişilerin olduğunu söylerken, Susurluk skandalının lekesinin tüm haşmetiyle durduğunu da hatırlattı.
Kitle örgütlerine görev düşüyor
Enerji alanındaki özelleştirmelerin derhal durdurulması ve bugüne kadar özelleştirilen tüm kuruluşların denetime tabi tutulması, ülkenin enerji politikasının baştan aşağı değiştirilmesi, TEAŞ ve TEDAŞ'ın birleştirilerek, ülke kaynaklarının en verimli şekilde değerlendirilmesi için sendikalar, meslek odaları ve demokratik kitle örgütleri olarak mücadeleyi yükselteceklerini söyleyen Çeçen, olayı geçiştirmeye çalışan kim olursa olsun onlarla hesaplaşmaktan asla geri durmayacaklarını vurguladı.
ÖNCEKİ HABER

Yolsuzluğa kol kanat

SONRAKİ HABER

Suikast aydınlatılmadı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...