22 Ocak 2001 22:00
KESK, mücadele örgütü olmalı
Enerji-Yapı Yol Sen üyesi kamu emekçileri 2000 yılında birçok kez işbıraktı. Eğitim-Sen de, 1 Aralık işbırakma eylemine en güçlü katılımı sağlayan sendikalar arasındaydı.
KESK, mücadele örgütü olmalı
Şerif Karataş
KESK genel kurulu 25 Ocak Perşembe günü Mecidiköy Kültür Merkezi'nde başlıyor. 4 gün sürecek ve Türkiye'nin en büyük kamu emekçileri sendikaları konfederasyonu olan KESK'in yeni yönetiminin de belirleneceği genel kurul öncesi kamu emekçileri KESK'in yapması gerekenleri tartışmaya devam ediyor.
Eğitim emekçileri arasında örgütlenen ve KESK'in en büyük sendikası olan Eğitim-Sen 2000 yılında gerçekleştirilen 11 Kasım Ankara mitingi ve 1 Aralık işbırakma eylemlerinde kitleselliğiyle yine öne çıktı.
KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Eğitim-Sen 2 No'lu Şube Başkanı Hasan Erzincan, genel kurulun tabanda da tartışıldığını belirtiyor. Erzincan, kişisel olarak kitle meşruluğunu yakalamış sendikaların KESK MYK'sında daha çok temsil edilmesini istediğini ifade ediyor. IMF ve Dünya Bankası'nın Türkiye gibi az gelişmiş ülkelerde yeniden yapılandırmaya gittiklerini belirten Erzincan, bu yapılandırma sürecinde sendikaların hukuksuzluklarla yüz yüze kalacaklarını aktararak, emekten yana sendika ve konfederasyonlarla birlikte bir duruş gösterilmesi gerektiğini söyledi. KESK genel kurulunun seçime endeksli yapılmasını doğru bulmadığını aktaran Erzincan, sendikaların hepsinin temsil edilmesinden dolayı genel kurulların şimdiye dek seçimlere endekslendiğini söyledi. Erzincan, KESK'in Emek Platformu'nun itici gücü olduğunu belirterek, bu rolün iyi tartışılması ve anlaşılması gerektiğini de vurguladı. Genel kurulda iki yılın değerlendirilmesinin de yapılmasını isteyen Erzincan, KESK'in mevcut hakları korumak ve bu hakların iyileştirilmesi yönünde de harekete geçmesi gerektiğini söyledi.
Güven veren yönetim
Enerji işkolunda çalışan kamu emekçileri arasında örgütlü Enerji Yapı Yol-Sen İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyesi Gürsel Ümit Sever, kamu emekçilerinin günü kurtarmaya yönelik eylem ve etkinliklerden çıkarak, ciddi kazanımlar elde etmeye yönelmeleri gerektiğini belirtiyor. İki yıl önceki genel kurulda alınan kararların büyük bölümünün yerine getirilmediğini hatırlatan Sever, "Genel Kurul'da süreci kucaklayacak, mücadeleyi örgütleyecek bir yönetimin oluşturulması gerekiyor. 'Benden olsun, az olsun' mantığıyla hareket edilmemeli. Bir çatı örgütü değil, mücadele örgütü yaratmanın koşullarını oluşturmak gerekiyor" dedi.
Tabanda hükümet politikalarına karşı eylem isteği olduğunu aktaran Sever, bu süreci göğüsleyecek ve eylemleri bir üst aşamaya sıçratacak bir yönetim istediklerini söyleyerek, şöyle devam etti: "Güven bunalımı yaşanıyor. Her yıl aralık ayında rutin olarak yapılan eylemlerde, tabana hep aynı mesajı verdik; 'Bu başlangıç devam edecek' ya da 'Bu uyarı eylemi, hükümet uyarı eylemlerini dikkate almazsa yeni eylemler örgütleyeceğiz.' Ama peşinden yeni eylemler gelmedi. Şimdi bir güvensizlik var. Güven yaratacak bir yönetim oluşturulmalı."
Şerif Karataş
KESK genel kurulu 25 Ocak Perşembe günü Mecidiköy Kültür Merkezi'nde başlıyor. 4 gün sürecek ve Türkiye'nin en büyük kamu emekçileri sendikaları konfederasyonu olan KESK'in yeni yönetiminin de belirleneceği genel kurul öncesi kamu emekçileri KESK'in yapması gerekenleri tartışmaya devam ediyor.
Eğitim emekçileri arasında örgütlenen ve KESK'in en büyük sendikası olan Eğitim-Sen 2000 yılında gerçekleştirilen 11 Kasım Ankara mitingi ve 1 Aralık işbırakma eylemlerinde kitleselliğiyle yine öne çıktı.
KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Eğitim-Sen 2 No'lu Şube Başkanı Hasan Erzincan, genel kurulun tabanda da tartışıldığını belirtiyor. Erzincan, kişisel olarak kitle meşruluğunu yakalamış sendikaların KESK MYK'sında daha çok temsil edilmesini istediğini ifade ediyor. IMF ve Dünya Bankası'nın Türkiye gibi az gelişmiş ülkelerde yeniden yapılandırmaya gittiklerini belirten Erzincan, bu yapılandırma sürecinde sendikaların hukuksuzluklarla yüz yüze kalacaklarını aktararak, emekten yana sendika ve konfederasyonlarla birlikte bir duruş gösterilmesi gerektiğini söyledi. KESK genel kurulunun seçime endeksli yapılmasını doğru bulmadığını aktaran Erzincan, sendikaların hepsinin temsil edilmesinden dolayı genel kurulların şimdiye dek seçimlere endekslendiğini söyledi. Erzincan, KESK'in Emek Platformu'nun itici gücü olduğunu belirterek, bu rolün iyi tartışılması ve anlaşılması gerektiğini de vurguladı. Genel kurulda iki yılın değerlendirilmesinin de yapılmasını isteyen Erzincan, KESK'in mevcut hakları korumak ve bu hakların iyileştirilmesi yönünde de harekete geçmesi gerektiğini söyledi.
Güven veren yönetim
Enerji işkolunda çalışan kamu emekçileri arasında örgütlü Enerji Yapı Yol-Sen İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyesi Gürsel Ümit Sever, kamu emekçilerinin günü kurtarmaya yönelik eylem ve etkinliklerden çıkarak, ciddi kazanımlar elde etmeye yönelmeleri gerektiğini belirtiyor. İki yıl önceki genel kurulda alınan kararların büyük bölümünün yerine getirilmediğini hatırlatan Sever, "Genel Kurul'da süreci kucaklayacak, mücadeleyi örgütleyecek bir yönetimin oluşturulması gerekiyor. 'Benden olsun, az olsun' mantığıyla hareket edilmemeli. Bir çatı örgütü değil, mücadele örgütü yaratmanın koşullarını oluşturmak gerekiyor" dedi.
Tabanda hükümet politikalarına karşı eylem isteği olduğunu aktaran Sever, bu süreci göğüsleyecek ve eylemleri bir üst aşamaya sıçratacak bir yönetim istediklerini söyleyerek, şöyle devam etti: "Güven bunalımı yaşanıyor. Her yıl aralık ayında rutin olarak yapılan eylemlerde, tabana hep aynı mesajı verdik; 'Bu başlangıç devam edecek' ya da 'Bu uyarı eylemi, hükümet uyarı eylemlerini dikkate almazsa yeni eylemler örgütleyeceğiz.' Ama peşinden yeni eylemler gelmedi. Şimdi bir güvensizlik var. Güven yaratacak bir yönetim oluşturulmalı."
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
