EMEP'ten güçbirliği çağrısı

EMEP'ten güçbirliği çağrısı
EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, ÇHD, İHD, Genel-İş ve HADEP genel başkanlarını ziyaret etti. Tüzel ziyaretlerinde, cezaevlerinde yaşanan katliamın ardından hükümete ve IMF programına yönelik tepkiler başta olmak üzere her türlü tepkinin baskı altına alınmak istendiğine dikkat çekerek, baskılara karşı emekten yana güçleri bir araya gelmeye ve işbirliği yapmaya çağırdı.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Ali Ersin Gür'ü ziyaretinde konuşan Tüzel, son dönemde cezaevlerinde yaşananları onaylamayan demokratik tepkilerin tutuklama ile sonuçlandığına dikkat çekerek, devletin IMF merkezli yağma ve talan programını uygulayabilmek için zora ve şiddete başvurduğunun altını çizdi.
F tipleri teşhir edilmeli
Tüzel, cezaevinde yaşanan katliamı, F tipi cezaevlerini hiçbir zaman mağdurlar, devrimciler ve devlet arasında bir sorun olarak görmediklerini vurgulayarak, bütün toplumun, yaşanan hukuksuzluğu, baskıları onaylamayan, hak arayışı içinde olan tüm kesimlerin yarın aynı baskılarla karşılaşabileceğini, F tiplerine götürüleceklerini söyledi.
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün, operasyon öncesi F tiplerinin erteleneceğine ilişkin sözlerine karşılık, iyi manevralar yapılamadığını ve daha sonra tam bir ikiyüzlülükle operasyonun gerçekleştirildiğini belirten Tüzel, ölüm oruçları sürecinde olaya müdahil olmuş, kamuoyunu bilgilendirmiş TMMOB, TTB, ÇHD, TBB gibi kitle örgütlerinin tekrar harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
'Emeğin programını oluşturalım'
Tüzel, "F tipleri kullanıma açıldı. F tiplerine karşı çıkan ve bilimsel gerekçelerini kamuoyuna duyuran kurumların F tiplerinin gerçek yüzünü, uygulaması üzerinden ortaya koyması gerekiyor" diyerek, devlet terörüne, şiddete rağmen bu çalışmaların bir an önce yapılması gerektiğini dile getirdi. Toplumun manipüle edildiğini belirten Tüzel, "Toplumun terörize edilmesi, baskılanması ile aslında ülkede ekonomik, demokratik taleplerle harekete geçmiş olan emekçi güçleri hedeflenmiş, onların hareketi düşürülmüştür" dedi.
Tüzel, IMF'ye, yabancı sermayeye, tekellerin egemenliğine karşı olan emekten yana güçlerin işbirliği yapması, emeğin programını ortaya koyup bu program etrafında çalışma yapması gerektiğini vurgulayarak, "Uygulanan ekonomik, siyasal programı eleştiren tüm kesimleri kucaklayacak bir programla güçbirliği yapılmalı ve cezaevleri katliamının sorumlularının cezalandırılması, F tiplerinin kapatılması gibi talepleri de programın demokrasi ayağına koymalıyız. Devletin planını, hukuk, kural tanımayan yaklaşımını kamuoyuna duyurmalı ve ölüm oruçlarına çözüm üretmeliyiz" diye konuştu. Sermayenin krizi derinleştiğinde saldırganlaştığını hatırlatan Tüzel, F tiplerinin işçinin, köylünün sorunu haline getirilmediğinde devletin başka katliamlar da gerçekleştireceğine işaret etti. '12 Eylül'e doğru gidiliyor'
Gür ise bugüne kadar demokrasi mücadelesinde EMEP ile birlikte çalıştıklarını ve bu birlikteliğin sürmesini istediklerini belirterek, siyasi iradenin 12 Eylül hukukunu dahi çiğnediğini söyledi. Kitle örgütlerinin olağan faaliyetlerinin bile gözaltılarla, kapatmalarla sonuçlandığına dikkat çeken Gür, bunlara karşı demokrasi cephesi örülmesi gerektiğini dile getirdi. Gür, kısa vadede emek cephesini büyük kazanımların beklemediğini vurgulayarak, daha planlı ve programlı hareket edilmesi gerektiğini ifade etti. Toplumun terörize edilmesi karşısında mücadele hattı örülmesi gerektiğini ifade eden Gür, "Bir iki çöp bidonuna bomba koymak demokrasi mücadelesine hizmet etmiyor, bize mevzi kaybettiriyor" dedi. Gür, IMF programını uygulayabilmek için baskı uygulandığını söyleyerek, 12 Eylül benzeri yeni süreçlerin yaşandığını, gidişatın normal olmadığını ifade etti.
'Devleti gözaltına almalıyız'
Tüzel, İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül'ü ziyaretinde de İHD'ye yönelik baskı ve kapatmaları protesto ettiklerini söyledi. Tüzel, "Sermayenin programına ve saldırılarına karşı emekten ve demokrasiden yana güçleri nasıl birleştiririz" sorusuna yanıt bulabilmek için bu ziyaretleri gerçekleştirdiklerini belirtti. Öndül ise İHD'nin kurulduğu dönemden beri en yoğun baskıyla karşı karşıya olduğunu ifade ederek, kuşatma altında olduklarını vurguladı. IMF ve DB programlarının ancak hak ve özgürlükler alanı daraltılarak uygulanabildiğini hatırlatan Öndül, temel haklar alanında inanılmaz ihlaller yaşandığını, basın açıklaması dahi yapmak istendiğinde gözaltına alınıp, yasadışı örgüte yardım ve yataklık etmekten tutuklanıldığını söyledi. Krizin faturasının halka çıkarılmak istendiğini ve buna karşı çıkacak olanların da susturulmak istendiğini dile getiren Öndül, "Mart sonuna kadar kriz sürecek. Susturma operasyonu sürüyor. Katliamla topluma mesaj verildi. F tipleri, hak arayan işçi, memur, aydın ve öğrenci için üretildi" diye konuştu. Öndül, var olan hakların korunması ve geliştirmesi için işbirliği yapılması gerektiğine dikkat çeken Öndül, "Sorunlarımızı tek başına çözemeyiz. Bir programımız olmalı ve bu program etrafında somut sorunlarımızın çözümü için çalışmalıyız" dedi. Öndül, nefes alanlarının daraltıldığını, devletin tam bir gözaltında tuttuğunu söyleyerek, "Biz devleti gözaltına almalıyız" dedi.EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel daha sonra Genel-İş Genel Başkanı İsmail Hakkı Önal ve HADEP Genel Başkanı Murat Bozlak ile görüşerek, IMF ve DB kaynaklı bu saldırılara karşı ortak mücadelenin örülmesi, ortak güç oluşturulması gerektiğini ifade etti.