07 Ocak 2001 22:00
Katliam protestosuna saldırı
KESK, TMMOB, Halkevleri, İHD İstanbul Şubesi ve DBP, EMEP, HADEP ve ÖDP İstanbul İl Örgütleri'nin cezaevi katliamını protesto etmek için yapmak istedikleri basın açıklamasına saldıran polis 34 kişiyi gözaltına aldı. 
Katliam açığa çıkıyor
Sinan Sarısaltık
İzmir Barosu Cezaevi Komisyonu İzleme Heyeti, Çanakkale Cezaevi'nden operasyon sonrasında Buca Cezaevi'ne getirilen Birgül İbiş'le 25 Aralık 2000 - 5 Ocak 2001 tarihleri arasında yaptığı görüşmeleri bir rapor halinde yayınladı.
İbiş'le yapılan görüşmelerden, askerlerin 3 gün süren operasyon süresince gaz bombası, silah, tazyikli su ve köpük kullandığının belirlendiğini belirten heyet üyeleri, tutukluların bombalardan ve kurşunlardan korunabilmek amacıyla sık sık koğuş değiştirdiklerinin anlaşıldığını dile getirdiler.
Dehşet verici anlatımlar
Birgül İbiş'in, kullanılan gaz bombalarından kendisinin ve arkadaşlarının etkilendiğini, bir süre sesinin hiç çıkmadığını, yeni yeni konuşmaya başladığını ve vücudunda yanık izleri olduğunu ifade ettiği belirtilen raporda şu görüşlere yer verildi: "Görüşmemiz sırasında şahsın yüzünde özellikle burun üst yanlarında yanık izleri olduğu, yaraların iyileşmeye başladığı ve konuşmakta zorlandığı tarafımızca tespit edilmiştir. Çanakkale Cezaevi'nde operasyon sırasında Fahri Sarı'nın iki kurşun yarası aldığını, yaralı halde yatarken askerler tarafından tarandığını ve kucağında öldüğünü; İzzet Aslanbay'ın ensesine kurşun isabet ettiğini ancak operasyon bittiğinde hayatta olduğunu; Sultan Sarı'nın önce kurşunla yaralandığını, daha sonra göğsünde, patlayan bomba nedeniyle öldüğünü (bombanın niteliği hakkında bilgisi olmadığını); İlker isimli bir arkadaşının kurşun yarası nedeniyle öldüğünü, Fidan Kalşen'in kendisini yakarak yaşamına son verdiğine tanık olduğunu, ayrıca 30'dan fazla kişinin kurşun yarası aldığını, akıbetlerini bilmediğini belirtmiştir."
Tedavileri yapılmıyor
Birgül İbiş'in raporda yer alan anlatımlarına göre; vücudundan iki kurşun yarası bulunan Meral Kıdır, Çanakkale'de kısa bir tedaviden sonra tekrar hapishaneye getirildi. Şu anda Buca Cezaevi'nde bulunan Kıdır'a hiçbir tedavi uygulanmıyor. Yine Buca Cezaevi'ndeki Filiz Uyar'ın bacak ve ayak bölgesinde ağır yanıklar olmasına karşın tedavi olanağı sağlanmıyor. 14 kişilik koğuşlarda kalan kadın tutuklular, İzmir Tabip Odası'ndan doktor talep etmelerine karşın bugüne kadar bu istekleri yerine getirilmedi. Koğuşlarda bir adet soba var, fakat yiyecek ve temizlik sorunu yaşanıyor. Hiç kimsenin şahsi eşyaları içeri alınmadığı için giyecek ve yatak sorunu var. Ağır yaralı olan Meral Kıdır dışındaki tum tutuklular açlık grevi yapıyor. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön
Katliam protestosuna saldırı
KESK, TMMOB, Halkevleri, İHD İstanbul Şubesi ve DBP, EMEP, HADEP ve ÖDP İstanbul İl Örgütleri'nin cezaevi katliamını protesto etmek, Adalet Bakanı ve hükümeti verdiği sözleri tutmaya davet etmek ve tutuklu ve hükümlülerle yapılan görüşmelerin tekrar başlatılması çağrısında bulunmak için yapmak istedikleri basın açıklaması polisin tahammülsüzlüğü nedeniyle yapılamadı. Protestoya katılan 150 kişiden 34'ü gözaltına alındı. Dün saat 13.00'te Ali Sami Yen Stadı önünde toplanan 150 kişilik grup adına İHD İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin ve ÖDP İstanbul İl Yöneticisi Sinan Tutal, bir süre protestoyu engellemeye çalışan polislerle tartıştı. Daha sonra Keskin ve Tutal, polislerin eşliğinde, yetkililerle görüşmek üzere DSP İstanbul İl Örgütü'ne gittiler ama, DSP'nin pazar günü kapalı olması nedeniyle Ali Sami Yen önünde kendilerini bekleyen grubun yanına döndüler.
'Zor kullanmadan alın'
Burada gruba bir açıklama yaparak, olanları anlatmak isteyen Keskin'e İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı olduğunu belirten bir polis müdahale ederek, hiçbir şekilde açıklama yapılmasına izin vermeyeceklerini söyledi. Tutal ve Keskin, polislerle tartışmaya devam ederken çevik kuvvet polisleri, bekleyen grubu bölerek dağıtmaya başladı.
"Katil devlet hesap verecek" sloganlarını atan grubu Ali Sami Yen'in önünden kalkanlarıyla iteleyerek uzaklaştıran çevik kuvvet polisleri, sonra da, dağılarak sokaklarda yürüyenleri, Eren Keskin ile diğer İHD yöneticilerini ve ÖDP İstanbul İl Yöneticisi Sinan Tutal'ı gözaltına aldılar.
Eylemde çocukları gözaltına alınan Hayriye isimli yaşlı bir kadının polislere 'Çocuklarımı dövmeyin' diyerek bağırması üzerine de olay yerinde gergin anlar yaşandı.
Bir polis amiri kameraların çektiği yaşlı kadının 'zor kullanmadan alınması' yönünde emir verdi. Ama yaşlı kadın direklere sıkı sıkı sarılarak gözaltına alınmayı reddetti.
Sinan Sarısaltık
İzmir Barosu Cezaevi Komisyonu İzleme Heyeti, Çanakkale Cezaevi'nden operasyon sonrasında Buca Cezaevi'ne getirilen Birgül İbiş'le 25 Aralık 2000 - 5 Ocak 2001 tarihleri arasında yaptığı görüşmeleri bir rapor halinde yayınladı.
İbiş'le yapılan görüşmelerden, askerlerin 3 gün süren operasyon süresince gaz bombası, silah, tazyikli su ve köpük kullandığının belirlendiğini belirten heyet üyeleri, tutukluların bombalardan ve kurşunlardan korunabilmek amacıyla sık sık koğuş değiştirdiklerinin anlaşıldığını dile getirdiler.
Dehşet verici anlatımlar
Birgül İbiş'in, kullanılan gaz bombalarından kendisinin ve arkadaşlarının etkilendiğini, bir süre sesinin hiç çıkmadığını, yeni yeni konuşmaya başladığını ve vücudunda yanık izleri olduğunu ifade ettiği belirtilen raporda şu görüşlere yer verildi: "Görüşmemiz sırasında şahsın yüzünde özellikle burun üst yanlarında yanık izleri olduğu, yaraların iyileşmeye başladığı ve konuşmakta zorlandığı tarafımızca tespit edilmiştir. Çanakkale Cezaevi'nde operasyon sırasında Fahri Sarı'nın iki kurşun yarası aldığını, yaralı halde yatarken askerler tarafından tarandığını ve kucağında öldüğünü; İzzet Aslanbay'ın ensesine kurşun isabet ettiğini ancak operasyon bittiğinde hayatta olduğunu; Sultan Sarı'nın önce kurşunla yaralandığını, daha sonra göğsünde, patlayan bomba nedeniyle öldüğünü (bombanın niteliği hakkında bilgisi olmadığını); İlker isimli bir arkadaşının kurşun yarası nedeniyle öldüğünü, Fidan Kalşen'in kendisini yakarak yaşamına son verdiğine tanık olduğunu, ayrıca 30'dan fazla kişinin kurşun yarası aldığını, akıbetlerini bilmediğini belirtmiştir."
Tedavileri yapılmıyor
Birgül İbiş'in raporda yer alan anlatımlarına göre; vücudundan iki kurşun yarası bulunan Meral Kıdır, Çanakkale'de kısa bir tedaviden sonra tekrar hapishaneye getirildi. Şu anda Buca Cezaevi'nde bulunan Kıdır'a hiçbir tedavi uygulanmıyor. Yine Buca Cezaevi'ndeki Filiz Uyar'ın bacak ve ayak bölgesinde ağır yanıklar olmasına karşın tedavi olanağı sağlanmıyor. 14 kişilik koğuşlarda kalan kadın tutuklular, İzmir Tabip Odası'ndan doktor talep etmelerine karşın bugüne kadar bu istekleri yerine getirilmedi. Koğuşlarda bir adet soba var, fakat yiyecek ve temizlik sorunu yaşanıyor. Hiç kimsenin şahsi eşyaları içeri alınmadığı için giyecek ve yatak sorunu var. Ağır yaralı olan Meral Kıdır dışındaki tum tutuklular açlık grevi yapıyor. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dönKatliam protestosuna saldırı
KESK, TMMOB, Halkevleri, İHD İstanbul Şubesi ve DBP, EMEP, HADEP ve ÖDP İstanbul İl Örgütleri'nin cezaevi katliamını protesto etmek, Adalet Bakanı ve hükümeti verdiği sözleri tutmaya davet etmek ve tutuklu ve hükümlülerle yapılan görüşmelerin tekrar başlatılması çağrısında bulunmak için yapmak istedikleri basın açıklaması polisin tahammülsüzlüğü nedeniyle yapılamadı. Protestoya katılan 150 kişiden 34'ü gözaltına alındı. Dün saat 13.00'te Ali Sami Yen Stadı önünde toplanan 150 kişilik grup adına İHD İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin ve ÖDP İstanbul İl Yöneticisi Sinan Tutal, bir süre protestoyu engellemeye çalışan polislerle tartıştı. Daha sonra Keskin ve Tutal, polislerin eşliğinde, yetkililerle görüşmek üzere DSP İstanbul İl Örgütü'ne gittiler ama, DSP'nin pazar günü kapalı olması nedeniyle Ali Sami Yen önünde kendilerini bekleyen grubun yanına döndüler.
'Zor kullanmadan alın'
Burada gruba bir açıklama yaparak, olanları anlatmak isteyen Keskin'e İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı olduğunu belirten bir polis müdahale ederek, hiçbir şekilde açıklama yapılmasına izin vermeyeceklerini söyledi. Tutal ve Keskin, polislerle tartışmaya devam ederken çevik kuvvet polisleri, bekleyen grubu bölerek dağıtmaya başladı.
"Katil devlet hesap verecek" sloganlarını atan grubu Ali Sami Yen'in önünden kalkanlarıyla iteleyerek uzaklaştıran çevik kuvvet polisleri, sonra da, dağılarak sokaklarda yürüyenleri, Eren Keskin ile diğer İHD yöneticilerini ve ÖDP İstanbul İl Yöneticisi Sinan Tutal'ı gözaltına aldılar.
Eylemde çocukları gözaltına alınan Hayriye isimli yaşlı bir kadının polislere 'Çocuklarımı dövmeyin' diyerek bağırması üzerine de olay yerinde gergin anlar yaşandı.
Bir polis amiri kameraların çektiği yaşlı kadının 'zor kullanmadan alınması' yönünde emir verdi. Ama yaşlı kadın direklere sıkı sıkı sarılarak gözaltına alınmayı reddetti.
YAZARLAR
İzzettin Önder
Servet vergisi
Adnan Özyalçıner
Geride kalan
T. Gül Köksal
Kent hakkı bağlamında çocuklar
Ayşen Şahin
Mahsus selamlar
Pınar Öğünç
BAĞLANTILAR-9 | Ticaretten afetlere, güvenlikten tiny house'a konteyner çağı
İsmail Gökhan Bayram
İşlevini arayan alet: Yapay zekâ
Evrensel Bilgin
Gordion Düğümü
Şenay Aydemir
Atış Serbest!
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
