01 Ocak 2001 22:00
Ölüm oruçları 75. gününe girdi
Yeni yıl ile birlikte ölüm oruçları 75. gününe girdi. Halkın Hukuk Bürosu tarafından yapılan yazılı açıklamada, ölüm orucu yapan tutukluların ölümün eşiğinde olduğu belirtildi.
Ölüm oruçları 75. gününe girdi
Yeni yıl ile birlikte ölüm oruçları 75. gününe girdi. Halkın Hukuk Bürosu tarafından yapılan yazılı açıklamada, ölüm orucu yapan tutukluların ölümün eşiğinde olduğu belirtilerek, "Yetkililer tutukluların taleplerine kulak vermek yerine, zorla tedavi altına alma tavrını sürdürüyor. Tutukluların talepleri insani taleplerdir. Tutukluların taleplerine kulak verilmelidir. Kitlesel ölümler kapıdadır" denildi.
Açıklamada, ölüm orucundaki tutukluların zorla anestezi ile bayıtılarak tedavi edildiği ifade edilerek, kişinin iradesi dışında yapılan müdahelelerin suç olduğu ve hiçbir yasal dayanağı olmadığı kaydedildi.
Çanakkale Cezaevi'ndeki operasyondan sonra Kütahya Cezaevi'ne götürülen 3 kadın tutukluya Eskişehir Tıp Fakültesi Hastanesi'nde müdahale edilmek istendiği, Ayşe Baştümur ve Fatma Ersoy'un müdahaleyi kabul etmemesi üzerine cezaevine geri götürülerek tek kişilik hücrelere atıldığının hatırlatıldığı açıklamada, durumu oldukça ağır olan Semra Askeri isimli tutuklunun ise zorla tedaviye alındığı, ancak bilinci yerine gelince serumları çıkardığı belirtildi. Açıklamada, "Tüm bunlarla birlikte bir yandan da diğer F tipi hücrelerde bulunan tüm tutuklulara sayımlarda yüksek sesle çeşitli marşlar okumalarını ve isimlerini yüksek sesle bağırmalarını istemelerinden, aramalarda çırılçıplak soyundurulmak istemelerine kadar birçok dayatmalar yapılmaktadır" denildi.
Yeni yıl ile birlikte ölüm oruçları 75. gününe girdi. Halkın Hukuk Bürosu tarafından yapılan yazılı açıklamada, ölüm orucu yapan tutukluların ölümün eşiğinde olduğu belirtilerek, "Yetkililer tutukluların taleplerine kulak vermek yerine, zorla tedavi altına alma tavrını sürdürüyor. Tutukluların talepleri insani taleplerdir. Tutukluların taleplerine kulak verilmelidir. Kitlesel ölümler kapıdadır" denildi.
Açıklamada, ölüm orucundaki tutukluların zorla anestezi ile bayıtılarak tedavi edildiği ifade edilerek, kişinin iradesi dışında yapılan müdahelelerin suç olduğu ve hiçbir yasal dayanağı olmadığı kaydedildi.
Çanakkale Cezaevi'ndeki operasyondan sonra Kütahya Cezaevi'ne götürülen 3 kadın tutukluya Eskişehir Tıp Fakültesi Hastanesi'nde müdahale edilmek istendiği, Ayşe Baştümur ve Fatma Ersoy'un müdahaleyi kabul etmemesi üzerine cezaevine geri götürülerek tek kişilik hücrelere atıldığının hatırlatıldığı açıklamada, durumu oldukça ağır olan Semra Askeri isimli tutuklunun ise zorla tedaviye alındığı, ancak bilinci yerine gelince serumları çıkardığı belirtildi. Açıklamada, "Tüm bunlarla birlikte bir yandan da diğer F tipi hücrelerde bulunan tüm tutuklulara sayımlarda yüksek sesle çeşitli marşlar okumalarını ve isimlerini yüksek sesle bağırmalarını istemelerinden, aramalarda çırılçıplak soyundurulmak istemelerine kadar birçok dayatmalar yapılmaktadır" denildi.