25 Aralık 2000 22:00

Gebze'de tutuklulara F tipi tehdidi

Gebze Cezaevi'nden tahliye olan Firdevs Kırbıyık, cezaevi yönetiminin siyasi tutuklu ve hükümlülere "Operasyon yapacağız" tehdidinde bulunduğunu kaydetti.

Gebze'de tutuklulara F tipi tehdidi
Gebze Cezaevi'nden geçtiğimiz cumartesi günü tahliye olan ve operasyona tanıklık eden Firdevs Kırbıyık, Adalet Bakanlığı'nın iddia ettiği gibi Gebze Cezaevi'nden Kandıra F Tipi Cezaevi'ne nakillerin yapılmadığını, cezaevi yönetiminin siyasi tutuklu ve hükümlülere "Operasyon yapacağız" tehdidinde bulunduğunu kaydetti.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD)'nde dün yapılan basın toplantısında, devletin "Hayata dönüş" olarak adlandırdığı operasyonun yapılışı ve bu operasyon sonucu ölen ve yaralanan tutuklu ve hükümlülerin durumu ile F tipi cezaevlerine konulan tutuklu ve hükümlülerin durumu hakkında bilgi verildi.
Toplantıda operasyon yapıldığı sırada Gebze Cezaevi'nde bulunan Firdevs Kırbıyık ve Nevşehir Cezaevi'nde bulunan Bülent Ertürk yaşananları anlattı.
'Operasyon imha amaçlıydı'
Gebze Cezaevi'nden cumartesi günü tahliye olan Firdevs Kırbıyık, operasyonun nasıl olduğunu anlayamadıklarını, operasyonun imha amaçlı olduğunu dile getirdi. Kırbıyık, bütün koğuşlara askerlerin kurşun sıkarak girdiğini, ölüm orucunda olan tutukluların bulunduğu koğuşa ise askerin gaz bombası atarak girdiğini ifade etti. Ölüm orucundaki arkadaşlarının askerler tarafından yerlerde sürüklenerek ve dövülerek koğuştan çıkarıldığını belirten Kırbıyık, Gebze Cezaevi'ndeki durumu şöyle anlattı: "Şu anda Gebze Cezaevi'nde olan arkadaşlarımızın hepsi süresiz açlık grevindeler. Koşullar çok kötü. Kolu kırılan, belinde disk kayması olan arkadaşlarımız bulunuyor. Koğuşlar birbirinden tecrit edilmiş durumda. Arkadaşlarımızdan haber alamıyoruz. En basitinden infaz koruma memurlarını çağırıyoruz ve çöp atılacağını söylüyoruz. Kapıyı açmıyorlar. 'Biz kapıyı açmayız. Anahtar askerde' diyorlar."
Gaz bombası atılan hücrelerde beş dakikadan fazla kalamadıklarını söyleyen Kırbıyık, giyisilerinin bulunmadığını, operasyon sırasında her şeyin talan edildiğini dile getirdi. Gebze Cezaevi'ne her an ikinci kez operasyon olabileceğini kaydeden Kırbıyık, "Yapılacak olan bu müdahalenin Bayrampaşa, Ümraniye ve Çanakkale cezaevlerine yapılan müdahaleden farklı olmayacağına inanıyoruz. Cezaevi yönetimi devamlı operasyon yapma tehdidinde bulunuyor" dedi.
'Yaralılar dövülerek sayılıyor'
Nevşehir Cezaevi'nden Bülent Ertürk ise, koğuşlardan, arama yapılacağı gerekçesiyle havalandırmaya çıkarıldıklarını söyleyerek, burada neye uğradıklarını anlamadıklarını kaydetti. Operasyondan sonra Sincan F tipi Cezaevi'ne götürüldükleri dile getiren Ertürk, "Sincan'da büyük bir salona alındık ve soyulduk. Soyulduktan sonra bizi dövmeye başladılar. Sonra bizi hücrelere koydular. Ben üç kişilik hücrelerde kaldım. Her gün sayım yapılıyor ve üç kişilik koğuşlardaysan aşağı inmen gerekiyor. Bütün arkadaşlarımız ölüm orucunda. Bunun yanı sıra yaralanan ve yürüyemeyen arkadaşlarımız bulunuyor. Aşağı inecek durumları yok. Döverek indiriyorlar. Kalorifer yanmıyor, kıyafet yok. Kısacası Sincan F Tipi'nde her türlü insanlık dışı uygulama yapılıyor" diye konuştu.
Uşak'tan sonra Gebze de tehdit altında
Basın toplantısında konuşan Avukat Birgütay Durna, operasyonun amacının F tipi cezaevlerini faaliyete sokmak olduğunu vurgulayarak, operasyon sonucu tutuklu ve hükümlülerin Kocaeli, Edirne, Sincan ve Kartal F tipi cezaevleri ile Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi'ne sevk edildiğini ve çok kötü koşullar altında yaşadıklarını belirtti. Uşak Cezaevi'ne yapılan ikinci operesyonu hatırlatan Durna, Gebze Cezaevi'nde bulunan tutuklu ve hükümlülerin yeni operasyon tehdidi altında olduğunu kaydetti.
Ölüm orucunda 66. gün
Devletin düzenlediği "Hayata dönüş" operasyonunun imha operasyonu olduğunu söyleyen Durna, "Şimdi ne ölüm oruçları ortadan kalkmıştır, ne de onun sebepleri. Tam tersine sorunlar daha derinleşmiş daha ağırlaşmıştır. Ölüm orucunun 66. günündeyiz ve buna operasyonun doğurduğu sonuçlar da eklenmiştir. Bu durum birçok insanın geri dönülmez bir noktada olduğunu göstermektedir" dedi. Yetkililerden derhal yaralıların hekim seçme hakları da gözetilerek tedavi altına alınması gerektiğini belirten Durna, F tipi cezaevlerinin ve üçlü protokolün kaldırılması gerektiğini söyledi. Ölüm orucunda can kaybının olmaması için diyolag kurulması gerektiğine dikkati çeken Durna, baskıcı antidemokratik uygulamalardan vazgeçilmesi gerektiğini kaydetti. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Operasyonlarda farklı haber yasak!
İstanbul DGM, 22.12.2000 tarihinde yayınlanan gazetemizde yer alan, cezaevi operasyonlarına yönelik tüm köşe yazıları, haber ve değerlendirmeleri gerekçe göstererek, o günkü gazetemizin toplatılmasına karar verdi. Cezaevleriyle ilgili gelişmeler konusunda basın-yayın kurumlarında yer alan haber ve yazıların İstanbul DGM tarafından inceleneceğinin açıklanmasının ardından gelen bu karar, cezaevleri operasyonlarına yönelik, tek merkezden çıkan haberlerin dışında bir yayın yapılmasına tahammülsüzlüğü bir kez daha gösterdi.
DGM tarafından, TCK'nın 312/2. maddesinde yazılı "halkı sınıf, ırk ve din farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik etmek" suçunun işlendiğini iddia ettiği yazılan ise şöyle:
1. sayfada yer alan "Pervasızlıkta Sınır Yok", "Çanakkale'de 4 Ölü", "Şiddete Karşı Ortak Tutum Alınmalı" başlıklı haber, 3. sayfada yer alan, "Buca'da Hücrede Tutuluyorlar" başlıklı haber ile Kamil Tekin Sürek'in Güncel köşesinde yer alan, "Hükümet Doğru Bilgi Versin" başlıklı yazı, 6. sayfadaki Fatih Polat'ın "Operasyonun Şimdiki Hedefi Doktorlar" ve Ata Soyer imzasını taşıyan, "Alın Size Müdahale" başlıklı yazılar ile 9. sayfadaki, "Aydın ve Sanatçılar: 'Şefkat Değil İnsan Kıyımı', "Tanıklar Katliama İşaret Ediyor", "Hükümet Güvenilirliğini Tamamen Yitirdi" başlıklı haberler.
ÖNCEKİ HABER

Türkiye'yi kullanıyorlar

SONRAKİ HABER

Külkedisi için biraz geç

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...