24 Aralık 2000 22:00

Dört yaşındaki çocuğa bile darp!

Uşak Barosu Cezaevi Komisyonu üyesi avukatlar, kimi tutukluların vücutlarındaki darp izlerinin çıplak gözle dahi görülebildiğini aktardılar.

Paylaş
Dört yaşındaki çocuğa bile darp!
Özer Akdemir
Diğer cezaevleriyle birlikte 19-20 Aralık'ta Uşak Cezaevi'ne yapılan operasyondan sonra cezaevindeki siyasi tutuklu ve hükümlülerle görüşen Uşak Barosu Cezaevi Komisyonu üyesi avukatlar, siyasi tutuklu ve hükümlülerin durumlarıyla ilgili bir rapor hazırladılar. Uşak Barosu üyesi dokuz avukatın imzasını taşıyan raporda, tutuklu ve hükümlülerin "ölüm orucuna devam ettikleri, operasyon sonrası dört gün sıvı alımını da kestikleri için durumlarının daha da ağırlaştığı ve vücutlarında belirgin biçimde darp ve kötü muamele izlerinin bulunduğu" belirtildi.
Görüşme yapılan Yurdagül Işık, Gülten Işık, Özlem Taş, Gönül Aslan ve Gülcan Öztürk isimli tutukluların vücutlarındaki darp izlerinin çıplak gözle dahi görülebildiğini aktaran avukatlar, kalp ve astım hastası olan Yurdagül Işık'ın gözünde büyük bir morluğun bulunduğunu, Özlem Taş'ın başında ve omuzlarında darp izleri olduğu, Gönül Aslan'ın da kulaklarından kan geldiğini gözlemlediklerini açıkladılar. Diğer tutuklu ve hükümlülerle görüşme yapamadıkları için sağlık durumlarını gözlemleyemediklerini ifade eden avukatlar, ancak görüşme yapılanların anlatımları sonucunda diğer tutuklu ve hükümlülerin yakınmalarının da aynı olduğunu, Mehtap Tayboğa'nın felç tehlikesi taşıdığı, revirden hücreye alındığı ve sol tarafının tutmadığını öğrendiklerini belirttiler.
Küçük çocuk bile darp edilmiş!
Operasyon sırasında cezaevinde kalan Devran adındaki 4 yaşındaki çocuğun da darp edildiğini vurgulayan avukatlar, operasyon sonrasında da tutuklu ve hükümlülere uygulanan dayağın devam ettiğinin altını çizdiler. Operasyon sonrası tutuklu ve hükümlülerin ıslak giysileriyle tek kişilik hücrelere atıldıklarını söyleyen avukatlar, ısınmaya yönelik battaniye vb. eşyaların yetersiz olduğunu açıkladılar.
Önceden açlık grevini ve ölüm orucunu sürdürenlere ek olarak, operasyondan sonra tüm tutuklu ve hükümlülerin açlık grevine başladıklarını ve bunu susuz ölüm orucuna dönüştürdüklerini söyleyen avukatlar, ikna çabaları sonucunda 22 Aralık'tan itibaren su ve B1 vitamini almayı kabul ettiklerini belirttiler.
Birinci ve ikinci operasyonlar sırasında tutuklu ve hükümlülerin darp edilmesine yol açan ve bu konuda sorumluluğu bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulunulması gereğine işaret eden avukatlar, darp izlerinin ve kötü muamelenin saptanabilmesi amacıyla Adli Tabiplik ve Uşak Tabip Odası'nın belirleyeceği doktorların, Uşak Barosu'nca belirlenecek gözlemciler eşliğinde muayenelerin yapılmasını istediler.
Hastanedeki tutukluların durumu
Sevgi Erdoğan: Akut böbrek yetmezliği başladı. İdrar çıkışı yok. Tedavi kabul etmiyor. Ölüm orucuna devam ediyor, su almıyor. Durumu ağır.
Zeliha Koyupınar: Yapılan ikinci operasyonda ranzaya kelepçeli olduğundan atılan bombalar nedeniyle solunum yetmezliği çekiyor. Tüberküloz hastası ve kan kusuyor. Vücudunun yüzde 20'si ikinci derece yanık. İdrar çıkışı çok az. Ölüm orucunu sürdürüyor, su almıyor.
Vicdan Şahin: Baş ve boyunda ciddi yanıklar var. Ölüm orucuna devam ediyor, su almıyor.
Özgür Güdenoğlu: Darp izleri, zehirli gaz nedeniyle solunum güçlüğü var. Ölüm orucunda ve su alımını reddediyor.
ÖNCEKİ HABER

Yansıtıcı değil, eleştirel bakış

SONRAKİ HABER

Özelleştirme gemiyi batırdı!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...