Baro başkanlarından duyarlılık çağrısı

Baro başkanlarından duyarlılık çağrısı
Marmara ve Ege Barosu başkanları, F tipi cezaevleri sorunu merkezinde yaşanan gerilimin Adalet Bakanlığı tarafından olumlu adımlar atılarak çözüleceğini vurgulayarak, üzerlerine bu konuda düşen görevi yerine getireceklerini belirttiler. Çevik kuvvet polisinin yürüyüşlerini de "kalkışma harekatı" olarak değerlendiren baro başkanları, Emniyet Genel Müdürü Turan Genç'in olaylar üzerindeki etkisinin araştırılmasını istediler.
Marmara ve Ege Barosu başkanları önceki gün İstanbul Barosu'nda bir araya gelerek meslek sorunlarını ve son günlerde yaşanan olayları değerlendirdiler. Toplantı sonrasında açıklanan Sonuç Bildirgesi'nde F tipi cezaevleri sorunu merkezinde yaşanan gerilimin Adalet Bakanlığı tarafından olumlu adımlar atılarak çözüleceğinin altı çizilerek, çağdaş infaz hukuku tarafından öngörülen mahpus haklarına ve mahpusların konuldukları yerlere ilişkin uluslararası alanda ortaya konan standartların tartışılması ve kabulü yönünde beklentiler dile getirildi.
Bu konuyla ilgili çalışmalara destek vereceklerini ifade eden baro başkanları, tabip, mimar ve mühendis odaları olmadan yapılacak infaz düzenlemelerinin daha büyük sorunlara yol açacağını düşündüklerini söylediler.
Polis eylemi ciddi bir sorun
Sonuç Bildirgesi'nde son günlerde yaşanan çevik kuvvet yürüyüşlerine de değinen baro başkanları, polislerin ellerinde silahlarla, toplumu bölmeye ve cepheleştirmeye yönelik sloganlarla yürümelerini "kalkışma hareketi" olarak nitelendirdiler. Bu durumun hukuk devleti açısından ciddi bir problem olduğu düşüncesine yer verilen Sonuç Bildirgesi'nde, olayı tertipleyenlerin bir an önce açığa alınması istendi.
'Turan Genç'in etkisi araştırılsın'
İşkenceci polislerin af kapsamına alınmaması ile ilgili olarak Emniyet Genel Müdürü Turan Genç'in yaptığı açıklamalara da değinilen Sonuç Bildirgesi'nde, Genç'in yaptığı bu açıklamalarının son günlerde yaşanan polis yürüyüşleri üzerindeki etkisinin araştırılması ve hakında gerekli işlemlerin yapılması istendi.
Adalet, İçişleri ve Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan Üçlü Protokol'ün kaldırılması gerektiği belirtelen Sonuç Bildirgesi'nde, protokol cezaevlerinde yaşanan sorunları çözmekten uzak olduğu bunu en güzel örneğinin ise Uşak Cezaevi'nde yaşanan olaylar olduğu söylendi.
'Avukatlar suçlu gösteriliyor'
Avukatların son zamanlarda kamuoyuna suçlu gibi gösterilmeye çalışıldığının belirtildiği Sonuç Bildirgesi'nde, "Avukatlık Yasası'na aykırı olarak avukatların yazahaneleri arandığına, evraklarına el konulduğuna tanık olmaktayız. Bilinmelidir ki avukatın müvekkili ile ilgili doğrudan ya da dolaylı olarak edindiği bilgi ve belgeleri açıklaması ve açıklanmaya zorlanması hukuka aykırıdır. Avukatın sır saklama yükümlülüğü, hukuk devletinin gereklerindendir. Bu bakımdan yaşananlar totaliter bir anlayışı ifade etmektedir" denildi.
İki yılı aşkın bir süredir mecliste bekletilen af yasası hakında TBMM'nin yasal düzenleme yapmadığı belirtilen Sonuç Bildirgesi'nde, "Suç ve ceza arasındaki dengesizliğin yaşandığı, adil yargılanma hakının ciddi olarak sorgulanmadığı ülkemizde asolan bu doğrultuda yasal düzenlemelerin yapılmasıdır. Bu durumda sık sık af çıkarılmasına ihtiyaç duyulmayacaktır" ibaresine yer verildi.
Gelir vergisinde adaletsizlik
Gelir vergisindeki adaletsizliğe de değinilen Sonuç Bildirgesi'nde şu görüşlere yer verildi: "22 Aralık 2000 tarihinde TBMM Gelir Vergisi Kanunu'nda bir değişiklik yapmak suretiyle hayat standartı esasını yeniden yasalaştırmıştır. Bu yasa Anayasa'nın 73. ve 10. maddelerinde ifade edilen 'Vergi hükmünün adaletli ve dengeli dağılımı' ve 'Kanun önünde eşitlik' ilkelerine aykırıdır. Meslektaşlarımızın ve tüm meslek erbabının haklı tepkisine neden olan bu uygulamanın kaldırılmasını istiyoruz."