10 Aralık 2000 22:00

Tekstil işçisi birlik istiyor

TEKSİF Bakırköy Şubesi'nde örgütlü tekstil işçileri, sözleşmelerdeki tıkanıklığın devam ettiğini belirterek, patronların dayatmalarına boyun eğmeyeceklerini söylediler.

Paylaş
Tekstil işçisi birlik istiyor
Sinan İmrek
Grup toplu iş sözleşmelerinde eylül ayından bu yana tıkanıklık yaşayan tekstil işçileri gelişmeleri gazetemize değerlendirdiler.
Enboy 1-3 (İplik), Politeks (Vatka), Yeni Tekstil (Konfeksiyon), Akfil (Kot kumaş ve dokuma) ve Teknoteks (Kumaş baskı) gibi fabrikalarda örgütlü Türk-İş'e bağlı TEKSİF Bakırköy Şubesi'ne üye işçiler, sektörlerindeki en büyük sıkıntının, sektörde örgütlü üç sendikanın birlikte hareket etmemesi olduğunu dile getirdiler. "Saldırıları püskürtmek ve emekçilerin kurtuluşu, tüm çalışan kesimlerin ve onların örgütlerinin birleşmesinden geçer" diyen işçiler, diğer bir sorunun da işçilerin daha çok bilinç alması olduğunu ifade ettiler. 1 Aralık eylemine işçi konfederasyonlarının etkin destek vermemesini "sendikaların ayıbı" olarak değerlendiren işçiler, "Çalışanların bir kısmının iş bırakması, bir kısmının çalışması üzücü olmuştur" diyerek bunun hareketi küçülttüğünü belirttiler.
KESK'e destek vermeyen sendikaların yarın sözleşmelerde aynı desteğe ihtiyaçları olacağına dikkat çeken işçiler, böl yönet politikasının uygulandığını ve bunun işçileri temsil edenlerin kolayına geldiğini dile getirdiler. Bu sorunların aşılması gerektiğine değinen işçiler, tekstil sözleşmelerindeki tıkanıklığın aşılamaması durumunda, üretimden gelen gücün mutlaka kullanılması gerektiğini söylediler.
'Açlık sınırını bile geçemiyoruz'
Akfil Fabrikası İşyeri Baştemsilcisi Halil İbrahim Topaloğlu, eylül ayında başlayan toplusözleşme görüşmelerinin henüz sonuçlanmadığını, uyuşmazlık döneminden sonra arabulucu sürecinin devam ettiğini hatırlattı. Sözleşmelerde yüzde on zam dayatıldığını belirten Topaloğlu, IMF reçetelerinin baz alındığını ve sözleşmelerin nerede biteceğinin belirsiz olduğunu söyledi. Sendikanın birinci altı ay için yüzde 40, diğer aylar için enflasyon artı beş puan refah payı istediğini hatırlatan Topaloğlu, 130 milyon lira ücret aldıklarını, tüm bu rakamların sözleşme altına alınması durumunda bile iki yüz milyon lira civarında seyreden açlık sınırının yakalanamayacağına dikkat çekti.
'Kayıtsız şartsız greve gideriz'
Sözleşme görüşmelerinde sendikaların genel olarak ilgisiz davrandığını söyleyen Topaloğlu, görüşmeler başladığında tekstil işçileri olarak her zaman sendikanın arkasında olduklarını dile getirdi. "İşçiler olarak 3000 imza topladık, sendikanın arkasında olduğumuzu belirttik. Bu imzaları sendikamızın genel merkezine verdik" diyen Topaloğlu, sendikaya her türlü desteği vermeye hazır olduklarını vurguladı. Mücadele kararlılıklarının altını çizen Topaloğlu, üretimden gelen gücü kullanmaya hazır olduklarının vurgulayarak, "Kayıtsız şartsız greve gideriz" dedi. Patronların ücret konusunda somut bir teklifleri olmadığını belirten Halil İbrahim Topaloğlu, esnek çalışmaya, tekstilde dayatılan 7'li sistem ve mesailerin yüzde elliye çekilmesi gibi uygulamalara şiddetle karşı çıkacaklarını söyledi.
Esnek çalışmanın aynı zamanda işçilerin aç ve işsiz kalmalarına yol açacağını ve sendikaların da sonu olacağını vurgulayan Topaloğlu, esnek çalışmayla patronların işçinin temeline dinamit koyduklarını belirtti. "Kendimize ve kimseye dinamit koydurtmadık, koydurtmayacağız" diyen Topaloğlu, sendikanın taviz vermesini istemediklerini söyledi. İşçinin kabul etmeyeceği bir sözleşme imzalanmaması gerektiğini belirten Topaloğlu, "Tabandan gelen sese kulak vereceklerine inanmak istiyoruz" şeklinde konuştu.
Topaloğlu sözleşme süreci konusunda şunları söyledi, "Özlemler, amaçlar emeğe hizmet etmekse, üç Türk-İş, DİSK ve Hak-İş'e bağlı üç sendikanın birleşmesi lazım. İşçiler olarak aynı kahveye gidiyoruz, aynı mahallelerde oturuyoruz, aynı servislere biniyoruz, dertler, sıkıntılar, sorunlar aynı. İşçileri temsil edenler niye bir araya gelip güç birliği yapmasınlar? Emekten, üretimden, işçiden yanaysalar asgari noktalarda birleşmek zorundalar" dedi.
TEKSİF Bakırköy Şubesi Başkan Vekili ve Politeks Fabrikası İşyeri Baştemsilciliği yapan Yurter Çakmak, sendika ve konfederasyonların birlikte hareket etmede eksik davrandıklarını belirterek, sınıfın kazanımları için onun örgütlerinin güçbirliğine gitmelerinin önemine dikkat çekti. İşçi, memur, köylü, tüm emekçilerin omuz omuza vermeleri gerektiğini söyleyen Çakmak, tekstil sözleşmelerinde de sendikaların patronlar karşısında ortak davranmaları gerektiğini ifade etti. Ortak bir payda olduğunu söyleyen Çakmak, "Kayıtsız şartsız ortak hareket etmemiz lazım. Bir işçi olarak haklarım savunulurken üç sendikayı birlikte görmek istiyorum. Hepsinin davası, ekmek davası. Patronlar bir ağızdan, biz üç ağızdan konuşuyoruz" dedi.
Sabır zorlanıyor
Enboy-3 Fabrikası'nda işyeri Baştemsilcisi olan Mehmet Artan ise, dayatmaların kendi sorunları olduğunu belirterek sözleşmede bundan daha da geri gidilemeyeceğini söyledi. Artan, işçilerin, hükümet ve sendikaları bugün daha iyi tanıdıklarını ifade ederek, "İşçiler, çalışanlar aptal değil. Beklerler, beklentilerine cevap verilmezse kendi göbeklerini kendileri keserler, buna da hakları var. Bizim sabrımızı zorlamasınlar" şeklinde konuştu.
ÖNCEKİ HABER

FP davasının ilk gündemi SPY

SONRAKİ HABER

Bir 'el koyma' öyküsü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...