08 Aralık 2000 22:00

Ölümün sınırında

Kitle örgütleri ve sendikalar, F tipine karşı başlatılan açlık grevlerinde ölümlerin yaşanmasından, adım atmamakta ısrar eden hükümetin sorumlu olacağını vurguladılar.

Paylaş
Ölümün sınırında
Cezaevindeki tutukluların ölüm oruçları 51. gününe gelirken, sendikalar ve kitle örgütleri, yaşanacak ölümlerden Adalet Bakanlığı'nın ve hükümetin sorumlu olacağını belirttiler. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), İHD, TAYAD, TUYAD, Halkevleri, EMEP, SİP, TMMOB, EMO, Limter-İş, Genel-İş 2 No'lu Bölge Şubesi ile bağlı şubeler, Tüm Bel-Sen ve Nakliyat-İş, dün İstiklal Caddesi'nde bildiri dağıttı.
ÇHD önünde toplanan 300 kişilik grup "Baskılar bizi yıldıramaz", "İçerde dışarda hep beraber", "Hücre ölümdür, izin vermeyeceğiz", "Hücreleri parçala, tutsaklara sahip çık", "Hücre ölümdür, girmeyeceğiz", "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek", "Direne direne kazanacağız" sloganları atarak alkışlar eşliğinde İstiklal Caddesi'nde bildiri dağıttılar. Yürüyüş sırasında polisle kitle arasında zaman zaman tartışmalar yaşandı. Polisin kitlenin Galatasaray Lisesi'nden ileri gitmesine izin vermemesi üzerine grup, buradan dağıldı.
Ankara
Tutuklu yakınları ile parti ve kitle örgütlerinin temsilcileri önceki gün akşam yine Yüksel Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya gelerek, cezaevlerinde yaşanacak ölümlerden devletin sorumlu olacağına dikkat çektiler. Sık sık "Anların öfkesi katilleri boğacak", "Katil devlet hesap verecek" ve "Yaşasın devrimci dayanışma" sloganlarının atıldığı eyleme, EMEP üyeleri de "F tipi cezaevlerine hayır. Ayrımsız genel af" pankartıyla katıldı. Ölüm oruçlarının 50'inci gününü geride bıraktığına işaret edilen eylemde, ölümler yaşanmadan muhalefetin sesinin daha da yükseltilmesi gerektiği üzerinde duruldu. Tutuklu yakını Abdullah Soner, yaptığı konuşmada, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'le görüşen Emek Platformu temsilcilerinin yaptıkları açıklamaları eleştirerek, platform içinde yer alan KESK'in açıklamalara tavır göstermesi gerektiğinin altını çizdi.
Soner, aksi takdirde geçmiş tarihi sorgulamanın gerekeceğini söyledi. Ulucanlar davası avukatlarından Selçuk Kozağaçlı da, DGM'lerin kaldırılması, F tipi cezaevlerinin kapatılması, üçlü protokolün iptali ve işkencecilerin yargılanması gibi taleplerin yanında yer aldıklarını vurgulayarak, devletin, muhalefeti imha etme gibi bir çaba içerisinde olduğuna dikkat çekti. Grup daha sonra Ziya Gökalp Caddesi'ne doğru sloganlarla yürüyüşe geçerek dağıldı. Eylemde, polis sayısının bir önceki eylemlere göre daha da artırılması dikkat çekti. Ölüm oruçlarının 50'inci gününde, tutuklu yakınları, sanatçılar, kitle örgütleri ve öğrenciler dün Sakarya Caddesi'nde bir araya gelerek, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'e seslendiler. Tutuklu yakını İlhami Soner, Türk'ten, ölümler yaşanmadan yaptığı işi bir kez daha gözden geçirmesini istedi. Soner, Mehmet Ağar'ın "Ölüm oruçlarına müdahale edilsin" demesini de eleştirerek, "Elinin kanı yetmedi mi" diye konuştu.
Ankara Üniversitesi Öğrenci Koordinasyonu da dün Cebeci Kampüsü'nde toplanarak, Sakarya Caddesi'ndeki eyleme destek vermek için yürüyüşe geçti.
Polis ve öğrenciler arasında yaşanan kısa süreli bir gerginliğin ardından öğrencilerin yürüyüşüne izin verildi. Öğrenciler tarafından yapılan açıklamada, Hikmet Sami Türk'ün Hukuk Fakültesi'ndeki odasının kapısına "Hücre tipi bilim istemiyoruz" yazısının asıldığı bildirildi.
KESK: Mitinge katılacağız
Kamu Emekçileri Sendikaları Adana Şubeler Platformu dün Eğitim-Sen Adana Şubesi'nde basın toplantısı düzenleyerek, F tipi cezaevlerine tepkilerini dile getirdiler. Basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen Şube Sekreteri Duran Nacar, ölüm oruçlarının ölümün eşiğine dayandığını belirterek, F tipi cezaevlerine hukuksal dayanak teşkil eden yasanın ya da yasaların kaldırılmasını istedi.
Yaşanacak ölümlerden başta Adalet Bakanlığı olmak üzere hükümetin sorumlu olacağını söyleyen Nacar, "10 Aralık 2000 Pazar günü Adana'da yapılacak olan 'F Tipi Hücre Cezaevlerine Hayır!' mitingine KESK olarak katılacağımızı duyuruyoruz" dedi. Basın toplantısına tutuklu yakınları ve KESK'e bağlı sendika şube yöneticileri de katıldı.
Elazığ'da mitinge engel
İHD Elazığ Şubesi'nin 10 Arılık 2000 tarihinde Gar Meydanı'nda, F tipi cezaevlerinin iptal edilmesi ve ölüm orucundaki tutukluların taleplerine kulak verilmesi talebiyle gerçekleştirmeyi düşündüğü "İnsan Haklarına Saygıyı Geliştirme Mitingi", Elazığ Valiliği tarafından bir ay ileri bir tarihe ertelendi. Vali Yardımcısı Erol Türkmen, tarafından yapılan açıklamada, 10 Aralık 2000 tarihinde Elazığspor ile Şanlıurfaspor takımları arasında yapılacak ve play-off gurubuna katılımı belirleyecek olan maç dolayısıyla mitingde yeteri kadar "güvenlik önlemi"nin alınamayacağı, bütün polisin maçta görevlendirileceği iddia edildi.
Ailelere MAZLUM-DER'den ziyaret
MAZLUM-DER İstanbul Şubesi, süresiz açlık grevinde bulunan TAYAD'lı aileleri ziyaret ederek, haklı mücadelelerinde sonuna kadar yanlarında olacaklarını belirttiler. Tutuklu yakınları ise, muhalif olanları yok etmek amacıyla egemenlerin kurduğu F tipi cezaevlerine karşı sonuna kadar mücadele edeceklerini belirterek, "Hak alabilmek için ölmek gerekiyorsa ölürüz" dediler.
Çorlu'dan bakanlığa telgraf
Çorlu PTT'si önünde bir araya gelen EMEP, HADEP, ÖDP, Eğitim-Sen, Deri-İş ve Hücre Karşıtı
Platform üyelerinden oluşan 100 kişilik grup, Adalet Bakanlığı'na F tipi cezaevlerinden vazgeçilmesi talebiyle telgraf çekme eylemi gerçekleştirdi.
Sloganlar atan grup tarafından yapılan açıklamada, ÖDP Çorlu ilçe binasında 15 kişinin 17 Aralık'a kadar sürecek dönüşümlü açlık grevine başladığı belirtildi.
Öte yandan Uşak'ta yerel yayın yapan AHU EGEM televizyonunda bir programa katılan ÖDP, İP, FP, EMEP İl başkanları ile Uşak Barosu Başkanı, F tipi cezaevlerini tartıştı. Tartışmada EMEP İl Başkanı Şabar Arslan, IMF'nin her dediğini yerine getiren hükümetin, kendi halkının istek ve taleplerini göz ardı ettiğine dikkat çekti.
Konya'da açlık grevi
F tipi cezaevlerine karşı önceki gün Kayalıpark önünde basın açıklaması yapmak isteyen İHD Konya Şubesi, partiler ve kitle örgütlerine polis izin vermedi. Basın açıklaması İHD'de yapılırken, basın açıklamasının ardından ÖDP, HADEP, Halkevleri, İHD, Devrimnci Demokrasi, Vatan dergisi ve TİYAD'lılardan oluşan 16 kişi süresiz dönüşümlü açlık grevi başlattı.
Eskişehir'de açlık grevi
Eskişehir'de ÖDP, EMEP, HADEP, CHP ile sendika ve kitle örgütlerinin katılımıyla oluşturulan Hücre Karşıtı Platform dün, hücre tipi cezaevleri yapımının durdurulması ve ölüm oruçlarının son bulması talebiyle açlık grevine başladı.
Öt yandan Zonguldak ÖDP il binasında basın açıklaması düzenleyen Şair Osman, Yontu ve Heykel Sanatçası Sebahattin Keser, Fotoğrafçı İbrahim Akyürek, Tiyatrocu Fahrettin Bozbaş, Karikatürist Ayhan Kiraz, Rölyef Sanatçısı Nazmi Özden ve Kadir Tuncer, hukuka aykırı F tipi cezaevlerinden vazgeçilmesini istediler.
ÖNCEKİ HABER

Özelleştirmede pilot hastane:

SONRAKİ HABER

Baro Başkanı Sayman:

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...