05 Aralık 2000 22:00
Medyadan cadı avı!
"Dar Alanda Kısa Paslaşmalar" isimli filmin önceki gece gerçekleştirilen galasında medya mensuplarıyla seyirciler arasında tartışmalar çıktı.
Medyadan cadı avı!
Yönetmenliğini "Gemide" filmiyle ismini duyuran genç yönetmenlerden Serdar Akar'ın gerçekleştirdiği "Dar Alanda Kısa Paslaşmalar" isimli filmin galasında, medya, konuklar ve yapımcı şirket yetkilileri arasında tartışma çıktı. Tartışmalar, sahneye fırlayan tinerci çocuk ve film belki de gecenin ikincil tartışma konuları oldu. Basının 'gazetecilerin görevlerinin yapmalarına izin verilmedi' feveranları bir yana, asıl üzerinde durulması gereken medyanın filmin gösteriminin ardından gerçekleştirdiği cadı avı oldu.
"Dar Alanda Kısa Paslaşmalar" adlı filmin galasında elinde bıçakla sahneye çıkan tinerci çocuğu (çıkartılan da denilebilir, zira magazin haberi peşindeki medya ordusu çocuğun üzerine öyle bir yürüdü ki çocukcağız ancak sahnede nefes alabildi!) görüntülemek isteyen basın mensuplarıyla salondakiler arasında arbede yaşandı.
Emek Sineması'ndaki gala gecesinde film başlamadan önce kulisten sahneye elinde uçucu madde ve bıçak bulunan tinerci bir çocuk çıktı. Aralarında sanatçı Mustafa Alabora'nın da bulunduğu birkaç kişinin kendisini indirmek amacıyla sahneye çıkması üzerine elindeki bıçağı savurarak, "üzerime gelmeyin kendimi öldürürüm" diyen çocuk, kendisini de yüzünden yaraladı.
Çocuğu, Umut Çocukları Derneği Başkanı Yusuf Kulca öteki kişilerin de yardımıyla yakaladı. Elindeki bıçak alınan çocuk, çağrılan polis tarafından salondan çıkarıldı.
Haber mi, sorumluluk mu?
Ancak gecenin dikkate değer yanı, basın mensuplarının salonu dolduran yüzlerce insan tarafından "basın dışarı" diye tempo tutularak ve yuhalanarak dışarı atılması oldu. Çünkü, yeterince tiner çektiği her halinden belli olan ve elindeki bıçağı sağa sola savuran bir çocuğun, birilerini ya da kendisini yaralamasından çok "Memoli abiyi istiyorum" demesinin değeri vardı belli ki. Çocuğu elindeki bıçağı bırakmaya ikna etmek isteyen bir kaç kişinin gazetecileri uyarması da fayda etmedi. Zaten korkan çocuk, üzerine dönen kamera ışıkları ve patlayan flaşlarla birlikte daha fazla saldırganlaştı. Gazetecilerin bütün ricalara rağmen 'haber' için sahneden uzaklaşmaması hem seyircilerin hem de organizatörlerin tepkisini çekti.
Film galasında, medya 'film' çevirdi
Çoğunun sakinleştirilmesi ve gazetecilerin salondan çıkartılmasının ardından, film gösterilebildi. Ancak sürpriz filmden sonra gerçekleşecekti. Zira gazeteciler Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne giderek, şikayetçi olmuşlar ve yanlarına polisi de alarak ellerinde kameralarıyla sinemanın kapısında bekliyorlardı.
Ve kapıdan çıkan insanlardan bir kısmını tek tek göstererek gözaltına aldırdılar. Onlarca gazetecinin arasından geçerek yola ulaşan insanlar muhtemelen avdan kurtuldukları için mutlu oldular. 'Görev yapmak' adına içeride büyük bir sorumsuzluk gösteren gazetecilerin "neden yüzlerce insan tarafından yuhalandık" diye durup düşündüklerini ummaktan başka çare yok. Filme değil, magazin haberine gelen; çocukla değil, çocuğun Memoli abisiyle ilgilenen gazetecilerin sonradan gösterdikleri dayanışma duygusunun başka durumlar karşısında da geçerli olmasını dilemekten başka yapacak bir şey yok.
Reklamın iyisi, kötüsü...
Eğer reklamın iyisi kötüsü olmuyorsa, "Dar Alanda Kısa Paslaşmalar" filmi tatsız yaşanılanlara rağmen iyi reklam yaptı. Serdar Akar'ın yönetiği ve Önder Çakar'la birlikte senaryosunu yazdığı filmde ve başrolleri Müjde Ar, Savaş Dinçel, Rafet El Roman ve Erkan Can paylaşıyor. Müziğini de Fahir Atakoğlu'nun gerçekleştirdiği "Dar Alanda Kısa Paslaşmalar", cuma günü gösterime girecek.
Yönetmenliğini "Gemide" filmiyle ismini duyuran genç yönetmenlerden Serdar Akar'ın gerçekleştirdiği "Dar Alanda Kısa Paslaşmalar" isimli filmin galasında, medya, konuklar ve yapımcı şirket yetkilileri arasında tartışma çıktı. Tartışmalar, sahneye fırlayan tinerci çocuk ve film belki de gecenin ikincil tartışma konuları oldu. Basının 'gazetecilerin görevlerinin yapmalarına izin verilmedi' feveranları bir yana, asıl üzerinde durulması gereken medyanın filmin gösteriminin ardından gerçekleştirdiği cadı avı oldu.
"Dar Alanda Kısa Paslaşmalar" adlı filmin galasında elinde bıçakla sahneye çıkan tinerci çocuğu (çıkartılan da denilebilir, zira magazin haberi peşindeki medya ordusu çocuğun üzerine öyle bir yürüdü ki çocukcağız ancak sahnede nefes alabildi!) görüntülemek isteyen basın mensuplarıyla salondakiler arasında arbede yaşandı.
Emek Sineması'ndaki gala gecesinde film başlamadan önce kulisten sahneye elinde uçucu madde ve bıçak bulunan tinerci bir çocuk çıktı. Aralarında sanatçı Mustafa Alabora'nın da bulunduğu birkaç kişinin kendisini indirmek amacıyla sahneye çıkması üzerine elindeki bıçağı savurarak, "üzerime gelmeyin kendimi öldürürüm" diyen çocuk, kendisini de yüzünden yaraladı.
Çocuğu, Umut Çocukları Derneği Başkanı Yusuf Kulca öteki kişilerin de yardımıyla yakaladı. Elindeki bıçak alınan çocuk, çağrılan polis tarafından salondan çıkarıldı.
Haber mi, sorumluluk mu?
Ancak gecenin dikkate değer yanı, basın mensuplarının salonu dolduran yüzlerce insan tarafından "basın dışarı" diye tempo tutularak ve yuhalanarak dışarı atılması oldu. Çünkü, yeterince tiner çektiği her halinden belli olan ve elindeki bıçağı sağa sola savuran bir çocuğun, birilerini ya da kendisini yaralamasından çok "Memoli abiyi istiyorum" demesinin değeri vardı belli ki. Çocuğu elindeki bıçağı bırakmaya ikna etmek isteyen bir kaç kişinin gazetecileri uyarması da fayda etmedi. Zaten korkan çocuk, üzerine dönen kamera ışıkları ve patlayan flaşlarla birlikte daha fazla saldırganlaştı. Gazetecilerin bütün ricalara rağmen 'haber' için sahneden uzaklaşmaması hem seyircilerin hem de organizatörlerin tepkisini çekti.
Film galasında, medya 'film' çevirdi
Çoğunun sakinleştirilmesi ve gazetecilerin salondan çıkartılmasının ardından, film gösterilebildi. Ancak sürpriz filmden sonra gerçekleşecekti. Zira gazeteciler Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne giderek, şikayetçi olmuşlar ve yanlarına polisi de alarak ellerinde kameralarıyla sinemanın kapısında bekliyorlardı.
Ve kapıdan çıkan insanlardan bir kısmını tek tek göstererek gözaltına aldırdılar. Onlarca gazetecinin arasından geçerek yola ulaşan insanlar muhtemelen avdan kurtuldukları için mutlu oldular. 'Görev yapmak' adına içeride büyük bir sorumsuzluk gösteren gazetecilerin "neden yüzlerce insan tarafından yuhalandık" diye durup düşündüklerini ummaktan başka çare yok. Filme değil, magazin haberine gelen; çocukla değil, çocuğun Memoli abisiyle ilgilenen gazetecilerin sonradan gösterdikleri dayanışma duygusunun başka durumlar karşısında da geçerli olmasını dilemekten başka yapacak bir şey yok.
Reklamın iyisi, kötüsü...
Eğer reklamın iyisi kötüsü olmuyorsa, "Dar Alanda Kısa Paslaşmalar" filmi tatsız yaşanılanlara rağmen iyi reklam yaptı. Serdar Akar'ın yönetiği ve Önder Çakar'la birlikte senaryosunu yazdığı filmde ve başrolleri Müjde Ar, Savaş Dinçel, Rafet El Roman ve Erkan Can paylaşıyor. Müziğini de Fahir Atakoğlu'nun gerçekleştirdiği "Dar Alanda Kısa Paslaşmalar", cuma günü gösterime girecek.
YAZARLAR
Pınar Öğünç
BAĞLANTILAR-9 | Ticaretten afetlere, güvenlikten tiny house'a konteyner çağı
T. Gül Köksal
Kent hakkı bağlamında çocuklar
Ayşen Şahin
Mahsus selamlar
İzzettin Önder
Servet vergisi
Şenay Aydemir
Atış Serbest!
Adnan Özyalçıner
Geride kalan
İsmail Gökhan Bayram
İşlevini arayan alet: Yapay zekâ
Evrensel Bilgin
Gordion Düğümü
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
