01 Aralık 2000 22:00

Her yerde yüksek katılım

Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde sendikasız kamu emekçilerinin de katılımıyla, tüm okullarda ve kamu kurumlarında işbırakıldı.

Paylaş
Her yerde yüksek katılım
Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde sendikasız kamu emekçilerinin de katılımıyla, tüm okullarda ve kamu kurumlarında işbırakıldı. Eğitim-Sen, Tüm Bel-Sen, Haber-Sen, SES, BES, ÖES, Enerji Yapı Yol-Sen ve Kamu-Sen üyesi kamu emekçileri, işyerleri önünde toplanarak, Hükümet Konağı önüne geldiler. İşçi sendikalarından Petrol-İş ve Kristal-İş de kitlesel katılımıyla burada sayıları 3000'i bulan emekçiler, basın açıklamasının ardından yürüyüşe geçtiler. Belediye çok katlı otoparkın önüne gelindiğinde davul ve zurna eşliğinde halaylar çeken kamu emekçilerine, EMEP, CHP ve ÖDP de destek verdi.
Tekirdağ, İnegöl, Salihli-Kilis
Tekirdağ'da düzenlenen mitinge ise 1000 kişi katıldı. Çorlu'dan 100 kişi, Tekirdağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden ve liselerden öğrenciler ile kitle örgütü ve EMEP, HADEP, ÖDP üyeleri de mitinge katılarak emekçilere destek oldu.
Bursa'nın İnegöl ilçesindeki Öğretmenler Lokali önünde, yaklaşık 1500 kişi basın açıklaması yaptı. Kamu-Sen, Memur-Sen ve Eğitim-Sen temsilcilerinin yaptığı konuşmalarda, grevli toplusözleşmeli sendika hakkı talebi dile getirildi.
Belediye işçilerinin yüzde 100'e yakınının işbıraktığı, SSK ve Devlet Hastaneleri'nde bulunan sağlık emekçilerinin acil hastalar dışında hastalara bakmadığı, eğitim ve maliye emekçilerinin de kitlesel olarak işbıraktığı Salihli'de, 2000 kişi eylem alanında yerini alırken, Kilis'te Öğretmenevi'nin önünde, yıllardan sonra alanlara çıkarak bir araya gelen 200 kişi taleplerini haykırdı.
Yozgat'ta polis engeli
Yozgat'ta işyerlerinden iş bırakarak alanlara çıkan 200'ü aşkın emekçi basın açıklaması yapacakları sırada polis müdahalesiyle karşılaştı. Müdahale üzerine Memur-Sen'in binasına doğru yürüyüşe geçen topluluk, tüm engellemelere rağmen binada basın açıklaması yaptılar. İl genelinde 1000 kişinin iş bırakma eylemine katıldığı belirlendi.
Kütahya'da da Belediye Parkı'nda yapılan basın açıklamasına 300 kişi katıldı.
Silifke'de yüzde 100 işbırakma gerçekleşti. Düzenlenen eyleme de 1500 kişi katıldı. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Hücre siyasal bir yalıtma projesidir
İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman, Baro'nun gazeteci ve yazarları bilgilendirmek için düzenlediği toplantıda, ölümlerin önüne geçilmesi için, F tipi cezaevlerinin gündem haline getirilmesini istedi. "F tipi tamamen bir siyasal yalıtma projesidir" diyen Sayman ayrıca, af yasa tasarısının da toplumsal olmadığını söyledi. Eskiden Sultanahmet Cezaevi olan Four Seasons Hotel'de İstanbul Barosu tarafından önceki akşam düzenlenen sohbet yemeğine çok sayıda köşe yazarı ve gazeteci katıldı. Toplantıda konuşan Yücel Sayman, avukatların cezaevlerine silah, uyuşturucu soktuğu söylentilerinin hukuksal bir ayıp olduğunu belirterek, bu iddialar yüzünden haklarında soruşturma açılan, 45 avukattan 17'sinin beraat ettiğini, bir çoğu hakkındaki soruşturmadan ise vazgeçildiğini, bu iddiaların asılsız olduğunun kanıtlantığını anlattı.
Cezaevlerindeki ölüm oruçlarının artık ciddi boyutlara ulaştığına dikkat çeken Sayman, kısa zamanda önlem alınarak ölümlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Koğuş sisteminin iflas ettiğini açıklayan Adalet Bakanlığı'nın çözümü, Terörle Mücadele Yasası kapsamındaki tutukluları özel infaz odalarında tecrit etmekte bulduğunu söyledi. F tipi cezaevlerinin yalnızlaştırmanın rafine yöntemlerden biri olduğuna değinen Sayman, hükümetin ise duyarsızlığa devam ettiğini kaydetti. Herkesin 'ya ben haksızsam' diye düşünmesi gerektiğini ifade eden Sayman, "Herkes kendini haklı gösteriyor. Ölümlerle karşı karşıyayız. Ölümü devre dışı bırakmamız gerekiyor' dedi. F tipi'nin tamamen siyasal bir yalnızlaştırma projesi olduğunu belirten İstanbul Barosu Başkanı, böyle bir yapının deniz kıyısında, çiçeklerle dolu bir yerde bile inşa edilse, ıslah felsefesi değişmediği sürece bu gerçeğin de değişmeyeceğini vurguladı.
Ölümler engellenebilir
Ölümlerin şu anda engellenebileceğine dikkat çeken Sayman, insanların en az sekiz saat birlikte zaman geçirmesi gerektiğini F tipinin bunu engellediğini söyledi. Manisalı gençlerin 5 yıl önce mahkûm olduğunu hatırlatan Sayman, 5 yıl sonra beraatlerine karar verilen gençlerin 5 yılını F tipi bir cezaevinde geçirmiş olsalardı sağlık durumlarının çok daha kötü olacağını vurguladı. Sayman, Adalet Bakanlığı'nın bunca eleştiri karşısında daha fazla kayıtsız kalmaması gerektiğini belirtti.
Yücel Sayman, sohbet toplantısına katılan gazetecilerden birinin "Baro bu konuda bir arabuluculuk rolü üstlenemez mi?" şeklindeki sorusuna ise, böyle bir ortam oluşursa bunu seve seve yapacaklarını, görüştükleri diğer baroların da böyle düşündüklerini söyledi. Sayman, ölümlerin önüne geçmek için gerekli ortamın hazırlanmasında gazetecilere, etkin köşe yazarlarına da önemli görevler düştüğünü belirtirken, F tipi cezaevlerini "lüks bir otel odası" gibi sunan gazetecileri de eleştirdi.
ÖNCEKİ HABER

İzmir'de 50 bin emekçi alandaydı

SONRAKİ HABER

Perdede fantastik günler

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa