28 Kasım 2000 22:00

Hekimler hükümeti uyardı

Hekimler, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi'nin aldığı karar doğrultusunda, tüm hastanelerde uyumadan toplu nöbet tutma eylemleri gerçekleştirdiler.

Paylaş
Hekimler hükümeti uyardı
Türk Tabipler Birliği (TTB) tarafından hazırlanan "Hekimlerin Mali Haklarının İyileştirilmesine Yönelik Öncelikli Yasa Tasarısı Önerileri"nin TBMM gündemine alınması ve yasalaşması için hekimlerin girişimleri sürüyor.
Bugün TBMM'de Sağlık Bakanlığı bütçesinin görüşülecek olması nedeniyle, Türkiye çapında tüm hekimler, işyerlerinde veya odalarında uyumadan nöbet tuttular. İstanbul'daki hekimler, İstanbul Tabip Odası'nın aldığı karar doğrultusunda, Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, SSK İstanbul Hastanesi, İstanbul Tıp Fakültesi ve Haydarpaşa Numune Hastanesi acil servisleri önünde buluştular. Ankara'daki eylemleri de saat 18.00'de Numune Hastanesi'nde başlatan hekimler, özlük haklarının düzeltilmesini istediler.
29 Kasım'da izliyoruz
TTB Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sinan Seber, "1 Kasım'da oyladık, 22 Kasım'da uyardık, 29 Kasım'da izliyoruz" başlığıyla yaptığı yazılı açıklamada, bir ülkenin sağlığa verdiği önemi gösteren en önemli ölçütün o ülkenin sağlığa ayırdığı kaynak olduğu belirtti. 10 yıllık bir uzman hekimin maaşının 390 milyon lira olduğu bir ülkede hekimlerin özlük haklarının iyileştirilmesi için gereken paranın tam 13 katının geçtiğimiz günlerde bankalarca hortumlandığının ortaya çıktığını ifade eden Seber, açıklamasında şu verilere yer verdi: "Zorunlu tasarruf hesabında biriken ve ekonomiyi krize sürükleyecek diye hak sahiplerine ödenmeyen para 6.5 katrilyon lira iken aynı ülke 2001 yılında batık bankalara 6.5 katrilyon lira, faize 17 katrilyon lira aktarmayı planlıyor. On bin nüfusa düşen yatak sayısı Zambia'da 34.6, Uruguay'da 40.1, İran'da 45.4 iken, Güneydoğu'da 11.5'tir. 2001 Sağlık Bakanlığı bütçesinden personel dışı harcmalara ayrılan pay yüzde 0.6 iken, aynı bütçede askeri harcamalara ayrılan pay yüzde 24.5'tir."
Seber, bu bütçe öngörüsü ile hastane kapılarındaki kuyrukları yok etmek için, hastaların nitelikli sağlık birimlerinde kendi onuruna yakışır bir şekilde tedavi olmasını sağlamak için, koruyucu sağlık hizmetlerini yaygınlaştırmak için, sağlık çalışanlarının onlarca yıldır gerileyen özlük haklarını iyileştirmek için, yeni sağlık birimleri kurmak ve var olanların donanım eksikliklerini gidermek için kaynak olmadığını vurguladı. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Manisalı gençlere 5 yıl sonra beraat
Polis tarafından "yasadışı örgüt üyesi" oldukları iddiasıyla gözaltına alınan ve işkence gören Manisalı Gençler, 5 yıldır yargılandıkları İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM)'de dün beraat ettiler. Dün görülen duruşmaya gençler katılmazken, avukatları Pelin Erda, Sema Pekdaş ve Mehmet Sürücü hazır bulundu. Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'nde gençlere işkence yapmaktan dolayı ceza alan polislerin gerekçeli kararının mahkemeye gönderilmesi üzerine, mahkeme yargılanan 15 genç için beraat kararı aldı. 5 yıl önce, evlerinden, okullarından, işyerlerinden ve yolda yürürken gözaltına alınmış olan ve yaşları 14 ile 26 arasında değişen gençler, Manisa Emniyet Müdürlüğü'nde 10 gün boyunca her türlü işkenceye maruz kalmıştı. 16 gençten 12'si İzmir DGM tarafından tutuklanmıştı.
'Hiçbir şey telafi olmayacak'
Gençlerin avukatı Pelin Erda gazetemize yaptığı açıklamada, gençlerin, gözaltında işkenceyle alınmış ifadelerinin dışında başka bir delil olmadığı için beraat ettiğini belirterek, "Tazminat haklarımızı sonuna kadar kullanacağız ama 5 yıl süreyle yaşadıklarımızı hiç birşey telafi edemeyecek. Böyle bir sonuç bizim açımızdan ne kadar sevindirici ise Türkiye açısından da umut verici diye düşünüyorum" dedi.
'Üstümüzden ağırlık kalktı'
Bugün 22 yaşında olan ve Hukuk Fakültesi'nde okuyan Manisalı gençlerden Sema Taşar ise, duygularını şöyle ifade etti: "Tabii ki bu karardan çok memnunum. Baştan beri söylediğimiz gibi böyle sonuçlanması gerekiyordu. Yaşam devam ediyordu ama böyle bir davanın yükü her zaman omuzlarımızdaydı. Büyük bir ağırlık kalktı üstümüzden. İnsanlar bir şeyin haklılğına inanıyorsa sonuna kadar mücadele etmeliler."
Davanın geçmişi
Manisa Emniyet Müdürlüğü'nce 25 Aralık 1995 tarihinde düzenlenen operasyonlarda Ali Göktaş, Faruk Deniz, Emrah Sait Erdağ, Aşkın Yeğin, Levent Kılıç, Hüseyin Korkut, Özgür Zeybek, Ayşe Mine Balkanlı, Sema Taşar, Münire Apaydın, Jale Kurt, Fulya Apaydın, Erdoğan Kılıç, Boran Şenol, Abdullah Yücel Karakaş ile olay tarihinde 14 yaşında olan Mahir Göktaş gözaltına alınmış, 11 gün sonra İzmir DGM'ye çıkarılmıştı. İlk duruşmada, Fulya Apaydın ve Abdullah Yücel Karakaş, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Daha sonra da gençlerin 3'ü beraat etmiş, 10 genç hakkında çeşitli cezalar verilmişti. Yargıtay ise kararı eksik soruşturma nedeniyle bozmuştu. Öte yandan gençlere, gözaltında oldukları 11 gün boyunca işkence yapıldığını belirten avukatlar, sorguyu yapan biri başkomiser, 10 polis memuru hakkında dava açılmasını talep etmişlerdi. Başkomiser Halil Emir, polis memurları Levent Özvez, Turgut Demirel, Engin Erdoğan, Fevzi Aydoğ, Musa Geçer, Mehmet Emin Dal, Turgut Özcan, Atilla Gürbüz ve Ramazan Kolak hakkında 70'er yıl ağır hapis istemiyle Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı. Mahkeme, 11 Mart 1998'de verdiği kararla, savcının, "gözaltında efrada kötü muamele" suçundan 1.5 yıl ağır hapis istemine karşın kanıt yetersizliğinden beraat vermişti. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 12 Ekim 1998'de beraat kararını bozarak, sanıkların işkence suçundan yargılanması istemiyle dosyayı Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'ne geri göndermiş, mahkeme 27 Ocak 1999'da verdiği eski kararında direnmişti. Bunun üzerine Ceza Genel Kurulu, davayı ikinci kez bozarak, dosyayı Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti. Mahkemedeki karar duruşmasında polislere, her bir gence yapılan işkenceden dolayı 10'ar ay hapis cezası verilmişti.
ÖNCEKİ HABER

Mimar ve mühendisler de işbırakacak

SONRAKİ HABER

Göz görmeyince...

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...