25 Kasım 2000 22:00

Bir ibret vesikası

Kaçak etlerin insan sağlığını tehdit eder boyutlara ulaşması üzerine EBK'ların önemi de daha açık bir şekilde ortaya çıktı.

Paylaş
Bir ibret vesikası
Bufalo adı verilen operasyonlar sonucu Türkiye'ye yüksek miktarda kaçak ve hastalıklı et sokulduğunun ortaya çıkmasından sonra denetimlerde sıklaştırıldı.
Diyarbakır Belediyesi ile Veteriner Hekimleri Odası Diyarbakır Şubesi dün ortak basın toplantısı düzenleyerek, valilik ve Kasaplar Odası'nın da işbirliğiyle kaçak ete savaş açtıklarını duyurdular. Basın toplantısında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi adına açıklama yapan Belediye Sosyal Hizmetler ve Sağlık İşleri Daire Başkanı Remzi Dede, "Valilik ve belediye olarak kaçak et kesimine karşı sıkı denetimlere başladık. Sadece Ben u Sen Mahallesi'nde 30 kaçak kesim yerini kapatmış bulunuyoruz. İlgili odalar ve valiliğin ortak kararıyla bundan sonra Diyarbakır'daki tüm et kesimleri Et Balık Kurumu (EBK) entegre tesislerinde gerçekleştirilecek. Veteriner hekim kontrolünde halkımıza sunulucak. Belediyemiz de kendi mezbahasını en kısa zamanda oluşturmak için çalışmalarını sürdürüyor" dedi.
Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Nedim Yaşlı ise, Bufalo operasyonuyla birlikte ülke gündemine giren sağlıksız et tüketiminin Diyarbakır için de sorun oluşturduğunu söyledi. Oda olarak kendi üzerlerine düşen görevi yerine getireceklerini kaydeden Yaşlı, valilik, Kasaplar Odası ve belediye ile birlikte bundan sonra tüm etlerin EBK damgasıyla satışa sunulmasını karar altına aldıklarını belirtti. Yaşlı, halka EBK damgası taşımayan etleri tüketmeme çağırısında bulundu.
Özelleştirilmesini istemişlerdi
Geçtiğimiz yıl Devlet Bakanı Yüksel Yalova'nın "Atıl kombina", "Zarar ediyor", "Hizmet üretmiyor" propagandası eşliğinde belediye, valilik ve Kasaplar Odası'nın da desteğiyle özelleştirilmek istenen EBK şimdi bu kurumların can simidi oldu. Tüm bu olumsuz propagandalara karşın geçtiğimiz yıl 62 işçisiyle birlikte 1 trilyon lira kâr eden EBK'da örgütlü sendika olan Öz Gıda-İş'in temsilcisi Şerif Olgun, "EBK'nın özelleştirilmesini gündeme getiren ve ihaleyi bir inşaat şirketine kaptıran bu kurumlar, kurum tasfiye edilmiş olsaydı şimdi ne yapacaklardı?" diye sordu. Kaçak et operasyonlarından sonra kurumda çalışan işçi sayısının 150'ye yükseltildiğini, küçük ve büyükbaş hayvan kesiminin de ikiye katlandığını vurgulayan Olgun, "Kurumun satışı iptal edilmeseydi 3 yıl sonra EBK tasfiye edilecek ve yerine inşaatlar yükselecekti" dedi.
Diyarbakır EBK, geçtiğimiz yıl mayıs ayında 7.3 milyon dolara Bingöllü işadamı A. Eşref Keleş'in sahip olduğu Asil İnşaat'a satılmıştı. Satışın ardından üretimi yüzde 90 oranında düşürülen kurum, işadamı Keleş'in sonradan fiyatı yüksek bularak, ihaleden çekilmesi üzerine özelleştirilmekten kurtulmuştu. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Sendikalardan gazetemize destek
Deri-İş Sendikası, İstanbul 1 No'lu DGM tarafından değiştirilmesi tartışılan TCK'nın 3122.maddesi uyarınca gazetemiz Yeni Evrensel'e verilen bir aylık kapatma cezasına tepki gösterdi. Yargıtay aşaması tamamlandıktan sonra kesinleşecek olan kapatma cezası ile ilgili olarak Deri-İş Sendikası Genel Merkezi tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Yeni Evrensel gazetesinin bir ay süreyle kapatılması ve sorumlu yazıişleri müdürünün ağır cezaya çarptırılması basın özgürlüğüne indirilmiş bir darbedir" denildi. Açıklamada, basın özgürlüğünü ve halkın haber alma özgürlüğünü kısıtlayan antidemokratik yasaların bir an önce kaldırılması istendi.
Yener: Yılmayacağınızı biliyoruz
Deri-İş Sendikası Genel Başkanı Yener Kaya, gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni İhsan Çaralan'a da konuyla ilgili olarak bir destek mesajı gönderdi. Yener Kaya mesajında, kararı basın özgürlüğüne indirilmiş bir darbe olarak değerlendirdiklerini bildirdi ve "Bu tür kararlardan yılmayacağınızı biliyoruz" dedi.
Görgün: Haber alma hakkı kısıtlanamaz
DİSK'e bağlı Dev Maden-Sen Genel Başkan Vekili Tayfun Görgün de, konuyla ilgili olarak gazetemiz genel yayın yönetmenine bir mesaj gönderdi. Kararı protesto ettiklerini bildirip, dostluk ve dayanışma duygularını ileten Görgün açıklamasında şöyle devam etti: "İşçiden, emekçiden ve ülkenin aydınlık geleceğinden yana olanlara dönük bir gözdağı özelliği taşıyan bu karar, daha öncede muhalif basının sesini kısmaya yönelik uygulamaların bir parçası ve devamıdır. Ancak egemenler de bilmektedir ki, bütün antidemokratik uygulamalar emekçilerin haber alma özgürlüklerini kısıtlamaya, özgür basını susturmaya yetmemektedir. Çünkü bu ülkede yaşayan onurlu insanlar benzeri antidemokratik uygulamalara ve yasaklara teslim olmayacak ve her şart altında kendi basınını yaratacak kararlılığa sahiptir."
Urfa EMEP'ten kınama
Demorasi, insan hakları, özgürlük tartışmalarının bolca yapıldığı bir dönemde, F tipi cezaevlerinin inşasının ve cezaevlerinde hak ihlallerinin sürdüğüne, emekçilere yönelik saldırıların kanun hükmünde kararnamelerle meşrulaştırılmaya çalışıldığına dikkat Çeken EMEP Urfa İl Örgütü, gazetemize verilen 30 günlük kapatma kararını da kınadı. İl Başkanı Cemalettin Özden tarafından yapılan açıklamada, tüm işçi ve emekçiler saldırılar karşısında, kuruluşunun 5. yılını dolduran EMEP'te mücadele etmeye çağrıldı.
ÖNCEKİ HABER

Ekmeğe aç, şiddete tok kadınlar

SONRAKİ HABER

Kabil'in kayıp hazineleri

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...