22 Kasım 2000 22:00

YDD'de yalanlar ve gerçekler

Noam Chomsky'nin Yeni Dünya Düzeni'nde Yalanlar ve Gerçekler isimli kitabı, YDD'nin defalarca dile getirilen gerçek yüzünü bir kez daha gözler önüne seriyor.

Paylaş
YDD'de yalanlar ve gerçekler
Amerikalı bilim adamı Noam Chomsky, geçtiğimiz aylarda Mavi Ada Yayınları tarafından okurlara sunulan "Yeni Dünya Düzeni'nde Yalanlar ve Gerçekler" isimli kitabıyla, YDD'nin ilanının ardından gelişenleri ve emperyalist yayılmacılığının perde arkasını aktarıyor. Chomsky'nin güncel gelişmeler ve verilerle desteklediği yazıları, kimi aydın ve gazetecilerin halklara karşı nasıl birer silah olarak kullanıldığını da gözler önüne seriyor.
Kitabının ilk bölümlerinde "Dil -Düşünce" ve "Dil -Doğa" arasındaki ilişkileri inceleyen Chomsky, üçüncü bölümde zaman zaman Türkiye'de de tartışma konularından olan "Yazarlar ve Aydın Sorumluluğu"na değiniyor. Chomsky, Kızıl Kmerlerin Kamboçya'da, Endonezya egemenlerinin de Doğu Timor'da yaptıkları katliamları ele alarak, her ikisinde de etkin olan Amerika'ya değiniyor. Amerikan medyası ve aydınlarının özellikle Doğu Timor konusundaki suskunluklarını, buranın 'sosyalist' olmasını istemeyen Amerika'nın çıkarlarıyla ilişkilendiren Chomsky, bu katliamların yaşandığı yıllarda Amerika'da Doğu Timor haberlerinin yok denecek kadar az olduğuna dikkat çekiyor. Chomsky, kitabında özellikle Doğu Timor'daki katliamların gerçekleştirilmesinde Amerika'nın Endonezya'ya yaptığı silah yardımlarını ve yüreklendirici tutumlarını dönemin tanıklarının ağzından aktarıyor.
Kolombiya ve insan hakları
Chomsky'nin bu bölümde dikkat çektiği bir başka bölge ise, Kolombiya. Bu ülkenin Amerika'dan en fazla silah yardımı alan ülke olduğunu kaydenen yazar, Kolombiya'nın dünyada insan haklarının en fazla ihlal edildiği ülke olduğu gerçeğini vurguluyor. Kolombiya'daki gelişmelerin Amerikan basınında yer almadığına dikkat çeken Chomsky, bu durumu şöyle aktarıyor: "ABD'nin askeri egitim ve yardımının başlıca yararlanıcılarının tüyler ürpertici vahşetleri, insan hakları temsilcileri, kilise ve diğerlerince dehşetle belgelenir. Ne varki, gerçekler ayda yılda bir açıklanırken, küçük dayanışma örgütleri ve kenarda köşede kalan yayınlar dışında bunların tümü neredeyse hiç yorumsuz ya da eleştirisiz geçilir. Süzgeçten geçip de insanlara uluşanlar ise sadece, insan hakları kuruluşları ve bu konuyu iyi bilen diğer tüm gözlemcilerce saçmalık olarak ciddiye alınmayan ama 'Serbest Basın'da, dinsel bir görevmiş gibi tekrar edilen, uyuşturucuya karşı verilen savaş hakkındaki resmi masallardı."
Chomsky, bu konuda Amerika'nın diğer ülkelerde gerçekleştirdikleri, Sovyetlerin Afganistan'ı işgali ve daha birçok örneği ele alarak, gazetecilerin ve aydınların tutumlarını karşılaştırıyor.
YDD'de pazarlar
Kitabın diğer bir konu başlığı ise "Demokrasi ve Yeni Dünya Düzeni'nde Pazarlar." Chomsky, YDD'nin ilanından önceki süreçte Amerika'nın başta Latin Amerika ülkeleri olmak üzere, Afrika ve Uzakdoğu'daki müdahaleleri ve pazar yaratma girişimleri anlatılıyor. ABD'nin özellikle Latin Amerika'daki çıkarları için örgütlediği darbeler ve bu darbelere medya tarafından tutulan çanaklar kitapta net bir ifadeyle aktarılıyor. Chomsky, Yeni Dünya Düzeni'nin iddia edildiği gibi bir refah ve barış dönemi olmadığını verilerle ortaya koyuyor.
Ve Ortadoğu
Kitabın önemli bölümlerinden birisi de son haftalarda yeniden gündemde olan Filistin sorunu üzerine. "Ortadoğu Uzlaşması: Kaynakları ve Sınırları" başlıklı bu bölümde, Eylül 1993'te imzalanan İsrail- Arafat anlaşmasının, İsrail ve Amerika'nın Ortadoğu üzerindeki planlarına nasıl yaradığı, Filistinlilerin bölünmüş toprak parçaları üzerinde yaşamaya mahkûm edildikleri aktarılıyor. Anlaşmanın hemen ardında yapılan uygulamalar, İsrail'de maliyeti yüksek olan kimi üretim merkezlerinin, ucuz işgücü hesabıyla Filistin topraklarına kaydırıldığı ve Filistin'in bağımsız bir sermaye geliştirmesinin önünü nasıl alındığı da kitapta yer alan önemli unsurlar. Chomsky'nin son gelişmeler yaşanmadan yıllar önce yazdığı ve olmasını öngördüğü gelişmeler bugün doğrulanıyor. Bu bölümde dikkat çekilen önemli bir nokta da, Körfez Savaşı'nın öncesindeki ve sonrasındaki gelişmeler. Chomsky, bu bölümde de savaşın yaratılması ve sonrasında Amerikan petrol tekelleri ve iktidarının rolü, medyanın bu konuda gösterdiği 'desteği' masaya yatırıyor.
Selen Göbelez tarafından Türkçe'ye çevrilen kitap, Yeni Dünya Düzeni'nin defalarca dile getirilen gerçek yüzünü bir kez daha gözler önüne sererken, Chomsky'nin bunu YDD'nin patronunun ülkesinde gerçekleştirmesi ve oradaki gelişmeleri aktarması ayrı bir önem kazanıyor.
ÖNCEKİ HABER

Doktorlar işbıraktı

SONRAKİ HABER

Soyguncuyu korumak DSP'ye kaldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...