18 Kasım 2000 22:00

Cezaevlerinde ölüm oruçları başladı

F tipi cezaevlerine karşı siyasi tutuklu ve hükümlülerin başlattığı açlık grevi 30. gününde ölüm orucuna dönüştürüldü.

Paylaş
Cezaevlerinde ölüm oruçları başladı
F tipi cezaevlerine karşı siyasi tutuklu ve hükümlülerin başlattığı açlık grevi 30. gününde ölüm orucuna dönüştürüldü.
30 gündür sürdürdükleri açlık grevini ölüm orucuna çeviren Aydın E Tipi cezaevindeki tutuklular ise açıklama yaparak genel sağlık durumlarına ilişkin bilgi verdiler. Genel vücut ağrıları, baş ağrısı, gözlerde kararma ve dengesizlik, nedeni belirsiz kulak çınlaması, diş etlerinde çekilme ve kanama, ekrem ağrıları ve halsizliği, aşırı ishal gibi sağlık problemleri olduğunu ifade eden tutuklular, ölüm oruçlarının talepleri kabul edilinceye kadar devam edeceğini açıkladılar. Tutuklular meydana gelecek sakatlıklar ve ölümlerden F tipi cezaevlerinde ısrar edenlerin sorumlu olacağını belirtirken, Aydın Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Adagül, önlem olarak cezaevi içi ve dışında tam donanımlı 2 ambulans bekletildiğini ifade etti.
Bu arada, Aydın Valisi Emir Durmaz, Jandarma Bölge Komutanı Tuğgenaral Tekin Ümit, Emniyet Müdürü Tekin Akın, Aydın ve Nazilli Cumhuriyet Başsavcıları, önceki gün yaklaşık 4 saat süren bir toplantı yaptılar. Toplantıda, Aydın ve Nazilli E Tipi cezaevlerindeki son durumun konuşulduğu öğrenildi.
Elbistan Cezaevi'nden destek
Elbistan Cezaevi'nde bulunan siyasi tutuklular ölüm orucundaki tutuklulara destek olmak için süresiz açlık grevine girdi. Yakınını ziyaret için cezaevine giden Metin Uğurlu, Elbistan cezaevindeki siyasi tutukluların, bir süredir gündemde olan F tipi cezaevlerine karşı yapılan eylemlere destek vermek için süresiz açlık grevi başlatacaklarını belirtti. Uğurlu bu durum yüzünden görüş için kendisine zorluklar çıkartıldığını ifade ederek, tutukluların cezaevlerinde yaşadıkları sorunları duyurmaya çalıştıklarını kaydetti. Uğurlu "Ölüm orucu başlatan tutuklulara destek amacıyla süresiz açlık grevine girecekler. Zaten cezaevinin koşulları çok ağır. Kadın mahkûmların muayenehanesine jandarma rahatlıkla girip çıkıyor. Siyasi tutukluların af beklentisi yok. Hiç af çıkmayacak gibi düşünüyorlar" dedi.
Bu arada, Ceyhan cezaevinde tutuklu bulunan TDKP, TİKB, TKP/ML, MLSP-B, MLKP, TDP davası tutukluları da ortak yaptıkları yazılı açıklamada, F tipi cezaevlerini asla kabul etmeyeceklerini belirterek, hücrelere geçişe zemin hazırlanmak için provokatif davranışlarda bulunulduğu belirtildi.
Gazetemizin İzmir bürosunu ziyaret eden Ege TAYAD üyesi aileler, 1996 yılında yaşanan ölümlerin tekrarlanmasından endişe duyduklarını ifade ettiler.
Ailelerden Murat Sürünmez, Buca Cezaevi'ndeki oğlu İlhami Sürünmez'in 16 yaşında iken cezaevine girdiğini, 4.5 yıldır cezaevinde olduğunu belirterek, "Sesimizi duysunlar istiyoruz. Basın bize sahip çıksın ölümler başladıktan sonra basının ilgilenmesini istemiyoruz" dedi. Mustafa Karakuş da, Aydın E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan oğlu Murat Karakuş'un 18 yaşında cezaevine girdiğini, 18 yıl ceza aldığını söyleyerek, "Oğlumu 6 yıl önce yataktan kaldırıp götürdüler. Bizim çocuklarımız hırsızlık yapmadı. Adam öldürmedi. Slogan atıp yazı yazdıkları için 18 yıl ceza aldı. Dağda adam öldüren de pankart açan da terörist olarak değerlendiriliyor" diye konuştu.
Ailelere yine saldırı
İstanbul İstiklal Caddesi'ndeki Galatasaray Lisesi önünde her cumartesi basın açıklaması yapmak isteyen TAYAD'lı ailelere, dün yine polis saldırdı. Saat 12.00 sıralarında bir araya gelerek basın açıklaması yapmak isteyen ve "Direne direne kazanacağız" sloganını atan ailelere polis izin vermedi. Geniş önlem alan polis, buradaki aileleri ve daha sonra da iş hanlarında 'şüpheli' gördüğü kişileri gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar, sorguları için İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüler. Öte yandan TAYAD'lı ailelerin çocuklarına destek olmak için başlattığı ölüm orucu bugün 6. gününü doldurdu. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Taşımacılığa yeni makyaj
Karayolu taşımacılığının hukuki boşluklarını gidermek iddiasıyla hazırlanan Karayolları Taşıma Kanunu Tasarısı, 23 Kasım Perşembe günü Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu'nda ele alınacak.
Tasarıya göre taşımacılar, altışar aylık süre ile yılda en az iki kez şoförlerinin ceza puan durumunu Emniyet Genel Müdürlüğü'nden öğrenecek, ceza puanı yüksek olan şoförlerle ilgili eğitim ve iç denetim yönünden gerekli tedbirleri alacaklar. Tasarı, karayolu taşımalarını ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde düzenleme, taşımada düzeni ve güvenliği sağlama, taşımacı, acente ve taşıma işleri komisyoncuları ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği ve benzeri hizmetlerin şartlarını belirleme, taşıma işlerinde istihdam edilenlerin niteliklerini, haklarını ve sorumluluklarını saptamayı amaçlıyor. Özel otomobille, bunların römorklarıyla ve resmi otomobillerle yapılan taşımaları kapsamayan tasarıda, il sınırları içindeki taşımalar ile yüz kilometreye kadar olan şehirlerarası yollardaki taşımaların düzenlenmesi ilgili valiliklere, belediye sınırları içindeki şehiriçi taşımaların düzenlenmesi ise belediyelere bırakılabilecek.
Yetki belgesi
Taşımacılık, acentelik ve taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapılabilmesi için, Ulaştırma Bakanlığı'ndan yetki belgesi alınması zorunlu olacak. Taşımacılara yetki belgesinden ayrı olarak, taşımalarda kullanılacak taşıtların niteliği ve sayısını gösteren taşıt belgesi ile taşımacının taşıt belgesinde kayıtlı, her taşıt için düzenlenen ve taşıtta bulunması gereken taşıt kartı verilecek. Yetki belgelerinin verilmesinde sınırlamalar ve yeni düzenlemeler getirebilecek. Buna ilaveten bakanlık, gerektiğinde yetki belgelerini de iptal edebilecek.
Yetki belgesi almadan taşıma faaliyetinde bulunanlar ve diğer taşımacıların faaliyetini engelleyenler, dört aydan altı aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Belirtilen yükümlülüğü yerine getirmeyenlere, ayrıca 100 milyon liradan 500 milyon liraya kadar para cezası verilecek. Taşımacılık hizmetlerinin teknik, ekonomik, sosyal gelişmelere uygun olarak düzenlenmesi amacıyla "Karayolu Taşımacılığı Yüksek Kurulu" kurulacak. Yetki belgesi ve taşıt kartı almak için 20 milyon ile 2 milyar arasında ücret ödenmesi gerekecek.
ÖNCEKİ HABER

Yatağan'da miting bugün

SONRAKİ HABER

Şiiri anayurduna uzanan şair

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...