03 Kasım 2000 22:00
Köylerine döndüklerine pişman edildiler!
Köyleri yakılıp, ekinleri tahrip edildiği için Diyarbakır'a göç eden Şenlikköylüler, yedi yıl sonra köye geri dönüş projesinden 'faydalandılar'.
Köylerine döndüklerine pişman edildiler!
Köyleri yakılıp, ekinleri tahrip edildiği için Diyarbakır'a göç eden Şenlikköylüler, yedi yıl sonra köye geri dönüş projesinden 'faydalandılar.' Ancak dört ay sonra; 3 Ekim 2000 günü 'devletle işbirliği yapmadıkları' gerekçesiyle tekrar köyleri yakıldı ve ikinci kez zorunlu göçe tabi tutuldular. Şenlikköylülerin yaşadıkları, devletin 'köye dönüş kıstaslarını' anlamak için adeta bir ibret belgesi.
Şenlikköy Akçapınar mezrası köylüleri 1993 yılında göçe zorlanmış, yedi yıl boyunca Diyarbakır'da yoksulluk sınırı altında yaşamaya çalışmışlardı. Köylüler, Haziran 2000'de Lice Karakolu'ndan aldıkları sözlü oturma izniyle köylerine geri dönüp, fasulye yetiştiriciliğiyle kazandıkları parayla yaşamlarını sürdürme planları yapmaya başlamışlardı.
3 Ekim'de köye yapılan operasyonda kendilerine 48 saat içinde köyü boşaltmaları söylendi. Bu arada tüm erkekler kimlikleri tespit edilmek üzere gözaltına alındılar. Köylüler bundan sonra Muhtar Fikriye Ertaş'la, Veysi Nazlıer ve Ahmet Budak'ın köyü boşaltma süresinin uzatılmasını istemek için gittikleri Lice Karakolu'nda gözaltına alındıklarını, Türkçe bile bilmeyen Ahmet Budak'a ise hakaret davası açıldığını anlattılar. Bu olayın ardından köyü boşaltma süresinin 10 saate indirildiğini, sürenin dolmasıyla birlikte köyün ve tarlaların tekrar yakıldığını aktaran Şenlikköylüler, 2. zorunlu göçle birlikte tekrar Diyarbakır'a geldiklerini, valiliğe yaptıkları başvurunun ise sonuçsuz kaldığını ifade ediyorlar. Şenlikköylüleri yaşadıkları hak ihlallerini Diyarbakır'da yapılan İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu toplantısında dile getirmek istemişler, ancak emniyet güçlerinin engeline takılmışlardı. Köye dönüş işadamlarına havale ediliyorKöye dönüş, kasım ayının ilk günü 16 yıldır ahır olarak kulanılan ve Lice merkezine 1 kilometre uzaklıkta bulunan Duru Köyü İlköğretim Okulu'nun "hayırsever" iki işadamı; Metin Nazlıcan ve Salih Çaltek tarafından onarılarak hizmete açılışı ile tekrar gündeme gelmişti. Diyarbakır Valisi Cemil Serhadlı'nın konuşması açılış törenini 'köye dönüş' şovu haline getirdi. Bölgede 'huzur' ve 'güven' ortamının tesis edilmesinden sonra "terörün kaynaklık ettiği sorunları çözmeye devam edeceklerini" söyleyen Vali Cemil Serhadlı, Duru Köyü'nde yapılan halaylı zurnalı törenin ardından Şaklat köyüne dönen 20 aileyi ziyaret etti.
Vali Serhadlı burada yaptığı konuşmada Şaklat köylülerine, evlerin onarmaları amacıyla Acil Destek Fonu'ndan kum, çimento, demir ve inşaat malzemesi yardımı yapıldığını, şu anda köyde yaklaşık 300 kişinin yaşadığını anlattı. Evlerini 'modern' bir şekilde yapan köylülerden maddi durumları iyi olmayanlara yardımların süreceğini belirten vali, maddi durumu iyi olanların evlerini kendilerinin yapacaklarını, devlet olarak tüm harcamaları karşılamalarının mümkün olmadığını söyledi. Serhadlı, Duru Köyü İlköğretim Okulu'nun yapılışında olduğu gibi "hayırsever" vatandaşların katkısını beklediklerini söyledi. OHAL Valiliği'nin yaptığı açıklamalarda şimdiye kadar köylerine geri dönenlerin sayısının hedeflenen 20 bine varmadığı belirtiliyor.
Köyleri yakılıp, ekinleri tahrip edildiği için Diyarbakır'a göç eden Şenlikköylüler, yedi yıl sonra köye geri dönüş projesinden 'faydalandılar.' Ancak dört ay sonra; 3 Ekim 2000 günü 'devletle işbirliği yapmadıkları' gerekçesiyle tekrar köyleri yakıldı ve ikinci kez zorunlu göçe tabi tutuldular. Şenlikköylülerin yaşadıkları, devletin 'köye dönüş kıstaslarını' anlamak için adeta bir ibret belgesi.
Şenlikköy Akçapınar mezrası köylüleri 1993 yılında göçe zorlanmış, yedi yıl boyunca Diyarbakır'da yoksulluk sınırı altında yaşamaya çalışmışlardı. Köylüler, Haziran 2000'de Lice Karakolu'ndan aldıkları sözlü oturma izniyle köylerine geri dönüp, fasulye yetiştiriciliğiyle kazandıkları parayla yaşamlarını sürdürme planları yapmaya başlamışlardı.
3 Ekim'de köye yapılan operasyonda kendilerine 48 saat içinde köyü boşaltmaları söylendi. Bu arada tüm erkekler kimlikleri tespit edilmek üzere gözaltına alındılar. Köylüler bundan sonra Muhtar Fikriye Ertaş'la, Veysi Nazlıer ve Ahmet Budak'ın köyü boşaltma süresinin uzatılmasını istemek için gittikleri Lice Karakolu'nda gözaltına alındıklarını, Türkçe bile bilmeyen Ahmet Budak'a ise hakaret davası açıldığını anlattılar. Bu olayın ardından köyü boşaltma süresinin 10 saate indirildiğini, sürenin dolmasıyla birlikte köyün ve tarlaların tekrar yakıldığını aktaran Şenlikköylüler, 2. zorunlu göçle birlikte tekrar Diyarbakır'a geldiklerini, valiliğe yaptıkları başvurunun ise sonuçsuz kaldığını ifade ediyorlar. Şenlikköylüleri yaşadıkları hak ihlallerini Diyarbakır'da yapılan İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu toplantısında dile getirmek istemişler, ancak emniyet güçlerinin engeline takılmışlardı. Köye dönüş işadamlarına havale ediliyorKöye dönüş, kasım ayının ilk günü 16 yıldır ahır olarak kulanılan ve Lice merkezine 1 kilometre uzaklıkta bulunan Duru Köyü İlköğretim Okulu'nun "hayırsever" iki işadamı; Metin Nazlıcan ve Salih Çaltek tarafından onarılarak hizmete açılışı ile tekrar gündeme gelmişti. Diyarbakır Valisi Cemil Serhadlı'nın konuşması açılış törenini 'köye dönüş' şovu haline getirdi. Bölgede 'huzur' ve 'güven' ortamının tesis edilmesinden sonra "terörün kaynaklık ettiği sorunları çözmeye devam edeceklerini" söyleyen Vali Cemil Serhadlı, Duru Köyü'nde yapılan halaylı zurnalı törenin ardından Şaklat köyüne dönen 20 aileyi ziyaret etti.
Vali Serhadlı burada yaptığı konuşmada Şaklat köylülerine, evlerin onarmaları amacıyla Acil Destek Fonu'ndan kum, çimento, demir ve inşaat malzemesi yardımı yapıldığını, şu anda köyde yaklaşık 300 kişinin yaşadığını anlattı. Evlerini 'modern' bir şekilde yapan köylülerden maddi durumları iyi olmayanlara yardımların süreceğini belirten vali, maddi durumu iyi olanların evlerini kendilerinin yapacaklarını, devlet olarak tüm harcamaları karşılamalarının mümkün olmadığını söyledi. Serhadlı, Duru Köyü İlköğretim Okulu'nun yapılışında olduğu gibi "hayırsever" vatandaşların katkısını beklediklerini söyledi. OHAL Valiliği'nin yaptığı açıklamalarda şimdiye kadar köylerine geri dönenlerin sayısının hedeflenen 20 bine varmadığı belirtiliyor.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
