03 Kasım 2000 22:00
İsrail'e manevra alanı
Arafat ve Perez arasında varılan uzlaşma, İsrail yönetimine hareket alanı sağladı. İsrail, Filistin'e "şiddete son vermesi için" 24 saat süre tanıdı.
İsrail'e manevra alanı
Filistin lideri Yaser Arafat ve İsrail eski başbakanı Şimon Perez arasında varılan "şiddetin durdurulması" anlaşması, uluslararası kamuoyunun baskısı altındaki katliamcı İsrail hükümetine yeni manevra alanı sağladı. Hükümet tarafından dün akşam geç saatlerde yapılan açıklamada, "şiddetin sona ermesi" için Filistinlilere "24 saat süre" tanındığı ilan edildi. Böylece, 28 Eylül'den bu yana 170'e yakın Filistinliyi katledip 6000'den fazlasını yaralayan veya sakat bırakan İsrail, yaşananların sorumlusunun ölen Filistinliler olduğu görüşünü açıkça ifade etmiş oldu.
İslami Cihad örgütü tarafından önceki gün Batı Kudüs'te düzenlenen ve İsrailli sivilleri hedef alan bombalı saldırı da, siyonistlere yeni manevra alanı sağlamış görünüyor.
Arafat'ın çağrısı beğenilmedi
İsrail Başbakanı Ehud Barak, Arafat ile varılan "ateşkes"in pratikte test edileceğini söyledi. Barak, Arafat'ın halkına yaptığı "barışçıl mücadele" çağrısını yeterli bulmadığını da belirtti ve "Arafat, bizzat Filistin halkının karşısına çıkıp, şiddeti kesinlikle önlemek gerektiği yolunda vurgulu çağrı yapmalıdır" diye konuştu. Gözlemciler ise, Arafat'ın böyle bir çağrı yapmasının, katliamların sorumlusunun, İsrail terörü karşısında kendisini savunmaya çalışan kendi halkı olduğunu ilan etmekle eş anlamlı olacağını kaydediyorlar.
İslami Cihad üstlendi
Öte yandan, önceki gün Kudüs'teki Mananeh Yehuda Pazarı'nda patlayan bombanın sorumluluğunu, İran yanlısı İslami Cihad örgütü üstlendi. Hizbullah'ın Lübnan'dan yayın yapan El-Manar televizyonunda yapılan açıklamada, "İslami Cihad'ın askeri kanadı olan Kudüs Taburları'nın, işgal altındaki Kudüs'ün kalbindeki kahramanca eylemi üstlendiği" ilan edildi. Açıklamada, bir otomobilde patlayan bombanın "çok sayıda siyonistin ölümü ve yaralanmasına yol açtığı" söylendikten sonra, "Bekleyin, dahası gelecek" denildi.
Bombalı saldırıda iki İsrailli sivil ölmüş, çok sayıda sivil de yaralanmıştı. Ölenlerden biri, Yahudi yerleşimcileriyle bağlantılı faşist bir partinin lideri olan İzak Levi'nin kızı.
Filistin yönetimi, saldırıya tamamen karşı olduklarını açıkladı, ancak İsrail'in olayla ilgili suçlamalarını kesin bir dille reddetti. Filistin lideri Arafat, tepkisini soran gazetecilere, İngilizce "Tamamen karşıyız" yanıtını verdi.
Ablukaya devam
Varılan "ateşkes" sonrasında, işgal altındaki topraklardaki İsrail saldırıları, azalmakla birlikte devam ediyor. Ordunun Filistin kent, kasaba ve köyleri etrafındaki bir aylık ablukası ise kalkmış değil.
Batı Şeria'daki Beytüllahim kenti yakınlarındaki El Hader köyünde önceki gün, İsrail askerleri 1 Filistinliyi daha öldürdüler. Hastane kaynaklarından alınan bilgiye göre, yaşı belirtilmeyen Yazan El Haliaka adlı Filistinli, İsrail askerleri tarafından açılan ateş sonucu hayatını kaybetti. Doğu Kudüs yakınlarındaki Hismeh köyünde de 17 yaşındaki Halit Muhammet Ahmed Rizq katledildi. İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki geçiş noktası Karni'de çarşamba günü yaralanan 22 yaşındaki Adili Abeyd de yaşamını yitirdi.
Böylece, 28 Eylül'den bu yana katliamlarda yaşamını yitiren Filistinli sayısı, 170'e yaklaştı. İslami Cihad saldırısını gerekçe gösteren İsrailli yetkililer, Filistinlileri öfkeye boğan sözde "güvenlik" uygulamalarına da devam ediyorlar.
İsrail güçleri, cuma namazı için Kudüs'teki Mescid-i Aksa bölgesine sadece "45 yaşını aşkınların" girebileceğini ilan ettiler. Daha önceki cuma namazlarında yasak "40 yaşın altındakiler" içindi. İsrail, ayrıca Gazze Havaalanı'nın da yeni bir emre kadar kapatıldığını bildirdi.
Filistin lideri Yaser Arafat ve İsrail eski başbakanı Şimon Perez arasında varılan "şiddetin durdurulması" anlaşması, uluslararası kamuoyunun baskısı altındaki katliamcı İsrail hükümetine yeni manevra alanı sağladı. Hükümet tarafından dün akşam geç saatlerde yapılan açıklamada, "şiddetin sona ermesi" için Filistinlilere "24 saat süre" tanındığı ilan edildi. Böylece, 28 Eylül'den bu yana 170'e yakın Filistinliyi katledip 6000'den fazlasını yaralayan veya sakat bırakan İsrail, yaşananların sorumlusunun ölen Filistinliler olduğu görüşünü açıkça ifade etmiş oldu.
İslami Cihad örgütü tarafından önceki gün Batı Kudüs'te düzenlenen ve İsrailli sivilleri hedef alan bombalı saldırı da, siyonistlere yeni manevra alanı sağlamış görünüyor.
Arafat'ın çağrısı beğenilmedi
İsrail Başbakanı Ehud Barak, Arafat ile varılan "ateşkes"in pratikte test edileceğini söyledi. Barak, Arafat'ın halkına yaptığı "barışçıl mücadele" çağrısını yeterli bulmadığını da belirtti ve "Arafat, bizzat Filistin halkının karşısına çıkıp, şiddeti kesinlikle önlemek gerektiği yolunda vurgulu çağrı yapmalıdır" diye konuştu. Gözlemciler ise, Arafat'ın böyle bir çağrı yapmasının, katliamların sorumlusunun, İsrail terörü karşısında kendisini savunmaya çalışan kendi halkı olduğunu ilan etmekle eş anlamlı olacağını kaydediyorlar.
İslami Cihad üstlendi
Öte yandan, önceki gün Kudüs'teki Mananeh Yehuda Pazarı'nda patlayan bombanın sorumluluğunu, İran yanlısı İslami Cihad örgütü üstlendi. Hizbullah'ın Lübnan'dan yayın yapan El-Manar televizyonunda yapılan açıklamada, "İslami Cihad'ın askeri kanadı olan Kudüs Taburları'nın, işgal altındaki Kudüs'ün kalbindeki kahramanca eylemi üstlendiği" ilan edildi. Açıklamada, bir otomobilde patlayan bombanın "çok sayıda siyonistin ölümü ve yaralanmasına yol açtığı" söylendikten sonra, "Bekleyin, dahası gelecek" denildi.
Bombalı saldırıda iki İsrailli sivil ölmüş, çok sayıda sivil de yaralanmıştı. Ölenlerden biri, Yahudi yerleşimcileriyle bağlantılı faşist bir partinin lideri olan İzak Levi'nin kızı.
Filistin yönetimi, saldırıya tamamen karşı olduklarını açıkladı, ancak İsrail'in olayla ilgili suçlamalarını kesin bir dille reddetti. Filistin lideri Arafat, tepkisini soran gazetecilere, İngilizce "Tamamen karşıyız" yanıtını verdi.
Ablukaya devam
Varılan "ateşkes" sonrasında, işgal altındaki topraklardaki İsrail saldırıları, azalmakla birlikte devam ediyor. Ordunun Filistin kent, kasaba ve köyleri etrafındaki bir aylık ablukası ise kalkmış değil.
Batı Şeria'daki Beytüllahim kenti yakınlarındaki El Hader köyünde önceki gün, İsrail askerleri 1 Filistinliyi daha öldürdüler. Hastane kaynaklarından alınan bilgiye göre, yaşı belirtilmeyen Yazan El Haliaka adlı Filistinli, İsrail askerleri tarafından açılan ateş sonucu hayatını kaybetti. Doğu Kudüs yakınlarındaki Hismeh köyünde de 17 yaşındaki Halit Muhammet Ahmed Rizq katledildi. İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki geçiş noktası Karni'de çarşamba günü yaralanan 22 yaşındaki Adili Abeyd de yaşamını yitirdi.
Böylece, 28 Eylül'den bu yana katliamlarda yaşamını yitiren Filistinli sayısı, 170'e yaklaştı. İslami Cihad saldırısını gerekçe gösteren İsrailli yetkililer, Filistinlileri öfkeye boğan sözde "güvenlik" uygulamalarına da devam ediyorlar.
İsrail güçleri, cuma namazı için Kudüs'teki Mescid-i Aksa bölgesine sadece "45 yaşını aşkınların" girebileceğini ilan ettiler. Daha önceki cuma namazlarında yasak "40 yaşın altındakiler" içindi. İsrail, ayrıca Gazze Havaalanı'nın da yeni bir emre kadar kapatıldığını bildirdi.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
