01 Kasım 2000 22:00

Kitaba ve ekmeğe düşmanlar

Seyyar kitapçılık yapan Özcan Şahin'e hem polis, hem zabıtalar baskı uyguluyor. Gerekçe; sattığı kitapların içeriği. Bu keyfi sansür, bazen kitaplara el konulması, bazen Şahin'in gözaltına alınmasıyla sürüyor.

Paylaş
Kitaba ve ekmeğe düşmanlar
Muzaffer Özkurt
Özcan Şahin, 23 yaşında bir genç... Çok istediği halde ilkokuldan sonra okuyamamış. Kitap okumayı çok seviyor ve Çorum'da 5 yıl çobanlık yaptıktan sonra geldiği İstanbul Avcılar'da seyyar kitapçılık yapıyor. Sattığı kitapları okumayı da ihmal etmiyor Şahin. Ancak, sattığı kitapların içeriği nedeniyle polis ve zabıta tarafından sürekli olarak engelleniyor.
17 Ağustos depreminden bir hafta sonra Çorum'dan geldiğini anlatan Şahin, "Çorum'da beş yıl çobanlık yaptım iş yokluğundan. Kitapları çok sevdiğimden, üç kuruş ekmek parası da kazanırım diye kitap tezgahı açtım" diyor. Kitap tezgahında genelde Uğur Mumcu'nun, Sol Yayınları'nın kitaplarını bulundurduğunu belirten Şahin, kitap tezgahını açtığı günden beri sürekli olarak baskıyla karşılaştığını anlatıyor. Kendisinden başka kitap tezgahı açan ya da seyyar satıcılık yapan kişilerin de olduğunu söyleyen Şahin, "Bizim arkamız ya da tanıdığımız yok. Bu yüzden uğraşıyorlar" diyor.
Polis gözaltına aldı
"Entel Pazarı, denilen Ambarlı sahilinde bir yer var. Orada satış yapılıyor. Ben de kitap tezgahı açtım. Diğer seyyarlar 'Özcan kitaplarını kaldır polis geliyor' dediler. Bir süre sonra polis geldi ve beni iki sat gözaltında tuttu. Hoşlarına gitmeyen siyasi kitapları ayırarak bana vermediler. Oysa bu kitaplar yasak değil. Sadece kendi seçtiğim kitap tercihi nedeniyle bu baskılara uğruyorum" diyen Şahin, polisin özellikle topladığı kitaplar içinde "Koçgiri Belgeleri", ve Sol Yayınlar'a ait kitaplar olduğunu kaydediyor. Daha sonrada sivil ekipler zaman zaman gelip baskı kurmuş. Kitaplardan beğenmediklerine laf atmışlar. Deniz Gezmiş'i anlatan kitaplar gibi...
Geçtiğimiz günlerde yine zabıta gelip kitapları toplamış. "Cebimdeki son parayla kitapları almıştım. Kitaplar alınınca kan beynime sıçradı. Çünkü hergün üç beş kuruş evi döndürecek parayı kazanıyorum. Üç gün kitapları vermediler. Zaten karın tokluğuna çalışıyoruz. Evde ne şeker kaldı ne de çay" diyen Şahin, zabıtanın kendisine "Buradan git. Sen Avcılar'da çalışamazsın" dediğini aktarıyor.
Bu durumun psikilolojik olarak kendisini etkiledğini anlatan Şahin, "Bana 'Buralarda sana ekmek yok' demek istiyorlar" diyor. Belediyeye gidip konuştuğunu ancak yine de sonuç alamadığını anlatan Şahin, "İş istiyorum onu da vermiyorlar. Ne yapacağımı şaşırdım" diyor.
İlkokuldan sonra
Özcan Şahin, 23 yaşında ve ilkokul mezunu. Ailesinin durumu uygun olmadığı için okuyamamış. Ancak bulduğu kitabı okuyan Şahin, sattığı kitapların da çoğunu evde okuduktan sonra tezgaha koyuyormuş. Şahin, kitap okurları ile sohbet etmeyi, önerilerde bulunmayı da ihmal etmiyor.
Resim yapıyordu
Resme ilgisi olduğunu ve kendi başına yağlı boya tablolar yaptığını kaydeden Şahin şöyle devam ediyor: "Babam da resim çizer. Biz babamla Çorum'da sergi açtık. Geliştirmek istedim. Okulların bana yardımcı olacağını düşünüyordum, ama bana 'liseyi bitir' dediler. Nasıl bitireyim? Çalışmak zorundayım. Kendi başıma çizmeye kalksam, bir boya 5 milyon. Tuali, fırçası... Kendi kendimi geliştirmek için en az 100 tablo çizmem gerekir. Bunun altından kalkamam".
Tek isteği ekmek parası kazanmak
Evde asgari ücretle çalışan bir kardeşinin olduğunu ve annesi ile beraber üç kişi 50 milyon lira verdikleri evde oturduklarını kaydeden Özcan Şahin, tek isteğinin huzurla ekmek parası kazanmak olduğunu söylüyor.
ÖNCEKİ HABER

EXSA grevcileri binlerin temsilcisi

SONRAKİ HABER

Önce gözdağı, sonra anlaşma

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...