31 Ekim 2000 22:00

Deli dana AB'nin ürünü

Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Başkanı Cindemir, Gümrük Birliği gereğince AB ülkelerinden yılda 19 bin ton et ithali taahhüdü olduğunu dile getirdi.

Paylaş
Deli dana AB'nin ürünü
Nur Karabacak
Et ithalatında yaşanan denetimsizlik ve deli dana hastalığı riski, şimdi de sığır yemi ve hayvansal ürünlerde yaşanıyor. İngiltere'de yayınlanan Observer gazetesinde çıkan habere göre, deli dana (BSE) virüsü içeren sığır yemleri Türkiye'nin de içinde bulunduğu birçok ülkeye ihraç edildi. Türkiye'nin, bütün risklerine ve olumsuz gelişmelere rağmen İngiltere'den, hiçbir denetim yapmadan et ve hayvansal ürünlerin ithalatını sürdürmesi tepkilere neden oldu.
Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Başkanı M. Atilla Cindemir, Gümrük Birliği anlaşmaları gereği imza attılan ve taahütte bulunulan AB ülkelerinden yıllık 19 bin ton et ithali zorunluluğunun olduğunu söyleyerek, asıl sorunun Türkiye'yi tamamıyla dışa bağımlı hale getiren tarım politikalarında olduğunu dile getirdi. Gümrüklerde kontrollerin yetersiz olduğuna dikkat çeken Cindemir, Tarım Bakanlığı'nın kasıtlı olarak gümrüklerde kontrolleri yapacak yeterli sayıda uzman bulundurmadığına dikkat çekti. Cindemir sözlerini şöyle sürdürdü:
"İngiltere'de ortaya çıkan ve etkileri Türkiye'de 1996 yılında görülen ve hayvancılığa büyük zarar veren deli dana hastalığına rağmen Türk hükümetinin hala bu ülkeden sığır yemi ve hayvansal ürünlerin ithal edilmesi Türkiye'de insan sağlığına verilen önemi gösteriyor. Türk çiftçisini yok sayan, perişan halini görmemekte ısrar eden ve üretimi hiçbir şekilde desteklemeyen hükümet, tarımsal KİT'leri de özelleştirerek tarımı tamamıyla yok etmenin alt yapısını hazırlıyor. Deli dana hastalığının ülkeye girmesi ve halk sağlığını tehdit etmesi ise hükümetlerin bu politikalarının bir sonucu."
Kontrol edilmiyor
Cindemir, Doğu Avrupa ülkelerinden Trakya üzerinden otobüs bagajlarında sağlıksız, kontrolsüz, kim tarafından getirildiği, kim tarafından alındığı belli olmayan etlerin girişine izin verildiğini kaydederek, İngiltere'de deli dana (BSE) virüsü taşıyan sığırların kesilip sadece yemlerde değil, kozmetik ürünlerde ve ilaçlarda kullanıldığını söyledi. Cindemir, Türkiye'de ithal ürünleri gerektiği şekilde kontrol edecek bir mekanizmanın olmadığını dile getirdi. Cindemir, Türkiye'yi tamamıyla dışa bağımlı ve açık pazar haline getiren anlayışla mücadele etmek gerekliliğini vurgulayarak, Türkiye'ye birçok ülkeden aşı ve serum girdiğini belirtti. Cindemir, bu aşı ve serumların yetkililerin iddialarının aksine kontrol edilemediğini ifade ederek, eğer böyle teknik donanıma sahip bir kontrol mekanizması kurulabiliyorsa, rahatlıkla aşı ve serumların üretilebilineceğinin altını çizdi. Bugün Tarımsal KİT'lerin yabancı şirketlere peşkeş çekildiğini dile getiren Cindemir, Türkiye'de üretimin bitirilmeye çalışıldığını ifade etti.
İnsan sağlığına önem verilmiyor
Ziraat Odaları Birliği Başkanı Faruk Yücel de Türkiye'de insan sağlığına önem verilmediğini belirterek, tüketilen gıda maddelerinin zaten yüzde 95'nin sağlığa zararlı olduğunu dile getirdi. Reklam kampanyaları ile tüketimi teşvik edilen Cola Cola'da bulunan fosforik asitin kanser yapıcı etkisinin olduğunu kaydeden Yücel, "Sabah kahvaltısında bile kola içen bir nesil yetişiyor ve yetkililer bu kadar vurdumduymaz iken olanları yadırgamamak gerekir." dedi. Yücel, Türkiye'nin gümrük kapılarının dejenere olduğunu, geçmiş yıllarda Mısır'ın kabul etmediği tarım ilaçlarının ülkemize sokulduğunu söyledi.
ÖNCEKİ HABER

İsrail kelle avcılığına başladı

SONRAKİ HABER

İşkence dosyaları rafa

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...