30 Ekim 2000 22:00

EMEP'ten gazeteciler cemiyetine ziyaret

Emeğin Partisi Genel Başkanı Levent Tüzel ve beraberindeki heyet, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Gaziantep Şubesi'ni ziyaret etti.

Paylaş
EMEP'ten gazeteciler cemiyetine ziyaret
Emeğin Partisi Genel Başkanı Levent Tüzel, GYK üyeleri Ender İmrek, Kanber Değirmenci ve Gaziantep İl Başkanı Mecit Bozkurt Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Gaziantep Şubesi'ni ziyaret etti. TGC Gaziantep Şube Başkan Vekili Metin Albey ve Yönetim Kurulu üyeleri tarafından karşılanan EMEP heyeti adına açıklama yapan Levent Tüzel, 2001 bütçesi ve IMF'nin programına karşı partinin başlattığı kampanya hakkında bilgi verdi.
2001 bütçesi ve IMF programına karşı tepkilerin yükseldiğini, tepkinin yüzde 10'luk memur zammı karşısında kendini bir kez daha gösterdiğini ifade eden Tüzel, Cumhuriyet'in 77. yıl kutlamalarını ülke emekçilerinin, emperyalist bağımlılık ve IMF denetimi altında cumhuriyeti heyecanla kutlayamadığını dile getirdi. "Cumhuriyet'in yıl dönümünde kotarelli Türkiye'yi teftişe geliyor. Amerika'nın Türkiye Büyükelçisi Samsun'a çıkıyor. Ülke emekçileri ise açlık ve sefalet içinde" diyen Tüzel, bu gidişata, işçi ve emekçilerin birlikte dur demesi gerektiğini kaydetti.
Bağımsız politika izlenmeli
ABD, Avrupa Birliği ve İsrail'le yapılan anlaşmaların iptal edilmesi gerektiğini belirten Tüzel, "Tam bağımsız bir politika izlenmelidir" dedi. Meclis'te gündeme getirilen "iş güvenliği yasa tasarısı"na da değinen Tüzel, iş güvencesinin özelleştirme tahribatlarının üzerini örtmek için gündeme getirildiğini ve güdük bir içeriğe sahip olduğunu söyledi. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Yeğen Demirel, 'hukuksuzluktan' yakındı
Şişli 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin, Egebank'ın eski sahibi Yahya Murat Demirel ile bankanın eski Genel Müdür Yardımcısı Emine Mehtap Ceylan ve Demirel'in özel mutemedi Şaban Ayhan Tatlıgil hakkında verdiği gıyabi tutuklama kararı vicahiye çevrildi. Sanıklar tutuklu bulundukları cezaevinden dün Ankara Adliye Sarayı'na getirildi. Demirel ve 2 kişi, önce nöbetçi 13. Asliye Ceza Mahkemesi'ne çıkarıldı. Duruşmada, sanıklar ile avukatları Şenol Özel ve Fahri Maden yerlerini alırken, sinirli olduğu görülen Demirel, sanık sandalyesini göstererek, "Buraya mı geçiyorum?" dedi. Kısa bir süre avukatıyla görüşen Demirel, "Hiçbir şey söylemeyeceğim. Bu tutuklamayı reddediyorum" dedi. Avukat Özel de, "Sadece kimlik tespiti yapacaklar.
Savunma yapmayacaksın" diyerek, müvekkilini bilgilendirdi. Demirel, "Devletin elinde kimlik bilgilerim var. O belgelerden yazsınlar. Burası muz cumhuriyeti mi? Bir davada iki tutuklama olur mu?" deyince, Avukat Maden, müvekkili Demirel'i, duruşma salonunda basının olduğunu hatırlatarak, daha fazla konuşmaması için uyardı. Bunun üzerine Demirel, duruşmayı izleyen tek basın mensubu olan AA muhabirine dönerek, "Önemli değil, yazın. Benim size açıklayacak daha çok şeyim var. Hakim beye sorun. Bir davada, daha suçun unsurlarının oluştuğu ispatlanmadan, 2 kere, 3 kere tutukluluk olur mu?" diye konuştu. Daha sonra, AA muhabiri dışarıya çıkarıldı. Bu sırada, gıyabi tutuklama kararının nöbetçi sulh ceza mahkemesinde vicahiye çevrilmesi gerektiğinin anlaşılması üzerine, sanıklar, nöbetçi 9. Sulh Ceza Mahkemesi'ne götürüldü.
Hukukun ayıbıymış!
Demirel, duruşma salonundan, adliye içerisinde sanıkların duruşma salonuna getirildiği bölüme götürülürken, "Beni bir daha buraya kimse getiremez" diye bağırdı. Basının içeriye alınmadığı 9. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki yargılamada, Demirel, "Basın burada olsaydı, söyleyeceğim çok şey olurdu. Aynı konuda iki defa tutuklanıyorum. Bu yasalara aykırı" dedi. Demirel, sorgusunda ise şunları söyledi: "Şu anda hukuk ilkesine ve Anayasa'ya aykırı olarak, aynı suçtan Türkiye'de 3 ayrı mahkemede soruşturma yapılmakta ve 3 mahkemeden 2 tanesinde, aynı suç ve aynı soruşturma kapsamında hakkımda iki kez tutuklama kararı verilmiştir. Bu hukukun bir ayıbıdır. Bu konuda üzerime atılı suçun niteliğini bilmiyorum. Dosyayı inceledikten sonra ayrıntılı savunma yapacağım. Suçlamayı tamamen reddediyorum. Hakkımda yapılan bütün işlemler kanunsuz ve geçersizdir. Gözaltına alınalı 32 gün oldu. Gözaltına alındığım andan itibaren zulüm ve işkence görüyorum. Bu haksızlığın bir an önce sona erdirilmesini istiyorum."
Yargıç Doğan Ertan, Şişli 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin sanıklar hakkında verdiği gıyabi tutuklama kararlarının vicahiye çevrildiğini bildirdi. Demirel, cezaevi aracına bindirildiğini sırada, jandarmanın arasında kelepçeli ellerini havaya kaldırarak, "Devletin ayıbı bu" diyerek bağırdı.
ÖNCEKİ HABER

Af kanunu raftan inmiyor

SONRAKİ HABER

Çeyrek asırlık bir müzik serüveni

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa