28 Ekim 2000 21:00
İnsan hakları köylüye yasak
İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu'nun Diyarbakır'da yapılan toplantısına, 1993 yılında evleri yakılarak göçe zorlanan köylüler emniyet mensuplarınca alınmadı.
İnsan hakları köylüye yasak
İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu toplantılarının Diyarbakır ayağı Devlet Tiyatrosu Salonu'nda gerçekleşti. 235 katılımcının katıldığı ve 9 saat süren toplantının sonunda konuşan Devlet Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, bölgedeki hak ihlalerinin temelinde Kürt sorununun yattığını göz ardı ederek, sorunu "ekonomik geri kalmışlık" ve "terör" sorunu olarak değerlendirdi.
Toplantılar boyunca Yücelen'e insan hakları kurumları, siyasi partiler, sendikalar ve kitle örgütü temsilcileri tarafından, devletin tutarlı bir insan hakları politikasının olmadığı ve bölgede sıkça insan hakları ihlalleri yaşandığı, demokrasi, özgürlük, hak eşitliği sorunu olduğu dile getirildi.
OHAL'in kaldırılması, bölgede yaşanan faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması, köye dönüş için kaynak aktarılması taleplerinin de dile getirildiği toplantıya katılan savcılar, valiler, jandarma komutanları toplantıda konuşmayıp sadece notlar tuttular.
Köylüler toplantıya alınmadı
Yücelen, protokoldeki devlet erkânı temsilcilerinin konuşmamasını şu şekilde savundu: "Burada yapacakları konuşmaların bir cevap niteliği taşımasından, öyle anlaşılmasından kuşku duydukları için bu diyalog sürecinin devam etmesi dileğiyle konuşmadılar." Yücelen toplantıların ileriki dönemlerde de süreceğini belirtti. 1993 yılında evleri yakılarak göçe zorlananan Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Şenlik köyü Akçapınar mezrası sakinleri, Diyarbakır Valiliği'nden "Sizi toplantı solununda devlet bakanı ile görüştüreceğiz" sözü almalarına rağmen emniyet güçleri tarafından içeri alınmadılar.
İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu toplantılarının Diyarbakır ayağı Devlet Tiyatrosu Salonu'nda gerçekleşti. 235 katılımcının katıldığı ve 9 saat süren toplantının sonunda konuşan Devlet Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, bölgedeki hak ihlalerinin temelinde Kürt sorununun yattığını göz ardı ederek, sorunu "ekonomik geri kalmışlık" ve "terör" sorunu olarak değerlendirdi.
Toplantılar boyunca Yücelen'e insan hakları kurumları, siyasi partiler, sendikalar ve kitle örgütü temsilcileri tarafından, devletin tutarlı bir insan hakları politikasının olmadığı ve bölgede sıkça insan hakları ihlalleri yaşandığı, demokrasi, özgürlük, hak eşitliği sorunu olduğu dile getirildi.
OHAL'in kaldırılması, bölgede yaşanan faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması, köye dönüş için kaynak aktarılması taleplerinin de dile getirildiği toplantıya katılan savcılar, valiler, jandarma komutanları toplantıda konuşmayıp sadece notlar tuttular.
Köylüler toplantıya alınmadı
Yücelen, protokoldeki devlet erkânı temsilcilerinin konuşmamasını şu şekilde savundu: "Burada yapacakları konuşmaların bir cevap niteliği taşımasından, öyle anlaşılmasından kuşku duydukları için bu diyalog sürecinin devam etmesi dileğiyle konuşmadılar." Yücelen toplantıların ileriki dönemlerde de süreceğini belirtti. 1993 yılında evleri yakılarak göçe zorlananan Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Şenlik köyü Akçapınar mezrası sakinleri, Diyarbakır Valiliği'nden "Sizi toplantı solununda devlet bakanı ile görüştüreceğiz" sözü almalarına rağmen emniyet güçleri tarafından içeri alınmadılar.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
