Mültecilerden geri dönüş yürüyüşü

Mültecilerden geri dönüş yürüyüşü
Filistin halkının İntifada hareketi, İsrail ordusunun şiddetli saldırılarına karşın sürüyor. Filistin topraklarındaki işgalini genişletmek ve kalıcılaştırmak isteyen İsrail ordusu, saldırıların sertleşeceği tehditleri savuruyor.
Filistinli örgütlerin çağrısı ile harekete geçen Filistinli mülteciler, Ürdün'den İsrail askeri mevzilerine doğru yürüyüş başlattılar. Milyonlarca Filistinli mültecinin 50 yıllık özlemini ifade eden eylem, polis saldırıları ile sonuçlandı ancak benzer yürüyüşlerin önümüzdeki günlerde de yapılması bekleniyor.
Ürdün'de önceki gün binlerce kişi şiddetli yağmur altında, İsrail'in kontrolündeki ana sınır noktasına doğru İsrail karşıtı protesto yürüyüşü düzenledi, daha sonra polisle çıkan çatışmada yüzden fazla kişi yaralandı. 13 muhalefet partisinden 10 binden fazla göstericinin katılımıyla düzenlenen "Dönüş Yürüyüşü"ne milletvekilleri, siyasetçi ve sendikacılar da katıldı. Filistinli mültecilerin evlerine dönme hakkının bulunduğunu vurgulayan ve Kudüs'teki Arapların haklarını savunan göstericiler ilk olarak, 1968 yılında Filistinli gerillalarla İsrail güçleri arasındaki savaşın geçtiği yer olan Karameh Şehitler Anıtı'nda oturma eylemi yaptı.
Göstericiler, "Siyonist düşmanla ilişkileri kesmeye evet" ve "Dönüş hakkına evet" pankartları taşıdılar.
Polis güçleri, Ürdün'ü Batı Şeria'dan ayıran Ürdün Nehri üzerindeki Allenby Köprüsü'ne doğru yürüyüşe geçen göstericilere karşı su püskürttü ve gözyaşartıcı bomba kullandı.
Ürdün polisinin havaya ateş açtığı ve kendilerine taşlarla saldıran göstericileri coplarla dövdüğü belirtilirken, hastane yetkilileri 15 polis ile 120 göstericiyi tedavi ettiklerini açıkladı.
'Ateş açılıyor' bahanesi
İsrail, Kudüs'ün dış mahallelerinden Yahudi yerleşim birimi Gilo'ya Filistinlilerin ateş etmeyi sürdürmesi durumunda yanıtın daha sert olacağı uyarısında bulundu. İsrail Başbakanı Ehud Barak'ın güvenlik danışmanı Dani Yatom, yaptığı açıklamada, "Doğu Kudüs'teki bu mahalleye hiç kimsenin hiçbir yerden ateş açmasını kabul etmeyeceğiz. Buraya ateş açılması durmazsa şüphesiz yanıtımızı, sadece askeri olarak değil, ancak askeri anlamda da şiddetlendirmeye zorlanacağız" diye konuştu. Daha önce de İsrail askeri yetkilileri söz konusu olanın "kısa vadeli bir macera" olmadığını söyleyerek, uzun sürecek bir harekât başlattıklarını açıkça dile getirmişlerdi.
Barak: 'Ne yapacağımızı biliriz'
İsrail Başbakanı Ehud Barak, bölgedeki şiddetin Filistin lideri Yaser Arafat'ın "işine yaramayacağını" söyledi. İsrail'in güneyindeki Kiryat Malachi kasabasını ziyareti sırasında konuşan Barak, Arafat ve Filistinli yetkililerin "çatışma yolunu" seçtiğini ileri sürerek, "Biz şiddeti yenmeyi, ona karşı ne yapılacağını biliriz" diyerek açık bir tehdit savurdu.
Kitle örgütleri ilişkileri kesti
Bu arada, Filistinli kitle örgütleri, İsrailli örgütlerle ilişkilerini kesme kararı aldı. Filistin örgütlerini temsil eden bir şemsiye grubu, 3 Filistin gazetesine verdiği ilanda, İsrail ile ilişkilerden sorumlu ana organ olan "Halktan Halka" örgütünce yürütülen projelerin askıya alınmasını istedi. Grup, bu isteklerine gerekçe olarak "İsrail askerlerinin Filistin halkına yönelik şiddet eylemleriyle, İsrail'deki ırkçılık ve aşırılık faaliyetlerinin artmasını" gösterdi. Filistinli örgütler, eylemlerinin, Filistin'in isteklerini savunan İsrailli örgütleri kapsamadığını belirtti.
Tarlaları tahrip ediyorlar
Batı Şeria ve Gazze'yi işgal altında tutan İsrail askerleri, Filistinlilere ait tarım alanlarına da zarar veriyorlar. Önceki gün Gazze yakınlarındaki Netzarim Geçidi'nde dört dönüm zeytin ağacı, dozerlerle söküldü. Ayrıca Hasan, Beytüllyahim, Salfit ve Nablus'taki zeytinlikler ile Eriha'daki bir muz tarlasına buldozerlerle girildi. Saldırılar, zeytin hasadı döneminde gerçekleştirildi. Bu da, çok sayıda Filistinlinin bu yıl hiçbir gelir elde edememesi anlamına geliyor.