23 Ekim 2000 21:00

'Aktif mücadele grubu oluşturacağız'

İzmir Barosu'nun yeni başkanı Noyan Özkan, avukatlık mesleğinin serbestçe icra edilmesi önündeki engellerin kaldırılması için mücadele edeceklerini söyledi.

Paylaş
'Aktif mücadele grubu oluşturacağız'
Erol Teslim
Genel kurulunu 14-15 Ekim tarihleri arasında yapan İzmir Barosu'nda seçimleri kazanan Noyan Özkan yeni görevine başladı. Seçimler öncesi güncel sorunlar, avukatlık mesleğinin sorunları ve çözüm önerileri ile baronun rolünü tartışan Çağdaş Avukatlar Grubu'nun başkan adayı ve İzmir Barosu'nun yeni başkanı Özkan'ın yeni dönemdeki çalışmaları ve projelerine ilişkin görüşlerini aldık.
Yeni dönemdeki hedefleriniz ve çalışmalarınız neler olacaktır?
İzmir'de ve Türkiye'de hukuk devletinin hayata geçirilmesi, bir başka deyişle temel hak ve özgürlüklerin serbestçe kullanılmasını sağlayan ve yasalara uyan kamu yönetiminin oluşturulması için bir baskı grubu olarak mücadele edeceğiz. Örneğin, 'Ben mahkeme kararını ister uygular, ister uygulamam' diyen bir politikacı, bakan, belediye başkanı, İzmir Barosu'nu tüm gücüyle karşısında görecektir.
Hukuk devleti kurallarına uymayan ve Anayasa'yı ihlal etmeyi menfaat sayan, politikacı ve bürokratlarla ilgili olarak yasal girişimlerde bulunacağız. Ayrıca avukatlık mesleğinin serbestçe icra edilmesi ve uygulamadaki engellerin kaldırılması için avukatlardan oluşan bir aktif mücadele grubu oluşturacağız. Devlet dairelerinde, cezaevlerinde ve banka gibi kamuya açık yerlerde kötü muamele ile karşılaşan avukatlar bundan sonra baronun yakın desteğini görecektir.
Ayrıca İzmir kentinde emniyet ve jandarma birimlerinde meydana gelebilecek işkence ve pek fena muamele olaylarına anında müdahale edecek, gözlem raporu vererek sorumlular hakkında yasal girişimlerde bulunacak bir ihlalleri izleme grubu kurulacaktır.
İşkence uygulamalarına ilişkin ne gibi çalışmalar yürüteceksiniz?
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu tarafından ülke genelinde tespit edilen işkence ve pek fena muamelelerle ilgili olarak Baro İnsan Hakları Merkezi tarafından yapılan suç duyurularının takipçisi olacağız. İçişleri Bakanlığı'nın yerel birimleri ile müşterek seminerler ve çalışma grupları oluşturmayı hedefliyoruz. Ayrıca Avrupa Konseyi, AB, BM gibi uluslararası örgütlerle dayanışma içinde olacağız. Özellikle ve öncelikle okullarda ve kamu kuruluşlarında eğitim çalışmalarına ağırlık verilen projeleri gerçekleştireceğiz.
İzmir'in yerel sorunlarına ilişkin projeleriniz nelerdir?
İzmir'in en önemli sorunlarından birisi Bayraklı'da bulunan adliye binasıdır. Konak'ta bulunan adliye binasının tamamlanmadan bir bölümünün taşınması avukatları ve yurttaşları perişan etmiştir. Adliye binasının bitirilmesi için gereken 150 milyon dolarlık ödeneğin sağlanması için Ankara nezdinde girişimlerde bulunacağız.
Ayrıca, Baromuz, Kent ve Çevre, İnsan Hakları, Tüketici Hakları gibi kamuyu yakından ilgilendiren hususlarda mağdurların yanında yer almaya devam edecektir. Örneğin Danıştay kararına rağmen Bergama'da yeniden işletmeye açılmak istenen "altın madeni" girişimi ile ilgili olarak hukuki desteklerimiz sürecektir. 14-15 Ekim tarihlerinde gerçekleşen Baro Genel Kurulu'nda alınan bir kararla Bergama'daki köylülerin hukuksal açıdan desteklenmesi için yönetim kuruluna görev ve yetki verilmiştir. Biz de bu görevi en iyi ve etkili biçimde gerçekleştirmeye çalışacağız.
Avukatlık yasa tasarısı hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Avukatlık yasa tasarısı Meclis gündeminin 152. sırasında beklemektedir. Mevcut durumu ile eksikliklerine karşın bir an önce Meclis gündeminde ön sıraya geçmesinde ve yasalaşmasında yarar vardır. Bu amaçla İzmir milletvekilleri, hukukçu milletvekilleri ve siyasi partilere yönelik olarak bir kampanya başlatacağız. İletişim ile yüz yüze temas kurulacak, tasarının gündemde ön sıraya geçmesi için aktif bir şekilde çalışacağız.
Avukatlara yapılan saldırılarla demokrasi anlayışı arasında bir bağlantı var mı?
Türkiye'de yargının bağımsızlığı ilkesi yozlaşmış, yozlaştırılmış, kasıtlı olarak güçsüz bırakılmış ve zedelenmiştir. Yargının bağımsızlığında, savunmanın çok önemli bir rolü ve katkısı vardır.
Elbette demokratik hukuk devletine yönelik saldırılar arttıkça savunma da bundan payını almaktadır. Gün geçtikçe avukatlık mesleğinde bire bir ilişkilere girilmiştir. Bunun için barolar ve demokratik kitle örgütleri dayanışma vermelidir. Hukuk devletine karşı yapılan saldırılara karşı çok ciddi bir mücadele verilmelidir. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Sayımda ilk sonuçlar
22 Ekim Pazar günü insanları bir günlüğüne eve hapseden genel nüfus sayımının resmi olmayan ilk sonuçları ortaya çıkmaya başladı. İlk sonuçlara göre, Ankara'nın nüfusu 4 milyon 18 bin 278'e yükseldi. İstanbul'un tahmini nüfusu ise 11.5 milyon.
Ankara İl Sayım Komitesi Başkanlığı'ndan alınan bilgiye göre, Ankara'nın nüfusu, ilçe merkezlerinde 3 milyon 555 bin 144, bucak ve köylerinde 463 bin 134 olmak üzere toplam 4 milyon 18 bin 278 olarak tespit edildi. Ankara'daki 24 ilçe arasında Çankaya 766 bin 684 nüfusla ilk sırayı alırken, 672 bin 396 nüfusla Keçiören ikinci, 553 bin 263 nüfusla da Yenimahalle en kalabalık üçüncü ilçe oldu. 1997 yılındaki nüfus tespiti sonucunda, Ankara'nın nüfusu 3 milyon 693 bin 390 olarak belirlenmişti. Buna göre, Ankara'nın nüfusunda 3 yıl içinde 324 bin 888 artış gözlendi.
İstanbul'daki durum
Genel nüfus sayımının resmi olmayan ilk sonuçlarında, İstanbul'daki 6 ilçe arasında en çok nüfus ise 754 bin 790 kişi ile Gaziosmanpaşa'da çıktı. İstanbul Valiliği'nden alınan bilgiye göre, resmi olmayan ilk sonuçlarda, Gaziosmanpaşa'nın nüfusu 754 bin 790, Kadıköy'ün nüfusu 660 bin, Büyükçekmece'nin nüfusu 355 bin 424, Ümraniye'nin nüfusu 616 bin 906, Sultanbeyli'nin nüfusu 175 bin 603 ve Avcılar'ın nüfusu da 236 bin 885 olarak tespit edildi. İstanbul Valisi Erol Çakır, basın mensuplarının sorusu üzerine, ilin tahmini nüfusunun 11 milyon ile 11 milyon 500 bin arasında olabileceğini söyledi.
Seçimin resmi olan tüm sonuçlarının 18 ay sonra açıklanması bekleniyor.
Unutulanlar üzüldü
Bu arada, Adapazarı'nda, 73 konutun bulunduğu bir sokağın genel nüfus sayımı sırasında unutulduğu, aynı sokağın, 5 yıl önceki sayımda da unutulduğu belirlendi. Erenler Beldesi Ayrık Sokak'taki 73 konutta yaşayanlar, önceki gece yarısına kadar evlerinde beklemelerine rağmen, sayım görevlilerinin gelmemesi üzerine, dün sabah ilk olarak gazete bürolarını aradılar.
Sokakta yaşayan yaklaşık 300 kişi adına açıklama yapan Yaşar Canbaz (71), 5 yıl önce yapılan genel nüfus sayımında da unutulduklarını belirterek, bu durumun kendilerini üzdüğünü söyledi.
ÖNCEKİ HABER

Hekimler, mali haklarının iyileştirilmesini

SONRAKİ HABER

İnsanları bayraklardan çok seven

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa