Uzlaşmanın gerçek yüzü

Uzlaşmanın gerçek yüzü
ABD dayatmaları sonucunda Filistin'in imza attığı Şarm El-Şeyh anlaşması, gizli unsurlarıyla, şimdiden Filistin halkı üzerinde yeni bir baskı unsuru haline geldi. İsrail ordusu, Batı Şeria yakınlarındaki Nablus gibi birkaç bölgede tanklarını geri çekerek göstermelik "uzlaşma" şovları yapıyor. ABD ve İsrail yönetimi ise, bu şovlara işaret ederek, Filistin'e daha fazla boyun eğdirmeye çalışıyor.
Gizli 'güvenlik' anlaşması
Anlaşmanın en kritik unsurunun, "İsrail'in güvenliği" üzerinde şekillendiği ortaya çıkmış bulunuyor. İsrail hükümeti, Şarm El-Şeyh'ten zaferle çıktığını kendi kamuoyuna kanıtlamak için bazı açıklamalar yapınca, ABD gözetimiyle imzalanan gizli güvenlik anlaşmaları da ortaya çıkmış oldu.
Adını vermeyen İsrailli bir yetkili, önceki günkü açıklamasında, İsrail ve Filistinlilerin, CIA tarafından izlenecek gizli bir güvenlik mutabakatına vardıklarını söylemişti. Bu açıklama, kısa bir süre sonra Filistin Özerk Yönetimi (FÖY) yetkilileri tarafından kesin bir dille yalanlandı.
Ancak "mutabakat"ın varlığı, ABD yönetiminin son açıklamasıyla kesinleşti. Amerika, zirvede varılan "güvenlik mutabakatı"nın İsrail tarafından basına sızdırıldığını söyleyerek İsrail hükümetini azarladı. Bir ABD yetkilisi, bu belgenin gizli tutulması gerektiğini, ama İsrail'in belgenin temel noktalarını basına sızdırdığını söyledi.
CIA şefinden talimatlar
Yaser Arafat'a imzalatılan "güvenlik mutabakatı"nın ilk etkileri, hemen görülmeye başlandı. CIA şefi George Tenet, önceki gün Arafat'a telefon ederek, anlaşmanın ardından halka yaptığı "şiddeti durdurma çağrısı" hakkındaki görüşlerini iletti. Tenet bu konuşmada, Arafat'ın çağrısının çok "muğlak" olduğunu söyleyerek, daha açık bir dille yeni bir çağrı yapılmasını talep etti. Bunun üzerine Arafat, halkına, yeni bir "şiddeti durdurun" çağrısı yaptı.
Gizli mutabakatın marifetleri bununla da kalmadı. Önceki gün CIA başkanlığında yapılan toplantılarda, Filistin yönetimi utanç verici bir tutum takındı ve sokaklardaki eylemlerin sorumlusunun "Filistin yönetiminin emirlerine uymayan İslami hareketler" olduğunu söyledi.
Bu sözlerin ardından, İran yanlısı Hamas örgütünün 25 üyesi, Filistin polisince tutuklandı. Tutuklananlar arasında, Hamas'ın Gazze lideri Abdülaziz El Rantisi de bulunuyor.
Şarm El-Şeyh'in kurbanları
Arafat yönetiminin CIA güdümlü "icraat"ları ile ilgili elde edilen son bilgilere göre, önceki gün İsrail'in örtülü bir operasyonuyla kaçırılan 8 Filistinli genç, aslında Filistin yönetimi tarafından İsrail'e teslim edildi.
The Independent gazetesinde dün yayınlanan habere göre, Şarm El-Şeyh anlaşmasına "kurban" edilen 8 gencin bulundukları yer, Arafat yönetimi tarafından İsrail gizli servisi Şin Bet'e bildirildi.
'Mal geçer, insan geçemez'
İsrail zırhlı birlikleri, önceki gün ve dün bazı noktalardan geri çekilmelerine rağmen, Batı Şeria ve Gazze üzerindeki ablukayı kaldırmadılar. İsrail, ikiyüzlü bir biçimde, dün Gazze Şeridi'ndeki Karni geçiş noktasını açtığını açıkladı. Ancak İsrail ordusundan yapılan açıklamada, geçiş noktasının Gazze Şeridi'ne malların giriş çıkışı için açıldığı ve Filistinlilerin Karni'yi kullanamayacağı belirtildi.
Filistinli işçilerin başlıca geçiş noktası olarak kullandığı Erez sınır kapısı da halen kapalı tutuluyor. Ramallah kenti girişindeki abluka ise kaldırıldı. Bu arada İsrailli yetkililer, önceki gün Kudüs'ün Yahudi mahallesi Gilo'da, bir tarafı Beit Jala, diğer tarafı da vadiye bakan 4 metre yüksekliğinde bir duvar örmeye başladılar.
Albright yine sahnede
Son iki hafta boyunca İsrail yanlısı demeçleriyle büyük öfke toplayan ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, İsrail'in göstermelik adımlarını öve öve bitiremedi. Ortadoğu turundan ABD'ye dönüşünde gazetecilere açıklama yapan Albright, İsrail'in "durumun sakinleşmesine katkıda bulunmak amacıyla" çok önemli önlemler almaya başladığını öne sürdü.
İsrail'den süre
Sırtını "arabulucu" ABD'ye yaslayan İsrail hükümeti ise, bu arada, Filistinlilerin sokak eylemlerinin sona ermesi için bugün sabaha kadar süre tanıdı. İsrail, bu süre içinde sokaklar boşalmazsa, birliklerini "çatışmalar öncesi" pozisyonlarına geriletmeyeceğini ilan etti.
İsrail hükümetinden yapılan açıklamalar da, katliam günlerini aratmıyordu. İsrail Başbakanı Ehud Barak, son konuşmasında, "Ateş ve kavga günleri, zorlu günler bizleri bekliyor" dedi ve "milli birlik" çağrısında bulundu.
'Siyonizm galip gelecek'
Devlet televizyonunun haberine göre, Barak "Halkımızın birliğe ihtiyacı var, çünkü gelecek günler zorlu geçecek; ateş ve kavga günleri bizleri bekliyor" dedi. Siyasi parti liderlerine de seslenen Barak, "Hep beraber galip geleceğiz; İsrail fikri, Siyonist düşünce üstün gelecek" diye konuştu. Barak, Filistin lideri Yaser Arafat'ı da hedef alarak, "Barış için gereken zor ve cesur kararları alacak bir ortağımız olduğuna maalesef inanmıyorum" dedi.
Ha'aretz gazetesinde dün yayınlanan habere göre Barak, "Filistinlilerin anlaşmaya uyacağına inanmadığını, bu nedenle şiddetin büyüyerek devam edeceğini" de söyledi. İsrail ordusundan gelen benzer bir açıklamada, "Arafat'ın, hafta sonunda Kahire'de yapılacak Arap Birliği zirvesi öncesinde şiddeti tırmandırmak isteyeceği" öne sürüldü. Bu açıklamalar, sivil halka yönelik İsrail saldırılarının tırmanacağı endişesini doğuruyor.