02 Ekim 2000 21:00
Beykoz halkı Tekel için direnecek
1920'li yıllarda kurulan ve son olarak 1950 yılında teknolojisi yenilenen, daha sonra da hükümetler tarafından çürümeye terk edilen TEKEL İstanbul İçki Fabrikası, kurumun yeniden yapılandırılması çerçevesinde özelleştirilmek isteniyor.
Beykoz halkı Tekel için direnecek
Şahin Bayar
Beykozlular, Sümerbank Deri Kundura Fabrikası'nın kapatılmak istenmesinden sonra şimdi de TEKEL İstanbul İçki Fabrikası'nın özelleştirilmesi ile karşı karşıyalar. 1920'li yıllarda kurulan ve son olarak 1950 yılında teknolojisi yenilenen, daha sonra da hükümetler tarafından çürümeye terk edilen İstanbul İçki Fabrikası, TEKEL'in yeniden yapılandırılması çerçevesinde özelleştirilmek isteniyor. Ancak Beykozlular, fabrikalarının kapatılmak istenmesine karşı verdikleri mücadeleyi özelleştirmeye karşı da vereceklerini dile getiriyorlar.
TEKEL İstanbul İçki Fabrikası'nda örgütlü Tek Gıda-İş Sendikası İstanbul 5 No'lu Şube Başkanı Hasan Başkaya, TEKEL'in özelleştirilmesi için hazırlanan yasa tasarısının resmen talan anlamına geldiğini söyledi.
Alternatif politika
Özelleştirmeye karşı mutlaka bir politikanın üretilmesi gerektiğini belirten Başkaya, "Özelleştirmeye karşı bizim de hatalarımız oldu. Biz sattırmayız dedik. Alternatif birşeyler üretmemiz gerekiyor. TEKEL fabrikalarının organizeli bir şekilde teknolojisinin yenilenmesi gerekiyor. Biz halen 1950 teknolojisi ile çalışıyoruz. Bugün yeni kurulacak bir fabrikaya sanırım hiç kimse bu makinaları koymaz" dedi.
TEKEL'in özelleştirilmesinin tütün üreticisinden üzüm üreticisine kadar birçok kesimi ilgilendirdiğini vurgulayan Başkaya, "Bugün tütünden 500 bin kişi ekmek yiyorsa, yarın özelleştirildiğinde bu sayı 50 bine kadar düşecek. Çünkü dışarıdan tütün almaya başlayacaklar" ifadeleriyle özelleştirme sonrası yaşanacak olumsuzluklara dikkat çekti.
Beykoz ayaklanır
İstanbul İçki Fabrikası'nda şu anda 500 civarında işçi çalıştığını anlatan Başkaya, özelleştirme ile birlikte bu sayının yarı yarıya düşeceğini ve Beykoz ekonomisinin bundan olumsuz etkileneceğini söyledi. Beykoz'da bir sendikal platform oluşturduklarını hatırlatan Başkaya sözlerine şöyle devam etti, "Beykoz'da bir fabrikaya dokunulduğunda bütün Beykoz ayaklanır. Bunun için biz Beykoz'da sadece Deri Kundura ve Paşabahçe için değil hepsi için aynı hareketi yaparız. Deri Kundura'nın özelleştirilmesi, TEKEL'in özelleştirilmesiyle bağlantılı bir uygulama. Eğer bugün buradan Deri Kundura Fabrikası kalkarsa, yarın da TEKEL kalkacaktır"
Ekonomi çöker
TEKEL olayını sıcağı sıcağına takip ettiklerini belirten Deri-İş Beykoz Şube Başkanı Kemal Köse ise Türkiye'nin her tarafında olduğu gibi Beykoz'da da özelleştirilmeye karşı tepkilerini dile getireceklerini ifade etti. "Beykoz'un hassas noktası var. Bu üç fabrika buradan kalkarsa, bugünün parasıyla en az bir trilyon lira Beykoz ekomosinden gider" diyen Köse, Sümerbank Deri Kundura Fabrikası için verdikleri mücadeleyi TEKEL için de göstereceklerini kaydetti.
Şahin Bayar
Beykozlular, Sümerbank Deri Kundura Fabrikası'nın kapatılmak istenmesinden sonra şimdi de TEKEL İstanbul İçki Fabrikası'nın özelleştirilmesi ile karşı karşıyalar. 1920'li yıllarda kurulan ve son olarak 1950 yılında teknolojisi yenilenen, daha sonra da hükümetler tarafından çürümeye terk edilen İstanbul İçki Fabrikası, TEKEL'in yeniden yapılandırılması çerçevesinde özelleştirilmek isteniyor. Ancak Beykozlular, fabrikalarının kapatılmak istenmesine karşı verdikleri mücadeleyi özelleştirmeye karşı da vereceklerini dile getiriyorlar.
TEKEL İstanbul İçki Fabrikası'nda örgütlü Tek Gıda-İş Sendikası İstanbul 5 No'lu Şube Başkanı Hasan Başkaya, TEKEL'in özelleştirilmesi için hazırlanan yasa tasarısının resmen talan anlamına geldiğini söyledi.
Alternatif politika
Özelleştirmeye karşı mutlaka bir politikanın üretilmesi gerektiğini belirten Başkaya, "Özelleştirmeye karşı bizim de hatalarımız oldu. Biz sattırmayız dedik. Alternatif birşeyler üretmemiz gerekiyor. TEKEL fabrikalarının organizeli bir şekilde teknolojisinin yenilenmesi gerekiyor. Biz halen 1950 teknolojisi ile çalışıyoruz. Bugün yeni kurulacak bir fabrikaya sanırım hiç kimse bu makinaları koymaz" dedi.
TEKEL'in özelleştirilmesinin tütün üreticisinden üzüm üreticisine kadar birçok kesimi ilgilendirdiğini vurgulayan Başkaya, "Bugün tütünden 500 bin kişi ekmek yiyorsa, yarın özelleştirildiğinde bu sayı 50 bine kadar düşecek. Çünkü dışarıdan tütün almaya başlayacaklar" ifadeleriyle özelleştirme sonrası yaşanacak olumsuzluklara dikkat çekti.
Beykoz ayaklanır
İstanbul İçki Fabrikası'nda şu anda 500 civarında işçi çalıştığını anlatan Başkaya, özelleştirme ile birlikte bu sayının yarı yarıya düşeceğini ve Beykoz ekonomisinin bundan olumsuz etkileneceğini söyledi. Beykoz'da bir sendikal platform oluşturduklarını hatırlatan Başkaya sözlerine şöyle devam etti, "Beykoz'da bir fabrikaya dokunulduğunda bütün Beykoz ayaklanır. Bunun için biz Beykoz'da sadece Deri Kundura ve Paşabahçe için değil hepsi için aynı hareketi yaparız. Deri Kundura'nın özelleştirilmesi, TEKEL'in özelleştirilmesiyle bağlantılı bir uygulama. Eğer bugün buradan Deri Kundura Fabrikası kalkarsa, yarın da TEKEL kalkacaktır"
Ekonomi çöker
TEKEL olayını sıcağı sıcağına takip ettiklerini belirten Deri-İş Beykoz Şube Başkanı Kemal Köse ise Türkiye'nin her tarafında olduğu gibi Beykoz'da da özelleştirilmeye karşı tepkilerini dile getireceklerini ifade etti. "Beykoz'un hassas noktası var. Bu üç fabrika buradan kalkarsa, bugünün parasıyla en az bir trilyon lira Beykoz ekomosinden gider" diyen Köse, Sümerbank Deri Kundura Fabrikası için verdikleri mücadeleyi TEKEL için de göstereceklerini kaydetti.
YAZARLAR
A. Cihan Soylu
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Şebnem Korur Fincancı
Tehlike nedir?
Sultan Özer
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Hediye Levent
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Arif Nacaroğlu
Özgürlükçü Anayasa
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs ve sonrası
Mehmet Özyazanlar
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
